Multimedya Çağrı , Gökçe , Sarp
Gökçeden ;
Bu kadar heycanlanmana gerek yok Gökçe .. sakin ol kızım.. sen cesur doğal olduğun gibi birisin.. alt tarafı iskeleye gün batımını izlemeye gidlyorssss.....
"Aman tanrıııım .. " sanırım kendi kendime konuştuğumu unutmuş ve bunu da dışımdan söylemiştim .. çünkü sesimi duymasıyla Çağrının kafasını bana çevirmesi bir oldu..
"Bbbunlar ne yaa .. bu kadarına gerek var mıydı gerçekten bben.. dilim tutuldu resmen .. " gerçekten bu manzara karşısında donup kalmıştım kayığı ışıklar ve mumlarla süslemişti yemekleri bile oraya taşımıştı ve yerlerde çiçek yaprakları vardı .. ve Çağrı.. çok yakışıklı olmuştu..her şey o kadar güzeldi ki gün batımı sadece bunlara süs kalıyordu..Ve ben hala şaşkınca bu önümdeki manzaraya bakıyordum.
"E hadi sabaha kadar orda dikilmeyi düşünmüyorsun heralde dimi .. " derken elini bana uzatmıştı .. bir an tereddüt ettim ya ayağım kayarsa ya suya düşersem diye..
"Bir sorun mu var yoksa beğenmedin mi .. ? "
"Yo yo çok beğendim çok güzel.. fakat ben sadece.. şey.. her şey harika ama ... "
"Ama ne ? .. Nolduğunu söyler misin Gökçe "
"Ben sudan korkuyorum.. Yani beni çok tedirgin ediyor.. küçükken yaşadığım bir şey yüzünden..
"Ben yanındayım ..Ayrıca hiç bir şey olmicak fazla açılmicam.. Söz veriyorum.." diyip eliyle çenemi tuttu ve hafifçe başımı yukarı kaldırıp gözlerine bakmamı sağladı..
"Bana güvenir misin ?" Bu sözle kalbim öyle hızlı çarpmaya başladı ki.. heycandan mı yoksa korkudan , tereddütten mi olduğunu çözemiyordum.. Bu kadar şey hazırlamıştı.. Kendini affettirmek için.. hem de hiç gerek yokken.. şimdi çocukça bi korku yüzünden her şeyi mahvedemezdim..
"Peki..." diyip derin bir nefes aldıktan sonra uzattığı eli tuttum ve kayığa çıktım .Kayık benim ayak atmamla hahif sallandı ve o panikle düşücem diye sendelerken beni belimden tuttuğunu farkettim.. Düşmemiştim.. Sadece kayık sallanmıştı .
"Merak etme" diyip gülümsedi sözüm söz.. ayrıca düşmene izin verip seni bu saatte timsahlara yem etmem " dedi.
"Neeee!" diye cırladım..
"Ahahha şaka .. korkma korkma..."
"Dalga mı geçiyorsun karaya çıkınca gösteririm ama şakayı " deyip ellerimi göğsümde kavuşturup güneşinin batışını izlemek için kafamı sağ tarafa döndürdüm.
"Aaa küstün mü yoksa.. hiç böyle cesur asil bir motorcuya yakışıyor mu.. tttt... "
"Ne küsücem yaa boşversene ayrıca şu motorcu lafını bi kenara bıraksan.. pek sevmiyorum böyle seslenilmesini.. "
"Neden?? Motora baya hakimdin.. ayrıca baya seviyorsun öyle gözüküyor e birinciliklerin de var motorcusun işte bunda kötü olan ne "
"Boşver yaa... eee sen de fena değildin.. daha önce yarışlara turnuvalara katıldın mı ? " dediğimde suratındaki o bir anda gelen soğuk ifade dikkatimden kaçmamıştı ..
"Ee .. evet katıldım.. ama bizim eski yerlerde .. bilmezsin sen yani"
"E belki biliyorumdur söyle sen.."
"Ah Gökçe yaa.. bak soğuttun yemeğini.. " diyip eline çatal bıçak alıp tabağımdaki eti parçalamaya girişti.
"..Tamam.. sorduğum soruya cevap vermedin..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kozalak İzleri
RandomBazı izler fizikte değil ruhta kalır Sırların upuzun sarmaşıkları.. Sarmaşıkların beni sarışı.. buna hiç bir şekilde karşı koyamıyorum.. Beni sıkıca sararak karanlık bir geçmişe sürüklüyor.. Başka bir geçmişe.. Onun geçmişine..Onun hikayesinde boğul...