Kahvaltıdan sonra spor bişeyler giyip dışarı çıktık Demir'le. Buranın o kadar guzel yerleri vardı ki buraya en yakın düden şelalesi vardı oraya gittik aktur parka gittik seyir tepesinde kahve içtik yine baya yorulmuştum ama güzel bir gün geçirmiştim. Bu haftam hep öyle olacaktı galiba.
Otele gelince direk duşa girdim ve üzerime deniz için plaja uygun şeyler giyindim bikini sevmiyordum . Demir'in de bana öyle şeyler giydirecdğini hiç zannetmiyorum.
Birlikte aşağıya inip şenzloklara havlu ve gözlüklerimizi koyduk . Yüzmeyi bilmiyordum ama suyun içinde durmak beni rahatlatıyordu. Suya girip ayağımı basacağım yere kadar geldim ve dalgara bıraktım . Demir baya iyi yüzüyordu uzaklara gitmişti. Demir görünmüyordu artık. Ama ben böyle iyiydim .
Ayağımın çekilmesiyle suyun altına çekildim panikle gözümü de açamıyordum. Yanmıştı ve panikle her an boğulabiliridim . Belimden yukarı doğru sert elleriyle çekti biri beni . O kadar çok nefessiz kalmıştım ki derin bir nefes alıp gözlerimi ovdum yanıyordu.
Demir bana bakıp gülüyordu. Bi an belimi bırakınca hemen boynuna sarıldım. O kadar çok korkuyordum ki boğulmaktan zaten her gelmemde kenarda dururdum yada makarnalarla yüzerdim.
Napıyorsun Demir korkudan ölecektim.
Ben sen denize gidelim diyince yüzmeyi biliyorsundur diye düşündüm.
Hayır korkuyorum ben niye kıyıdan bu kadar uzaklaştık hadi gidelim götür beni . Lütfen Demir bak ben korkarım.
Sana bisey olmaz ama beni biraz daha sıkarsan ikimizde boğulabiliriz diyip kahkaha atmaya başladı.
Eğer kıyıya yakın olsaydık beklemezdim ama baya uzaklaşmıştık.
Ve benim korkum galip geliyordu beni tutup kıyıya doğru yüzmeye başladı. Ayağım yere değmeye yakın Demir'i bıraktım tam ilerlerken beni tuttu .Nereye belki bidaha gelemeyiz gel kenarda yüz.
Yok ben istemiyorum demeye kalmadı yine beni çekmeye başladı. Ama bu sefer uzaklaşmadık fazla. Biraz daha oyalanınca acıktığımı farkettim ve denizden çıkıp havluya sarıldım Antep soğukken Antalya sıcaktı benim güzel memleketim dedim. Ama su hafiften soğumaya başlamıştı bidaha girmezdim artık.
Ertesi gün Demir işleriyle uğraşırken bende kordon boyu yürüyecektim. Kulaklığımı da alıp rahat spor ayakkabılarımı giydim .
Saat 11 falandı hava da fazla sıcak değildi en azından terlemiyordum.
O kadar seviyorum du bu üçlüyü deniz müzik yürüyüş rahatlamama yardımcı oluyordu bende günün keyfini çıkarıyordum. Yürümeye devam ederken kenarda kedi görüp yanına gittim o kadar tatlı ve pofudukdu ki sev beni diyodu resmen. İlerledikçe benim gibi yürüyüş yapanlar vardı. Yorulunca bi kafeye girip soluklandım kahvemi içip bir saat kadar oturdum . Yürümeye devam ettim sanki yürürken düşüncelerimden de uzaklaşıyordum.Her telden dinlemiştim bu iyi gelmişti. Hava kararmaya başlamıştı heryer renkli ışıklarla süslüydü sessiz bi ortam vardı yazdan daha iyiydi kalabalık ama daha sakindi . Saate baktığım da 6 ya geldiğini gördüm şarjım da azalmıştı müzik dinleyerek bitirmiştim resmen . Napıcaktım ben şimdi geldiğim yolu arkamı dönüp devam ettim ama sanki fazla uzaklaşmıştım .
Yorulmuştum baya da yanıma bi powerbank alsaydım böyle olmazdı Demir beni bulabilirdi. Ama şuan onu bile arayamıyordum ezberimde de yoktu numarası başkasından rica edip arasam . Yürü yürü bitmiyordu yol o kadar dalmışım ki ne kadar yürüdüğümün farkında değildim.
Aradan iki saat geçince halim halmadı ve biyere oturdum . Dinleyip devam etmekti amacım saat fazla geç olmadığı için insanlar vardı yanlız değildim. Biraz dinlenip yoluma devam ettim. Demir beni merak etmiş midir aceba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL
Teen FictionBu dünya da yaşanan ne varsa yaşayan her zaman kullanılan ama kimsenin öyle düşünmediği bir kız tanıyorum. Hayata bi şekilde tutunan şükreden inanan .Bazı şeyleri geç öğrenen büyüyerek hayatı anlayan ama en zorunda bu hayata karşılık öğrendikleri öm...