Evil Love Appears (BL) Novel ABO

Bölüm 10

Geceyi yabancı bir omega'nın yatağında geçirmek Xu Jiale için bile alışılmadık bir deneyimdi. Dahası, Fu Xiaoyu'nun feromonları çok tatlıydı, agresif bir şekilde tatlıydı, o kadar tatlıydı ki kendisini rahatsız ve hatta biraz mide bulandırıcı hissetmesine neden oluyordu-

Aşırı tatlı kokan örtüyü bir kenara itip telefonunu çıkararak bu manolya çiçeğinin neyle ilgili olduğunu araştırmak zorunda kaldı. Aramada karşısına çıkan çiçekler o kadar canlı renkteydi ki neredeyse gözlerini acıtacaktı, yaprakları ise yemyeşil ve gürdü.

Bu tür aşırı abartılı ve biraz rüküş bir çiçek kesinlikle onun estetiğine uygun değildi. Bu kadar güçlü bir kokusu olmasına şaşmamalı.

Ama daha yakından bakıldığında, bu çiçeğin mizacında bir parça Fu Xiaoyu vardı; yapraklarını açıp birinin yüzüne karşı "Güzel olduğumu kabul ediyor musun?" diye sorma kararlılığına sahipti.

Xu Jiale açıklamayı gözden geçirmeye devam etti ve çiçeğin "Kar Çamuru" olarak bilinen çiçekle de yakından ilişkili olduğunu ve çiçek dilinin arzu ve muhteşem güzellik olduğunu gördü. Bir an duraklamaktan kendini alamadı.

Kar Çamuru...

Birden aklına Fu Xiaoyu'nun köprücük kemiğinden görünen, yıldız desenli küçük kırmızı benler geldi.

Fu Xiaoyu günlük hayatta ender rastlanan bir omega, kar tenli bir güzellik olarak adlandırılabilecek türdendi. Vücudundaki gizli kırmızı benler karın üzerine serpilmiş kan damlaları gibiydi.

Xu Jiale derin bir nefes aldı, aniden ayağa kalktı ve yüzünü yıkamak için banyoya gitti. Ancak, musluğu açtığı anda aniden garip bir şey fark etti-

Fu Xiaoyu musluğun bozuk olduğunu söylememiş miydi?

Yüz ifadesi biraz tuhaflaştı.

Ama sonra kayıtsızca başını eğdi ve yüzüne soğuk su sıçrattı.

O an için Fu Xiaoyu'nun bedenini arzuladığını hatırladı. Bir alfa beynini kandırabilirdi ama alt yarısını kandıramazdı.

Sevgiden değil, Jin Chu'nun duygularını kışkırtma arzusundan kaynaklanıyordu.

Jin Chu'yu çok iyi tanıyordu.

Jin Chu'nun duygusal yapısı bir çocuğunki gibiydi; o Jin Chu'nun en güvendiği ve en pahalı oyuncağıydı. Ondan sıkıldığında, yeni oyuncaklar aldığında ve hatta başka oyuncaklarla uyuduğunda bile Jin Chu onu hep hatırlardı. Ara sıra varlığını onaylamak için elini kullanırdı. Jin Chu bu oyuncağın başkaları tarafından kolayca alınmasına izin vermezdi.

O Jin Chu'nun en iyi seçimiydi ve bu cennetin gururunun verdiği güvendi.

Boşanma onu yalnız bırakmış ve eve dönüp ruh halini değiştirmek için çalışmalarını yarıda kesmek zorunda bırakmış olsa da Xu Jiale, Jin Chu ile barışmak için acele etmesine gerek olmadığından emindi.

Daha iyi bir omega'ya sahip olduğunda Jin Chu'nun geri döneceğini biliyordu.

Garip bir şekilde, Jin Chu'nun nedenlerini açıkça görebiliyordu ama başkalarının hissedebileceği kadar üzülmüyordu.

Bir oyuncak olmak gerçekten o kadar üzücü müydü?

Xu Jiale aynada kendine güldü. Aslında öyle değildi.

Bu dünyada yaşarken, kendi öznelliğinizi abarttığınız zamanlar oluyordu. Ama hayatta olduğunuz sürece, bir gün, bir gün, eninde sonunda birinin oyuncağı olacağınız bir zaman gelecekti. Tek fark, ne şekilde oynandığınızdı.