TAEHYUNG
Şükran gününü iyi atlattığımı düşünüyorum.
Jungkook'la evine kadar yürüdükten sonra beni içeride sıcak çikolata içmeye ikna edebilmişti fakat onunla kalmaya ne kadar uğraşsa da ikna olmadım.
Jungkook'a hayır deme konusunda biraz başarılıydım sanki.
Ben eve dönerken hızlanan kar sabah uyandığımda tamamen tutmuştu. Her yer bembeyazdı.
Bir hafta işe gitmeyeceğim için yatağımda oyalanabildiğim kadar oyalanıp kalktıktan sonra da pencerenin önünde dikilip yağmaya devam eden karı izledim.
"Taehyung! Kahvaltı!"
Taa ki annem kahvaltıya çağırana kadar.
Üzerime bir ceket atıp odamdan çıktığımda zaten herkesin masada olduğunu gördüm.
"Günaydın," dedim babamın yanına geçerek, "Göl donacak gibi, işleri etkiler mi?"
Başını salladı.
"Belliydi, son bir haftadır balıklar hep sıcak taraflara kaçıyordu."
"Geçen yıl sıcak taraflara gitmiştin, bu yıl da gitmeyi düşünüyor musun?" diye sordu annem.
"Hayır, uzun süre denizde kalamayacak kadar yaslandım."
Ailemin artık yaşlı insanlar olduğu o an kendini fark ettirdi bana.
Birkaç yıl sonra belki babam balığa çıkamayıp emekli olmak zorunda kalacaktı.
Kahvaltıdan sonra üzerimi değiştirip markete gittim. Bugün çalışmayacaktım fakat aklımda baska bir şey vardı.
Tahmin ettiğim gibi Myung Amca marketteydi.
"Günaydın." dedim içeri girerken.
"Ah, Taehyung," dedi kafasını bulmacasından kaldırarak, beni görmeyi ummadığı suratının her halinden belliydi.
En azından bu sefer adımı doğru söylemişti.
"Size bunu getirdim," dedim Jungkook'un getirdiği tatlı fasulye pudingini önüne koydum. "Şükran günü için arkadaşım yapmış, seveceğinizi düşündüm."
Adamın yüzünde samimi bir gülümseme belirdi.
"Teşekkür ederim, ne gerek vardı." Kahkaha attı, "Küçük bir çocukken ablam hep yapardı, onu hatırladım bir anda."
"Güzel şeyler hissettirebildiysem ne mutlu bana." dedim marketten çıkmadan önce. Sanırım yarınki seansımızda Jungkook'la yaşlılık hakkında konuşmak istiyordum, yaşlanmak ve yalnız olmaktan fena halde korkmaya başlamıştım çünkü.
Bir anda yüklenen bu korkuyu neyin tetiklediği bilmiyordum fakat hoşuma gitmiyordu.
Marketten çıktıktan birkaç dakika sonra titreyen telefonumu çıkartıp ekrana baktım.
Jungkook'tan mesaj vardı.
Jeon Jungkook: Neredesin?
Kim Taehyung: Kasabadayım.
Jeon Jungkook: Bana yardım etmen gerekiyor.
Jeon Jungkook: Bunu istemek istediğim son kişisin ama bir şey yapman gerekiyor.
Kaşlarım çatıldı, doğru okuyup okumadığımı teyit etmek için birkaç saniye ekrandan gözümü alamadım.
Kim Taehyung: Bir sorun mu var?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geceyarısı Duası || Taekook
Fanfiction"Eşcinsellik?" diye sordum, "Bu konuda senden daha açık görüşlü olduğumu düşünüyorum." "Öyle mi?" "Öyle, yani ailemi ve nasıl yetiştiğimi biliyorsun ne kadar kaçsam da kurtulamadığım tabular var. Yetişme tarzım yüzünden garip bulsam da eşcinselliğ...