"Bu kapatmak sayılmayacak çünki bende seninle olacağım."
****
"Ne anlatıyorsun ya? Hiçbirimiz burada kalmayacağız." Dedim.
"O zaman sende gidiyorum diye tutturmayacaksın." Bu adam şaka falan herhalde.
"Sanane bundan?"
"Tamam bir kaç hafta buradayız." Dedi.
"Değiliz."
"Aynen." Dalga geçiyor benimle ya. İşin ciddiyetinin farkında değil.
Buradan kaçmak istiyorsam bununla aynı odada kalamam. En iyisi teklifini kabul etmekti. "Tamam gitmiyorum." Dedim.
"Ben neden inanamıyorum buna?" Diye sordu. "İnanmıyorsan inanma." Diye cevapladım.
"Kapıyı açar mısın?" Kapıyı kitlemiş bide kurnaz. Kapıya doğru yaklaşarak kapıyı açtı.
"Eğer dışarı tek adım bile atarsan bu odadan bir daha çıkamazsın tamam mı prenses?" Diyerek odadan çıktı. Ben dururmuyum bende arkasından koştum.
"Çıkmayacağım." Dedim. Tabi eğer yalan söylemiyorsam. Bana dönerek önce bi beni süzdü, sonra merdivenlerden inmeye başladı. Bir türlü inanmıyor ya. Ben olsam bende inanmazdım.
Salona ulaştığımda koltukta bi kadının oturduğunu gördüm. Bu kim şimdi? Ay bide sarışındı. Poşet getirir misiniz kusucam.
Sertaç beyinde neden odadan çıktığı şimdi belli oldu.
"Merhaba Sertaç'cım bu kim? Hizmetçi falan mi?" Ses tonu garipti. Bide rusmuydu bu?
"Yok hizmetçi değilim ben." Diyerek lafa atladım.
"Kimsin peki?" Herşeyi de sorguluyor sarı çiyan. "Sanane acaba?" Ben bunu dışımdan mı söylemiştim?..
"Bi soru sordik canim?" Gerizekalı konuşmayı da bilmiyor. Kendimi boğucam şimdi.
"Sevgilim." Diye cevap verdi Sertaç. "Ne?" Tabi şaşırdı, gerizekalı çünki. Lan? Sevgili derken?
"Yok ne sevg-" Diyemeden Sertaç araya girdi. "Öyle." Dedi bana bakarak.
"Anladim." Dedi. Senin konuşmana da sana da..
"Ben oda da bekliyorum o zaman." Diyerek yukarı çıktı. Sarı çiyan gider gitmez "Hayırdır ne odası?" Diye sordum.
"Oo sorgulara da başlanmış. İşim var tutma beni." Adam resmen kaçmıştı. Yemedik yâ.
****
Uzun zamandır odadalardı. Kaç saat oldu n'apıyorlar bu kadar oda da? Bu kadar zaman iş mi olur?
En iyisi kahve yapıp götürmekti. Nasıl içtiklerini bilmiyordum ama yapacaktım bişeyler. Sarı çiyana tuzlu yapacaktım. Ay bide şekerli içmesi yok mudur? Minnak civciv.
Sertaça da şekerli yapacaktım. İçer o içer. Bi kaç dakika sonra kahveyi hazırlamıştım. Kahveleri alarak odaya çıktım. Kapının önüne geldiğimde aynı hayvanat bahçesine girer gibi girdim.
"Ay neler oluyor?" Dedi sarılı. Allahtan üzerine bıçakla yürümedik aww. Bu ne cringlik arkadaşş.
"Kahve yaptım içersiniz." Diyerek kahveleri uzattım. "Sen kahve mi yaptın?" Diye sordu Sertaç anlamaz gözlerle bakarak.
"Niye yapamaz mıyım?" Diye cevapladım rahatlıkla. Kahveleri içmeye başladılar. Sarı çiyanın yüz ifadesini görmek için odadan çıkmadım.
Kahveyi içer içmez öksürmeye başladı. "Bu ne be?" Zıkkımın kökü kanka.
"İyi misin?" Diye sorarak yanına gitti Sertaç. Ben bu kızı boğarım bak. "İyi o iyi. Bi lavaboya götüreyim ben onu." Diyerek çekiştirdim.
"Amacin ne?" Bu kızın konuşması şaka mıı? Gıcık oluyorum. "Ne amacı?" Diye sordum.
"Kahvemi tuzlu yapmişsin?" Konuştu matmazel.
"Acaba şu 'ı' harfinin yerine 'i' kullanmasan mı çiyan?" Dedim sonunda dayanamayarak.
"Ne çiyanı ne harfi?" Kafa basmıypo işte yazık.
"Şu demek sen bu evden yavaşca gidiyosun."
"Sanane bundan?" Aman herşeyi de sorgula.
"Ya bi git."
"Gidiyorum ama bu gelmeyeceğim anlamına gelmiyor." Şunda ki tavırlara bak hele.
"Tamam hadi." Tek amacım şuan onu göndermekti. Merdivenlerden inerek kapıya doğru ilerledi. Gittiğinden emin olduktan sonra odama çekildim.
Telefonda bi titreşim hissetmenle telefonu elime aldım gelen bildirime baktım. Sertaç yazmıştı. Mesajına girerek ne yazdığına baktım.
Sertaç; Hayırdır?
Siz; Ne hayırı?
Sertaç; Kızı evden kovmalar falan?
Siz; Layığı o çünkü.
Sertaç; Kız sana hiç bir şey yapmadı.
Siz; Sana bakışını görmedin mi? Sevgilim demene rağmen seni gözleriyle yedi bitirdi. Bide odadayım falan filan asıl size hayırdır? Saatlerdir odadan çıkmak bilmediniz. Ne yaptıysanız artık. Kız baya gerizekalı ya. Bi tavırlar,afallanmalar n'oluyo? Ayrıca yüz yüze konuşsana ne mesaj atıyosun?
Sertaç; Sakin ol şampiyon.
Sertaç; Bakışlarını gördüm gayette normaldi. Abartılacak birşey yok ortada. Ayrıca ima ettiğin şey çok terbiyesizce. Sadece iş konuştuk, o kadar. Kıza gerizekalı demende hiç hoş değil. Yüz yüzeyken konuşa bileceksen geleyim konuşalım?
Siz; Gerek yok böyle konuşmamız daha mantıklı. O kızı savunup durma bana. Ha ben abartıyorum yanii? Neyse.
Sertaç; Peki ben sana neden hesap veriyorum?
Siz; Vermek zorundasın çünkü.
Sertaç; Hiçte bile. Değilim.
Siz; Ay şu evin kapısı ne kadarda güzel duruyor. Tam gitmelik.
Sertaç; Beni bu şekilde tehdit edemezsin prenses.
Siz; Ederim.
Sertaç; Edemeyeceğini göstereyim istersen?
Siz; Yok birşey gösterme bana sen, kalsın sarı çiyanlara gösterirsin.
Sertaç; Sen orda mısın hâlâ?
Siz; Evet?
Sertaç; Devam et o zaman.
Siz; Ederim.
Sertaç; Dikkat et de gece uyurken birileri sana sarılmasın.
Siz; Ne zırvalıyorsun bilader?
Sertaç; Bilader deme lazım olur.
________________SON_________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALAN
Mystery / ThrillerGeçmişimi, ailemi, tüm hayatımı bile geride bırakmıştım bu kumpas için. Yıllardır onlarla olan tüm bağlarımı kesmiştim. Sırf beni araştırdıklarında hiç bir şey bulamasınlar diye. Çok zamanımı almıştı bu benim. Fazlasıyla. On beş yaşından beri istedi...