8

263 16 51
                                    

Bi kez daha erken konuşmamam gerektiğini anlamıştım..

****

"Böyle bi görev yok yanlız." Dedim telaşla.

"Oynamak isteyen sizdiniz hanfendi,hile yapmayın şimdi." Ben nereden bileyim böyle bi görev verileceğini Sertaç bey?

"Lisyaya katılıyorum. Böyle bi görev vermek yoktu." Dedi Klara hanım. İlk kez benimle aynı düşüncedeydi şaşırtıcı.

"Başında bana böyle bir görev olmayacağı söylenmedi. Hile yapmayın kızlar." Bi oyun yüzünden kurban gidiyorum lan!

"Evet demek ki neymiş? Lisya beklediğimiz kadar cesaretli değilmiş." Allah Allah yapma yav. Klaranın yanında getirdiği birinden ne beklerdin ki?

"Cesaretlilikle bi alakası yok bunun." Dedim.

"Yoo var. Değil mi Bilal?" Ulan Sertaç. Hepsi senin yüzünden varyaa.

"Aynen öyle." Diyerek Sertaça katıldı Bilal.

"Amma uzattın hee. Yapamayacak kadar korkaksın demek ki." Uzatmak ne kelime hayatım kayıyo benim burda?

"Bana yapamazsın deme Bilal öyle bi yaparım ki."

"E görelim."

Sertaça yaklaşarak gözlerinin içine baktım. Alttan alttan sırıtman hiç hoş değil Sertaç bey. Yanağından öperek geri çekildim.

"Güzelmiş." Dedi Klara. Bu kız hayırdırr?

"E bu kadarcık mı?"

"Ne bekliyodun Bilal?" Siz çok mu akıllısınız? Akıllarınca beni kandıracaklar.

Sertaçı yanağından öpmek birazda olsa hem garip hem mutlu hissettirmişti.

"Yeter bu kadar oyun hadi biz gidelim." Oha,çüş bide açık açık itiraf ediyolar oyunun sebebini!

"Sen arada buna su falan ver etkisinden çıkamaz şimdi. Az bişi olduda ama o onu fazlasıyla büyütmüşdür şimdi." Dedi Sertaçı gösterek.

"Sanada hortum vermemi ister misin Bilal?" Dedi Sertaç. Sonunda konuştu, bi an hiç konuşmayacak sandım.

"Bi ara şey ederiz onu. Hadi görüşürüz." Diyerek Klarayla çıkıp gittiler.

Birşey farkettirmeden odaya çıkmak istedim ama olmadı. "Nereye?" Diye sordu.

"Hiç odaya." Dedim. "Yapma ya, ben hiç beklemiyodum." Dedi dalgaya vurarak.

"Bende biliyo musun? Bi ara mağarama gittiğimi sandım." Konuyu yayındırarak kaça bilirdik belki.

"Konuyu saptırma."

"Ne konusu?" Harbi hangi konuyu saptırıyordum ben?

"Bilmem." Aynen bir şeyleride bilme.

"E ben gideyim o zaman." Diyerek merdivenlere yöneldim.

"Lisya." Diye seslendi.

"Efendim?" Dedim heyecanla.

"Ya da boşver. Git en iyisi." Söylemeyeceksen neden sesleniyorsun acabaa?

Birşey söylemeden odaya çıktım. "Tıkıldım burayada." Diye kendi kendime isyan ettim. Telefonunda hattını kapatmıştı değil mi Sertaç? Söylesem açar mıydı?

YALAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin