BÖLÜM ŞARKISI
Dolu Kadehi Ters Tut- Karanlık06.07.2022-İstanbul
"Günaydın Nalan." Diye mırıldandı Tanya. Nalan açık kahve saçlarını savurarak Tanya'nın arkasındaki sıraya çantasını attı. "Ne oldu Tanoşum?" Dedi Nalan merakla, yeşim gözlerini Tanya'ya dikti. Tanya siyah parlak saçlarını kulaklarının arkasın sıkıştırdı.
"Nalan, şimdi sana bir şey göstereceğim, ama sinirlenme tamam mı?" Dedi Tanya, masanın üzerindeki telefonunu alıp Nalan'a cevirdi. 12. Sınıfların kurduğu ve sadece 12. Sınıfların olduğu grupta paylaşılan fotoğrafı gösterdi.
Nalan'ın yüzü bembeyaz kesildi. "Bu," diye mırıldandı Nalan sıkıntıyla. "Evet, Ahmet'le tartıştığınız gün." Dedi Tanya.
"Nalan!" Ahmet sinirle sınıfa girdi. Bağırmamıştı ama bağırsa daha iyiydi öyle kırgın ve sinirli görünüyordu ki.
Nalan yeşim gözlerini şaşkınlıkla açtı. "Ahmet?" Diye mırıldandı sessizce. Tanya ve bir kaç kişi daha sınıftan sessizce çıktı. MOS Koleji İstanbulun hatta Türkiye'nin en prestijli ve iyi okullarındandı. Ayrıca çok da pahalıydı bursla girmekte bir o kadar zordu. Ahmet uzun süre sonra okula %100 bursla giren ilk çocuktu. Evet sorunlu biriydi disiplin kurulunda en çok adı geçen kişiydi ama bir şekilde bahanelerle bırakın disiplin yemeyi siciline en küçük bir şey bile işlenmiyordu. Ahmet hızla Nalanın yanına geldiğinde Nalan üzüntüyle Ahmete bakıyordu.
"Bu ne Nalan?" Dedi Ahmet hayal kırıklığıyla. Herkes sınıftan çıktığı için Ahmet rahatlamıştı. Gözleri dolmuştu sevdiği kızın karşısında. 2 yıldır kaçak göçek konuştuğu ilk aşkının kendisine böyle bir şey yapabileceğine inanmıyordu ama Nalanın açıklamasını çok istiyordu.
"Seninle tartışmıştık Ahmet. Yemin ederim başka bir şey yok, olmadı." Dedi Nalan, Ahmet nasıl onun böyle bir şey yapacağını düşünürdü.
🐺
06.07.2022
M.T.AKendimi daha iyi hissettiğim zaman askeriyeye dönmek için yola çıktık. Timden biri bana ceketini vermişti bende öylesine omuzuma atmıştım.
3 saat yolu nasıl uyumadan gidecektim bilmiyorum ama gözlerimi açık tutmak zordu. Aklıma 6 yaşında kaçırıldığım zaman gelmişti.
"Kaçırılmanın bile dejavusunu yaşıyoruz amına koyayım." Diye mırıldandım kendi kendime.
"Hı?" Diye bir ses duyduğumda camdan bakışlarımızın kesiştiği Yüzbaşıya döndüm.
"Efendim komutanım." Dedim anlamadığımı belli edercesine.
"Neyin dejavusunu yaşıyorsun?" Dedi meraklı bir sesle. Sana ne bira kardeşim, allah allah ya.
"Kaçırılmanın." Dedim rahat şekilde onunda yüzü değişmemişti. Bizim için nomal şeylerdi ama akamdan Beyazıt'ın meraklı sesini duyduğumda onun için normal olmadığını anlamıştım. "Ne zaman kaçırıldınız komutanım?"
"Çok değişik bir şey değil 6 yaşındaydım zaten. Ama yalıdaki o aile olmasaydı şuan karşınızda olmaya bilirdim." Dedim dalgın gözlerimi Beyazıt'a diktim şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
"Anlatsanıza komutanım. Yol da başka türlü geçmez zaten." Dedi istekle Ateş.
Derin bir nefes verdim "Okula gitmek istemediğim için evden kaçmıştım, tabii 6 yaşında bir çocuk ne kadar kaçabilirse. 2 sokak yürüdükten sonra muhtemelen babamı izleyen düşmanlarından birileri beni bir aracın içine attı zaten direkt bayıltmışlardı. Pek hatırlamıyorum İzmir'den İstanbul'a kaç saat uyuduysam artık." Dedim isteksizce, böyle anıları anlatırken utanıyordum. Kimsenin küçük ve savunmasız Mavi'yi tanımasını istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIDEMLİ ÜSTEĞMEN (DÜZENLEMEYE GİRDİ)
RomansaBu kitapdaki tüm karakterler ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. ************* "Gönül ister her gece seni Hayal eder, bulamaz kimseyi Arar yerde gökte Bulamaz inan senin gibisi nerde? Yüreğim yan...