Jongho'dan....
Ajanlardan biri vurulduktan sonra içeri geçmişti. Nerden geldiğini ilk önce kestirememiştik. Daha sonra ekiplerle açılan ateşin karşı binanın çatısından olduğunu anlamıştık. NSP görevlileri oraya gidip bakmamıza izin vermemişti. Bunun kasten yapıldığına emindim, ama onlar tarafından olduğundan şüpheliydim.
Çocukları ailelerine ulaştırdıktan sonra oradan ayrılmamızı emr etmiş artık bu işle kendilerinin ilgileneceğini bildirip gitmiştiler. Soohee amirim ortalıklarda gözükmüyordu onun için bizde fazla direnemeyip amirliğe geri dönmüştük. Bu işte bir iş olduğunu biliyordum, polisi uzaklaştırıp yalnız kendi adamlarını bırakmalarının ardında bir sebep vardı. Ve Jung-jin acil bir haberle oradan ayrılmıştı.
Hem bu vurulmadan hemen sonra gerçekleşmişti. Amirimide alalacele götürmüştüler. Acaba ajanlar ne yapacaklardı?
Mutlaka içeri doktor isteyecektiler. Odamda ne yapacağımız hakkında düşüncelere dalnıştım. Jungkook sunbaenimi oradan sağsalim çıkarmalıydık, hemde tüm rehinelerle birlikte.
Telefona gelen aramayla daldığım düşüncelerden sıyrılıp ona ulaşmak için olduğum yerden doğruldum.
"Alo Jongho Jimini alıp hemen söyleyecğim yere gel." Arayan Soohee amirdi.
"Tamam efendim, bir sorun mu var?"
"Telefonda konuşamayız!"
Tamam deyip telefonu kapattıktan sonra Jimini de alarak arabayı çalıştırıp Okcheon-dong semtine yol aldım. Oraya vardığımda Soohee amirim bir kişiyle konuşuyordu. Daha sonra onun yanından ayrılarak bize taraf geldi.
"Bak Jongho şimdi acilen güvene bileceğimiz bir doktor bulman lazım, orada yönlendire bileceğimiz birini içeriye sokacağız."
"Nasıl yani amirim bunu nasıl yapıcaz."
"Bak şimdi beni iyi dinleyin az önce babamın yönlendirmesiyle Jung-jin'in yanına gittim. İlk önce onları dinlemek istemiyordum ama bu işime yarayacak bir şeydi. Gizli bir şekilde bir doktor bulmamız lazım, onlar kendileri doktoru bulmak için Honbin'in adamı Jinyoung'u göndermişler. Ama bizim bunu engellememiz lazım, kendimiz bulduğumuz biriyle onu değiştiricez. Çünkü olay sandığımızdan daha karmaşık, Jung-jin'in çocuğu içeride rehin tutuluyor." konuşmasına devam ederken kendine güveni gelmişti sanki. Az önceki tiz sesinin yerinde yeller esmeye başlamıştı.
"Ne onun bir çocuğu mu var?" bu dediğine şok olmuştum.
"Evet varmış demek, ne haltlar karıştırdığını bilmiyorum ama işler fazla karmaşık eğer onlar böyle devam etmeye kalkarsa hiç iyi sonuçlar doğurmayacak."
"Peki doktor bizim ne işimize yarayacak?" olmuştu Jimin'in düşüncesi. Ama bir şey çıkmamıştı ağzından.
"İçeriye silah geçirmeye çalışacağım. Jungkooka ulaştırmamız lazım onların bulduğu doktora güvenemeyiz şimdi siz sadece o doktorun gelmesini engelleyeceksiniz ve ben de kendi adamımızı yollayacağım." Amirin bir endişesi vardı, fazla belli etmemeye özen gösteriyordu. Ama anlamıştım ses tonundan.
"Peki bunu nasıl başaracaksınız gerçek doktor olması gerekmiyor mu?"
"Bir yolunu bulacağım. Evet gerçek doktor ama bize yardım etmeyi kabul eden birisi şimdi çabuk olmanız lazım ajanlardan biri sadece yirmi dakika içerisinde doktorun okulda olmasını istiyor yoksa geciken her bir dakikada öğrencilerden birini vuracağını söyledi."
•••
Amirimle konuşmamın ardından geçen dakikalardan sonra yönlendirdiği yere gidip doktoru almış ve şimdilik bayıltıp bagajda saklamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Higanbana
Teen Fiction~Yirmi bir yıl boyunca hiç bir hafta, saati saatine dolu olarak huzurlu bir şekilde geçirmemiştim.Tüm bu yaşadıklarım hiç bir zaman mutlu olamayacağımı simgeliyordu haşince.Ona bakıyordum, gözlerim bomboştu. Zaten istesemde yapamazdım doğru söylüyo...