°19°.Ani gelişen olay!♤

408 240 149
                                    


Jongho'dan ....

Ajanların okulu rehin almasından bu yana on yedi saat geçmişti. Bu gün yeniden oraya gidecektik. Jung-jin bizimle iletişime geçeceğini söylemişti. Tahminimce birazdan burada olurdu. Okulu neden bu kadar önemsediğini bilmiyordum, ama içeride rehin alınan insanların onun umrunda olmadığından adım gibi emindim.

Kapı açıldığında Sohee amirimle Yunho içeri geçmişti.

"Jongho her şey hazır mı ?Eğer tüm ekip hazırsa birazdan çıkıcaz,ambulans da bizimle gelmeli." Soohee amir odaya geçdikten sonra silahını alıp beline yerleştirirken benimle konuşuyordu.

"Ama efendim böyle gidersek içerideki bütün insanları tehlikeye atarız bunu yapamayız " söyledim. Yunho da benimle aynı fikirdeydi. Ajanların ne yapacaklarından emin değildik.

"Ne yapmalıyız peki Jongho?" bana yaklaşarak siyah göz harelerini benimkilere dikti. Onlarda öfke görüyordum.Daha çok sevdiği bir şeyi kayıp etmiş yada zorla ellerinden çekip alınmış gibiydi.

"Efendim Jung-jin bizimle bir şey konuşacağını söyledi, birazdan burada olucak." onu oyalamaya çalışıyordum. Belkide böyle yaparak sinirini yatıştıra bilirdim.

"Ona ihtiyacımız yok gelip sorun çıkara bilir,gidiyoruz diyorum!" kesinkikle ikna olunacak gibi değildi.

"Ama efendim muhabirler okulun önünü kesmiş,çocukların aileleride okulun önünde.Her hangi bir yanlışımız yüzünden içerideki her kesi tehlikeye atıcaz." bu sefer Yunho devreye geçerek konuştu.

Bu zaman Jung-jin'in geldiğini bildirilmişti. Nihayetinde buna bir az sevinmiştim.Her ne kadar bu adamı sevmesemde amirimin gitmesine engel olucak bir güçe sahipti.

Baş savcıyla konuştuktan sonra Jung-jin ayrılmıştı.

Savcının söylediğine göre onlarla anlaşma yapmamız gerekiyordu, içerideki kimsenin zarar görmesini istemiyormuş. Onun bu kadar düşünceli biri olduğunu sanmıyordum. Haraketleri bana epey bir şüpheli gelmişti. Soohee amirimde onların konuşması zamanı orada bulunmuştu.

Dışarı çıktıktan sonra yüzündeki ifade tamamile değişmişti. Daha çok şoka uğramış gibi gözüküyordu.

Bir kaç dakika sonra ekiple birlikte okulun önüne vardık.Okul yirmi beş metrekarelik bir arazide yerleşiyordu. Her şey hazırlanmıştı, etrafdaki bütün muhabirleri ve diğer insanları oradan uzaklaşdırdıktan sonra yalnızca polisler ve özel tim kalmıştı.Okulun etrafında kimsenin olmamasına özen gösterilmiş ve arazinin tamamını çevreleyen şeritlerle blokaj yapılmıştı. Böylece kenardan hiç bir şahıs okulun etrafına yaklaşamazdı.

Jung-jin'in özel adamı olan Honbin'de yanımızda kalmıştı, kendiyse araziden biraz uzakta kamp kurmuştu. Çadırda kendi adamlarıyla yanaşı UGT'ninde adamları vardı. Jung-jin'le onun yöneticisinin arkadaş olduğunu düşünmüştüm, ama Yunho'nun söylediğine göre bu sadece bir iş amaçlı birleşimdi. Yani sonuçta her kes kendi hayrına olanı almak için güç savaşı içinde müttefik olmuştular. Söylediklerine göre bu gün içeriyi dinleyen cihazları yerleştirmemiz lazımdı ve onlarda kamptan dinleyecekti.

Yapacaklarından yada yapmak isteyeceklerinden emin değildim. Her şey UGT-nin adamları tarafından yapıla bilirdi. Ama Jung-jin'in içerideki korumak istediği şey aralarında anlaşılmazlık çıkarıyordu. Bunu oraya Soohee amirimin yönlendirmesiyle gittiğim zaman çadırda tartışarken görmüştüm.

Baş savcı ve emniyet müdürü onun adamı olduğundan her hangi bir emir almadan harakete geçmemiz imkansızdı.Honbinin adamlarından biri megafonu alarak ETA timinin kurduğu blokajların arkasında durup konuştu.

Higanbana Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin