Arin'den...Merdivenlerden inip kantine doğru yürüdüm. Kuru Kalamar yine her zamanki gibi kendini işine fazlasıyla kaptırmıştı. Bu arada Kuru Kalamar kantinden sorumludur. Buraya geldikten sonra sevdiğim insanlardan biride o olmuştu.
Beni görünce hemen el salladı ve kantinin sonundaki boş masayı işaret etti.
Anlaşılan fazlasıyla yoğun değildi. Hem yanında hiç görmediğim bir çocuk vardı, galiba bahsettiği yeni yardımcısıydı. Belki de onun için bu gün çok rahat gözüküyordu,zaten iş başındayken bile kendini hiç yormazdı .Ben müdürün yerinde olsam onun gibi birisini işe almazdım.
Daha sonra bende işaret ettiği masaya geçip gelmesini bekledim. Orada beklerken etrafa göz gezdirmeye devam etmiştim.
Etrafı izlerken bir anda aniden Doohwa'nın kantine girdiğini gördüm, bu zaman oda beni görmüştü.
Gülümsedikten sonra el sallayıp yanındaki iki çocukla bir şey sipariş etmek için Kuru kalamarın yanına geçti.Siparişlerini aldıktan sonra çocuğun kulağına yaklaşıp bir şeyler söyledi, sonra zorla kollarından tutup ikisinide benim masama doğru sürükledi.
Bir az yaklaştıkları zaman diğer ikisinin sınıfa Doohwa'yla beraber gelen çocuklar olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
Aptal Doohwa benimle oturmaktan hoşlanmıyorlar belki, bende hala pek ısınamamıştım hem hiç muhatap bile olmamıştım. Nasıl ısına bilirdim ki? Salak salak düşünüyordum yine.
Doohwa yaklaşıp;"Bizede yer var mı masada,yoksa birini mi bekliyorsun ?" diye sordu.
"Aslında birini bekliyorum, Kuru Kalamar işini bitirip gelicek."
"Haa öyle mi ne fark eder ki, bak masa altı kişilik, yani endişelenmene gerek yok, Kuru Kalamar'da kim bu arada ?" diyip elindeki tepsiyi masaya bırakarak yanıma oturdu."Hadi sizde oturun" söyleyerek onlarada işaret etmiş ve ikiside bir şey söylemeden oturmuştu.
"Hiç utanman da yok dimi arsızsın ,
akıllanmazsın da sen." ona ters bir bakış attım ve "Biraz önce yemeklerini aldığın insan işte." diye ekledim."Ne yani ismi bu mu ? Böyle isim mi olur canım ." kendi kendine kahkahalara boğulmuştu.Salak işte bu kadar gülecek ne vardı ki.
"Bir kere ismi o değil sadece öyle diyorlar ve gülmeyi keser misin lütfen." ona bakmadan konuşuyordum.
"Bak o olabilir.Sevgili misiniz onunla?"
"Saçma sapan konuşma Doohwa .Yine başladın patavatsızlığa. Sadece bir arkadaş."dedim gözlerimi devirerek.
"O zaman burada hep birlikte oturmamızda da sorun yok , hem bizle de arkadaşsın Arin ."
Seni biliyorumda onlarla arkadaş olduğumu düşünmüyorum diye içimden geçirdim.
Bir kaç dakikadan sonra Kuru Kalamar da işini bitirip yanımıza gelmişti. "Merhaba. Sizler okul da yenisiniz galiba.Yüzünüz hiç tanıdık gelmedi de ." dedi ve sandelyeni çekip yanıma oturdu.
Doohwa hemen cevap verip nasıl geldiklerini onada anlatmıştı. Baya iyi anlaşmışa benziyorlardı. Diğer ikiside benim gibi sadece konuşmaları dinliyordu.Bazen Lisan da bir kaç kelime söyleyip durdu .Ama nedense kediye benzeyen çocuk hiç konuşmamıştı.
Ya bir insan ne zamana kadar asık bir suratta kalabilir,hiç mi gülmez, konuşmaz sınıfa geldiğinden beri kendini tanıtmasından bu yana sesini duymamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Higanbana
Novela Juvenil~Yirmi bir yıl boyunca hiç bir hafta, saati saatine dolu olarak huzurlu bir şekilde geçirmemiştim.Tüm bu yaşadıklarım hiç bir zaman mutlu olamayacağımı simgeliyordu haşince.Ona bakıyordum, gözlerim bomboştu. Zaten istesemde yapamazdım doğru söylüyo...