Mfö - ele güne karşı
***
Caner: Esin merhaba
Esin: Merhaba
Caner: Rujunu geçerken ben vereceğim sana
Caner: Bugün ayrı bir işim var ve senin evinde yolumun üstünde
Caner: Hatta şuan yola çıktım bile
Caner: Evdeysen 5 dakikaya geliyorum
Esin: 5 dakika mı? Ve evet evdeyim
Caner: Tamam o zaman gelince mesaj atarım
Esin: Tamam
Telefonu kenara fırlatıp aynaya koştum. Saçlarım yine dağınıktı. Odama koşup bir tarak ve kıskaçlı toka aldım. Güzelce tarayıp tokayla tutturdum. Üzerimi süzdüm. Fazla süslü ve özenli olmak istemiyordum. Ev halimle inecektim zaten vaktimde yoktu süslenmeye.
Üzerimde kırmızı kareli pijama ve beyaz sweat vardı. Bence gayet idael bir kombindi. Sweatimin üzerine montumu geçirdim ve kapıya çıktım. Ayağıma siyah terlikleri geçirdim ve aşağı inmeye başladım. Hayır insan önceden haber verebilirdi. Ne bu son dakika haber verme merakı yani. Binanın kapısını açıp dışarı çıktım.
Soğuk havanın yüzüme vurmasıyla titredim. Hava niye bu kadar soğuktu ki? Kış insanı olmama rağmen bu soğuklar bana bile fazla geliyordu. Benim için kışın olayı yorgan ve koca bir kupa dolusu kahveydi. Bu soğuklar fazla geliyordu.
Ellerimi cebime sokarak etrafa bakmaya başladım. Görünürde kimse yoktu. Bina kapısının yanındaki duvara yaslanıp beklemeye başladım.
5 dakika sonra
5 dakikada geleceğim demesine rağmen görünürde hâlâ bir Caner yoktu.
15 dakika sonra
15 dakika daha geçmişti geleceğim dediği dakika üzerinden. Belki trafik falan vardır diye kendimi avutuyordum ama hadi bakalım.
Yarım saat sonra
Her yerim buz kesmiş bir biçimde hâlâ enayi gibi bekliyordum. Ondan ne bir mesaj ne de bir arama vardı. Gelmeyeceksen insan bir haber verir. Enayi gibi bu soğukta bekletti beni.
Tam cebimden anahtarı çıkarıp binaya girecektim ki adımı duymam beni durdurdu.
"Esin."
Arkamı dönüp bana seslenen kişiye baktım. Karşımdakini görünce şaşkınlık oturdu yüzüme.
"Kerem? Senin ne işin var burada?" Şaşkın sesime hafif bir kıkırdadı.
"Caner gelemedi son dakika bir işi çıktı. Rujunu da bana emanet etti. Al bakalım." Aramızdaki mesafeyi kapatıp rujumu bana uzattı. Bende elinden hızlıca aldım.
"Bir haber verebilirdi bu kadar soğukta bekledim."
Mahçup bir ifade takındı suratına hayır mahçup olması gereken Caner'ken Kerem'in olması ayrı bir saçmaydı.
"Kusura bakma. Biraz öküzdür bizim Caner."
"Belli."
"O zaman sen daha bekleme hava oldukça soğuk."
"Tamam görüşürüz."
"Görüşürüz."
Arkamı dönüp binaya girdim. Ben binaya girdikten sonrada araba çalışma sesi geldi ve uzaklaştığını anladım. Çok sinirim bozulmuştu. Hem gelmiyordu hem de haber vermeye tenezzül etmiyordu.
Söylene söylene eve çıktım. Hassas bir bünyem vardı. Yüzümdende çok rüzgar yemiştim inşallah hasta olmazdım. Eve girip anahtarı anahtarlığa astım. Odama geçmeden önce mutfağa uğrayıp kahve için su koydum.
Telefonumu montumun cebinden çıkardım. Montumuda rastgele odanın içine attım. Telefonumu alıp gelen mesajlara bakmaya başladım.
Avukat: Hayırdır uzun zamandır yoksun
Avukat: Sanırım kendine yeni bir uğraş falan buldun
Esin: Neredeee
Esin: Beni oyalayanlarla uğraşıyordum
Esin: Bu erkekler yemin ederim ki gerizekalı ya
Esin: Ya bak işin çıkar aciliyetin olur anlarım
Esin: Ama insan neden haber vermez
Esin: Bir mesaj atmak veya arama yapmak bu kadar zor olmamalı
Esin: Yarım saate yakın bu Ankara soğunda bekledim ya
Esin: Şaka gibi
Avukat: Gerginsin
Avukat: Bu sefer kim sana ters yaptı
Esin: Kim olacak o işte
Esin: Yine bir şekilde sinirlerimi bozdu
Esin: Tamam yani önemsizim onun için
Esin: Samimi değiliz ama insan bu kadarda olmaz ya
Esin: Birde arkadaşına rujumu verecek zamanı bulmuş ama bana haber verememiş
Esin: Haspama bak sen!
Avukat: Seni baya kızdırmış bu salak
Esin: Evet tam bir salak
Esin: Ötesi değil
Avukat: Sen bir papatya çayı iç iyi gelir
Esin: Sakinleşeyim diye mi?
Esin: Asla içmem
Esin: Bir kez tadına baktım bok gibiydi
Esin: Ayrıca tavsiye verecek kadar biliyorsan sen iç
Esin: Ben sakin bir insanım ama sinirlenince gözüm dönüyor
Avukat: O belli zaten
Esin: Sende beni kızdırma sana da çatarsam görürsün
Avukat: Yok öyle bir hataya düşmem
Esin: Düşme zaten
Esin: Neyse ben gidiyorum kahve yapacağım
Avukat: Görüşürüz
Esin: Görüşürüz
Sohbetten çıkıp kaynayan suyla kahvemi hazırladım. Televizyondan film açıp izlemeye başladım. Sonrasında bastıran uykuyla koltukta uyukuya daldığımı anlamamıştım.
***
Niye bekletiyorsun bizi soğukta hayvan Caner.