2.0

1.4K 101 42
                                    

Mfö - ele güne karşı

***

Caner: Esin merhaba

Esin: Merhaba

Caner: Rujunu geçerken ben vereceğim sana

Caner: Bugün ayrı bir işim var ve senin evinde yolumun üstünde

Caner: Hatta şuan yola çıktım bile

Caner: Evdeysen 5 dakikaya geliyorum

Esin: 5 dakika mı? Ve evet evdeyim

Caner: Tamam o zaman gelince mesaj atarım

Esin: Tamam

Telefonu kenara fırlatıp aynaya koştum. Saçlarım yine dağınıktı. Odama koşup bir tarak ve kıskaçlı toka aldım. Güzelce tarayıp tokayla tutturdum. Üzerimi süzdüm. Fazla süslü ve özenli olmak istemiyordum. Ev halimle inecektim zaten vaktimde yoktu süslenmeye.

Üzerimde kırmızı kareli pijama ve beyaz sweat vardı. Bence gayet idael bir kombindi. Sweatimin üzerine montumu geçirdim ve kapıya çıktım. Ayağıma siyah terlikleri geçirdim ve aşağı inmeye başladım. Hayır insan önceden haber verebilirdi. Ne bu son dakika haber verme merakı yani. Binanın kapısını açıp dışarı çıktım.

Soğuk havanın yüzüme vurmasıyla titredim. Hava niye bu kadar soğuktu ki? Kış insanı olmama rağmen bu soğuklar bana bile fazla geliyordu. Benim için kışın olayı yorgan ve koca bir kupa dolusu kahveydi. Bu soğuklar fazla geliyordu.

Ellerimi cebime sokarak etrafa bakmaya başladım. Görünürde kimse yoktu. Bina kapısının yanındaki duvara yaslanıp beklemeye başladım.

5 dakika sonra

5 dakikada geleceğim demesine rağmen görünürde hâlâ bir Caner yoktu.

15 dakika sonra

15 dakika daha geçmişti geleceğim dediği dakika üzerinden. Belki trafik falan vardır diye kendimi avutuyordum ama hadi bakalım.

Yarım saat sonra

Her yerim buz kesmiş bir biçimde hâlâ enayi gibi bekliyordum. Ondan ne bir mesaj ne de bir arama vardı. Gelmeyeceksen insan bir haber verir. Enayi gibi bu soğukta bekletti beni.

Tam cebimden anahtarı çıkarıp binaya girecektim ki adımı duymam beni durdurdu.

"Esin."

Arkamı dönüp bana seslenen kişiye baktım. Karşımdakini görünce şaşkınlık oturdu yüzüme.

"Kerem? Senin ne işin var burada?" Şaşkın sesime hafif bir kıkırdadı.

"Caner gelemedi son dakika bir işi çıktı. Rujunu da bana emanet etti. Al bakalım." Aramızdaki mesafeyi kapatıp rujumu bana uzattı. Bende elinden hızlıca aldım.

"Bir haber verebilirdi bu kadar soğukta bekledim."

Mahçup bir ifade takındı suratına hayır mahçup olması gereken Caner'ken Kerem'in olması ayrı bir saçmaydı.

"Kusura bakma. Biraz öküzdür bizim Caner."

"Belli."

"O zaman sen daha bekleme hava oldukça soğuk."

"Tamam görüşürüz."

"Görüşürüz."

Arkamı dönüp binaya girdim. Ben binaya girdikten sonrada araba çalışma sesi geldi ve uzaklaştığını anladım. Çok sinirim bozulmuştu. Hem gelmiyordu hem de haber vermeye tenezzül etmiyordu.

Söylene söylene eve çıktım. Hassas bir bünyem vardı. Yüzümdende çok rüzgar yemiştim inşallah hasta olmazdım. Eve girip anahtarı anahtarlığa astım. Odama geçmeden önce mutfağa uğrayıp kahve için su koydum.

Telefonumu montumun cebinden çıkardım. Montumuda rastgele odanın içine attım. Telefonumu alıp gelen mesajlara bakmaya başladım.

Avukat: Hayırdır uzun zamandır yoksun

Avukat: Sanırım kendine yeni bir uğraş falan buldun

Esin: Neredeee

Esin: Beni oyalayanlarla uğraşıyordum

Esin: Bu erkekler yemin ederim ki gerizekalı ya

Esin: Ya bak işin çıkar aciliyetin olur anlarım

Esin: Ama insan neden haber vermez

Esin: Bir mesaj atmak veya arama yapmak bu kadar zor olmamalı

Esin: Yarım saate yakın bu Ankara soğunda bekledim ya

Esin: Şaka gibi

Avukat: Gerginsin

Avukat: Bu sefer kim sana ters yaptı

Esin: Kim olacak o işte

Esin: Yine bir şekilde sinirlerimi bozdu

Esin: Tamam yani önemsizim onun için

Esin: Samimi değiliz ama insan bu kadarda olmaz ya

Esin: Birde arkadaşına rujumu verecek zamanı bulmuş ama bana haber verememiş

Esin: Haspama bak sen!

Avukat: Seni baya kızdırmış bu salak

Esin: Evet tam bir salak

Esin: Ötesi değil

Avukat: Sen bir papatya çayı iç iyi gelir

Esin: Sakinleşeyim diye mi?

Esin: Asla içmem

Esin: Bir kez tadına baktım bok gibiydi

Esin: Ayrıca tavsiye verecek kadar biliyorsan sen iç

Esin: Ben sakin bir insanım ama sinirlenince gözüm dönüyor

Avukat: O belli zaten

Esin: Sende beni kızdırma sana da çatarsam görürsün

Avukat: Yok öyle bir hataya düşmem

Esin: Düşme zaten

Esin: Neyse ben gidiyorum kahve yapacağım

Avukat: Görüşürüz

Esin: Görüşürüz

Sohbetten çıkıp kaynayan suyla kahvemi hazırladım. Televizyondan film açıp izlemeye başladım. Sonrasında bastıran uykuyla koltukta uyukuya daldığımı anlamamıştım.

***
Niye bekletiyorsun bizi soğukta hayvan Caner.

Saç Boyası |Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin