11. Bölüm : GEÇMİŞ VE ÖZLEM

39 3 4
                                    

Bir günün sonuna yeni bir bölümün daha başına geldik sevgili okurlarım.

Belki bir gün kitabımız basılır ve sizlerle bir arada buluşuruz.

Kitaba geçmeden önce 2 saniyenizi ayırarak hikayemize oy verir misiniz lütfen. Sizin 2 saniyeniz benim için o kadar kıymetli ki, hikayemizi oylamayı unutmayın lütfen. Şimdiden çok teşekkürler sevgili okur.

İnstagram hesabımızı ve watty de takip edersen eğer çok sevinirim.

İg: biromrumsevda

★★★

Umay okuldan geldikten sonra üzerini değiştirmiştim. Dört yaşına geliyordu ve bu yıl kreşe yazdırmıştık. Evde kalmak onun için de çok sıkıcı oluyordu. Zorlu geçen bir hafta olmuştu onun için de, alışmaya çalışıyordu ama alıştıkça da eğleniyor gibiydi.

"Annecim, Ömrüm hala yavruya yemek vermemi istedi benimle gelmek ister misin?"

"Eveeet, eveet anne eveet."

Güldüm, Umay'ı kucağıma alıp yanağından öptüm. Ömrüm'ün bıraktığı anahtarları alıp evden çıktık ve aşağı inip ömrümün dairesine gittik. Kapıyı açtım ve umayı yere indirdim kapıyı kapatıp salona gittiğimde yavru odada dolanıyordu bizi gördüğü sırada havlamaya başladı. Umay korkmuş olmalı ki arkamda duruyordu. Yavrunun yanına gidip yere eğildim ilk başta havlasa da başını okşadığım bir kaç saniyede sakinleşmişti. Başını okşamayı bıraktığımda yeniden havlamaya başlamıştı. Belki de Ömrüm'ü özlemişti. Yavrunun yemek kabını alıp ayağa kalktığımda Umay da peşimden geliyordu mutfağa gittim ve kabına Ömrüm'ün söylediği kadar mama kattım. Tekrardan salona gidip kabı yerine kattım. Yavru yemek yiyene kadar beklemiştik. Ancak hala havlıyordu. O yemeğini yedikten sonra aynı şekilde salon kapısını kapatak evden çıktık ve tekrar kendi evimize geçtik.

∞ ∞ ∞

Öksürük krizi tuttuğunda daha yeni kendime geliyordum. Birisi yanıma gelip beni yan döndürdüğünde boğazım rahatlamıştı. Öksürüğüm geçtikten sonra gözlerimi açtığımda bir hastane odasında abimle beraberdik. Beni yeniden uzandırdı ve kenardaki su şişesini alıp beni doğrultarak biraz içirdi. Başımın altına bir yastık daha kattığıktan sonra beni uzandırıp yatağın kenarına oturdu. Elindeki su şişesini yatağın yanındaki masaya bırakıp elimi tuttu.

"Güzelim, iyi misin?"

"Ne oldu? Başım dönüyordu."

"Zehirlenmişsin, miden yıkandı."

Kaşlarımı çattım. Zehirlenmek mi, ama nasıl?

"Ne yedin bugün yada nereden yedin?"

"Börek yedim sabah sadece, ama her zaman yediğim yerdendi. Tadı farklı değildi böreğin farklı olsa anlardım."

"Ömrüm, gıda zehirlenmesi değil. Direkt zehirlenmişsin."

Konuşacağım sırada kapı çaldı ve içeriye Timur abim girdi.

"Nöbetim yeni bitti abi, gelemedim."

Kapıyı kapatıp yanıma geldi saçlarımı okşadı yavaşça.

"Güzellik hayırdır, askeriyeye dönüşün ilk gününden hastaneye gelmeler."

Tekrar kapı çaldığında yavaşça açılmıştı kapı bu sefer Mert gelmişti. Uyanık olduğumu gördüğünde rahat bir şekilde içeriye girdi ve kapıyı kapattı.

"Geçmiş olsun."

Yatağın ucuna kadar gelip önce elindeki dosyalara sonra bana baktı.

"Ağrın var mı?"

BİR ÖMRÜM SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin