Orman geceleri oldukça ürkütücü oluyordu. Son zamanlarda ormanda bir takım tuhaf olaylar gerçekleşmişti. Oraya gidenlerden bazıları gizemli birinin varlığından söz ediyorlardı, kimileriyse orada tuhaf maskeli bir adamı gördüklerini söylemişlerdi. Öyle ki bu bir keresinde haberlere bile yansımıştı.
Ve korkunç bir olay gerçekleşmişti. Gece saat 3 sularında ormandaki gölde bir ceset bulunmuştu. Cesedi bir köpek görmüştü. İlk o bulmuştu. Köpek o kadar çok havlamıştı ki, ormanda sabah vakti yürüyüşe çıkmış olan yaşlı adamlar hemen olay mahalline gidip, cesedi gördükten sonra direk polisi aramışlardı. Ceset gölün içini de adeta kana bulamıştı.
Olay yerine varan polisler cesedi sudan çıkardılar. Hemen incelemeye başladılar.
" Kurban bir kadın. Boğazı sıkılmış. Epey morluk var. Boğularak öldürülmüş" dedi Burcu.
"Öncesinde de ellerinde bir takım kesikler var. Katil kurban henüz hayattayken parmaklarını keserek ona işkence etmiş. Acı çektirmiş". dedi Ekrem.
"Sadist bir katille karşı karşıyayız" dedi Burcu.
"Öncesinde karşı koymaya çalışmış ancak başının arkasına sert bir darbe almış. Katil sonrasında kurbanın parmaklarına işkence yapmaya başlamış" diyerek araya giren bu sefer de Selçuk polis oldu.
"Ve maktul daha fazla dayanamamış. En sonun da boğularak öldürülmüş. Aradığımız adam fiziken oldukça güçlü birisi olmalı" dedi Burcu.
"Orası kesin" dedi Ali polis de. İçlerinde en genç olan oydu. Henüz 25 yaşındaydı. Diğerleri ise otuzlu, kırklı yaşlarda polislerdi. Hepsi de işlerini oldukça severek yapıyorlardı. İşleri oldukça zor ve de yorucuydu. Ama sonunda kötülük eden pislikleri, suçluları yakalamak onları mutlu ediyor, rahatlatıyordu. Görevimiz tamam diyorlardı. Sadece bir keresinde başarısız olmuşlardı. Oda izini kaybettirmiş, asla bulamadıkları bir tür pedofili, sadist katil suçlusuydu. Bir önceki işleri ise uyuşturucu ticaretinden sorumlu mafya babalarıydı. Neyse ki başarıyla sonuçlanmıştı. Onları yakalamışlardı. Hepsi de müebbet hapis almışlardı.İçlerinden bir tanesi cezaevinde intihar ederek hayatına son vermişti. Dünya bir pislikten daha kurtulmuştu, böylelikle.
Burcu 45 yaşındaydı. Yıllardır bu işin içindeydi. Evliydi. İki tane çocuğu vardı. Biri 5 yaşındaydı, diğeri ise 13. Hobileri kitap okumak, gezmek, fotoğraf çekmek ve müzik dinlemekti.
Ekrem artık emekliliğe doğru gidiyordu. 48 yaşındaydı. Oda yıllardır bu işin içindeydi. Oldukça tecrübeliydi. Boşanmıştı. Bir tane kızı vardı. Kız büyüktü. 23 yaşındaydı. Kızı Esma İtalya'da yaşıyordu. Boşandığı eski karısı Zeynep ise yeni birisiyle evlenmişti. Yıllardır görüşmüyorlardı. Bodrum'da eşiyle emeklilik hayatı sürüyorlardı. Hobileri film, dizi seyretmek, boş zamanlarında da yürüyüş yaparak, kafa dinlemekti. Oda Burcu gibi gezmeyi severdi. Yıllardır hayatında birisi yoktu. İstemiyordu da. Cinsel hayatı olmayan erkeklerdendi. Gençken o işi oldukça yapmıştı. Yaşamıştı. Bu yüzden de cinsellik hayatında geri plandaydı. Orta yaşta bir erkek olarak keyfine bakıyor, yalnızlığının tadını çıkarıyordu.
Selçuk 35 yaşındaydı. Sevgilisi vardı. Ayrıldı. Şimdiyse bekarlığının, ve de özgürlüğünün tadını çıkarıyordu. Onun hobileriyse gezmek, spor yapmak, doğa yürüyüşlerine katılmaktı.
Ve son olarak Ali ise tek gecelik ilişkileri tercih ediyordu. Yaşı henüz gençti. 25 idi. Ve sevgililik, ciddi ilişki, ya da evlilik tarzı sorumluluklarla uğraşmak istemiyordu. O işleri belki otuz yaşından sonra düşünebilirdi. Şimdi cinsellik ağırlıklı görüşüyordu. Tinder hesabı vardı. Oradan buluyor, aynı şehirde olan kızlarla buluşuyordu. Kadınlar romantiktir, duygusaldır lafına inanmıyordu. Eğer öyle olsaydı kendisi gibi amacı tek gecelik cinsellik olan kızlarla görüşemezdi. Demek ki bu konuda yalnız değildi. Bağlanmaktan hoşlanmayan yaşı 20 ile 25 yaş arasında olan bir çok kız vardı. Belki de yaşadığı yerden kaynaklanıyordu. Ege bölgesi bu konuda diğer bölgelere göre daha rahat olabilirdi.