14. Bölüm

154 8 0
                                    

Bölüm şarkısı: Ellie Goulding-Figure 8
İyi okumalar!

"Kime bakıyorsun lan sen? Dön önüne o gözlerini koparır uzaya fırlatırım nah bulursun!"
"Çetin! Karışma çocuğa bakmıyor bana"
"Ya şirin aşkım, gözleriyle seni taciz ediyor görmüyor musun? Lan bak hala bakıyor!" Çetin'in koluna daha çok asıldım. Okulda kavga etmemesi lazımdı, nasılsa kavga listesi sonuna kadar doluydu.
"Ya tamam! Karışma hadi sınıfa gidelim"
"Seninle sonra görüşecez, aldım plakanı." parmağını sallayıp çocuğa söylenirken. Parmağını tutup elimde sabitlerken gözlerimi devirdim.
Sınıfa girdiğimizde herkes dağınık bi şekilde oturuyordu, hatta ayaktalardı. Çetin'le yerimize geçince kolunu benim sandalyemin arkasına götürdü ve beni göğsüne yatırdı. Yattığım göğsüne iyice sokulurken diğerlerinin yaptıklarını izliyordum. Bir eliyle saçımı okşarken diğer eli havadaydı ve ben ne yaptığını görmek istemeyecek kadar uykuluydum. Göz kapaklarım tam kapanırken gelen flaş gözlerimi açarken Çetin'in göğsünden kalktım.
"Ah ben flaşı kapatmayı mı unuttum." ona gözlerimi kısarken bakarken devam etti.
"Ne yapayım Şirinem, göğsümde uyumanı seviyorum"
"Allahtan gözlerim kapalıydı yoksa kör kalmıştım"
"Kalmazsın güzelim, kalmazsın." gözlerimi devirirken o çektiği resme bakıyordu. Telefona eğilip bende bakmak istedim. Benim gözlerim kapalı Çetin'in göğsüne tutunmuşken, Çetin yüzünde piç smile ile kameraya gülümsemişti. Eh, buna bile şükretmek lazım. Sevgilim diye söylemiyorum ama, çok salak pozlar verme potansiyeline sahiptir kendisi.
"Allahtan çok değişik pozlar vermemişsin" düşündüklerimi sesli bir biçimde ona aktardım.
"Şirinim seninle daha neler yaparken ben çekeceğimde sen yorgunluktan uyumuş olacaksın, flaş bile seni uyandıramayacak." göz kırparken gözlerim büyüdü. Yanaklarımdaki tanıdık sızlamayı hissedince direk önüme döndüm. Öküzlükten başka hiçbirşeye çalışmıyor kafası mübarek.
Aysel Hoca sınıfa girince herkes ayaklandı. Çetin Beyfendi dışında herkes. Koluna hafifçe geçirince bana 'bana ne' bakışı atmasına karşılık gözlerimi büyütürken o da ayağa kalkmıştı.
"Evet çocuklar oturabilirsiniz yerlerinize."
"Hocam oturtacaksanız niye kaldırıyorsunuz bizi?" diyen Soner'e tüm sınıf gülerken Aysel Hoca
"Tamam Soner'ciğim sen kalk ayakta bekle o zaman." diyip gülümseyince
"Oo hocam kralsınız feci kapak yaptı Soner uuhuhuhu" diyip öne atıldım. Çetin de dahil tüm sınıfın bakışları bana dönünce bende arkamdaki duvara döndüm. Belkide duvarda örümcek vardı ve ona bakıyolardı? Ne malum bana baktıkları?!
"Her neyse çocuklar, bugün izinliyim size test kağıtlarını dağıtıp gidecektim. Alev, dağıt kızım. Yarın göreceğim testlerinizi!" diyip sınıftan çıktı Aysel Hoca. Çetin hoca gidince beni göğsüne yatırıp telefonundaki fotoğraflarına bakmama izin verdi. Alev kağıtları dağıtırken bizim sıraya geldi. Çetin bakışlarıyla 'masaya bırak' derken, Alev sadece 1 tane test bırakıp başka sıraya yöneldi. E, birimiz test çözemeyecekti o zaman?
"Alev bir test kağıdı daha vermen lazım." diye seslendi Çetin. Alev geriye dönüp itici bir şekilde sırıttı.
"Aa senin çirkin ördek yavrunu görmemişim. Al kağıdı." başımı Çetin'in göğsünden kaldırıp Alev'in üstüne panter gibi atlamaya hazırlanırken Çetin eliyle başımı geri yasladı.
"Tabi 'çirkin ördek yavrumu' görmemen çok normal. Göğsümde yatıyor ve boş konuşmayı kes Alev, şimdi gidebilirsin."
"Sizin sarılmanızı izleyecek değilim zaten Çet." diyip uzaklaştı.
"Şirinem, sende panter gibi hız alamayıp atlama şunun üstüne. Bak ben burdayım gel atla üstüme." diyip pisçe sırıttı.
"Atlarsam çok pis yaparım yalnız." elimi koluna koyup tırnaklarımı hafifçe bastırarak.
"Ooo sert şirinem benim. Çirkin ördek yavrum benim." diyip ilk alnıma sonra burnuma öpücük kondurdu. Evet, dudağımı öpmedi. Çünkü ona 'okulda terbiyeli girl imajımı bozmana izin veremem' tarzında yaklaşık iki saatlik bir konuşma yaptım.
Sınıf tabii ki ders boş diye dağıldı. Biz de Çetin'in telefonunda fotoğraf çekmeye devam ettik. Bu sefer flaşı kapattık tabi.

Tehlikeli CazibeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin