Tehlikeli Cazibe

10. Bölüm

Bu saatte bölümü paylaştım jdjfkkdkfmz tam 1 aydır yeni bölüm hazır değildi ama fırlattım bölümü :D beğenmeniz dileğiyle hepinize karne öncesi moral olsun :D iyi okumalar ^^
"Baba nolursun iPhone al banaa lütfeeen"

Evet. Arkadaşlarımın ellerinde gördüğüm telefon olmayan harika varlık sonucu oluşan kıskançlık babama vurmuştu.

"Alya takdir getirirsen alacağım kızım. Nerden başladı bu iPhone sevdası?" bana gözlerini devirip koltuktan kalkmaya yeltendi. Ellerimle karnına koyup tekrar oturttum.

"Önemli olan Allah'ın takdiri babacığım takılma sen ona. Bak valla bu yaz başka bişi istemicem. 4S'e bile razıyım yeterki iPhone olsun!"

"Düşüneceğim Alya. Şimdi git ve ders çalış. Sanki seneye sınava babamın oğlunun kızı giriyor. Peh! "

Gözlerimi kırpıştırdım. Yüzümdeki sırıtışa engel olamadım.

"Aslında tam olarakda dedemin oğlunun zeki mi zeki güzel mi güzel biricik tek hayırlı evladı olan kızı giriyor sınava"

Babamda gözlerini kırpıştırdı.

"Amcanın kızından mı bahsediyorsun? Geçen yıl girmedimi o sınava? Melis pek bir zekiydi senin aksine. Tıpı tutturmuştur."

"Iı baba ben kendimden bahsediyordum. Şu Melis'i heryere sıkıştırmasanız maaşınız az geliyo sanki!" Gözlerimi devirip yerden kalktım.

"Sen de çalış seninde olur. Tutturmuşsun illa resim öğretmenliği diye!"

"Mesleğime laf etme! Gidip okuldaki evlatlarıma sulu boya nasıl yapılır onu öğreticem ben"

"Anasının kızı!"

"Tamam sonuçlara bakarsak iPhone alabilecekmiyiz? "

"Bu ay içerisinde olabilir"

"Hayır! Bekleyemem o kadar. Yarın alsak?" gözlerimi sevecenlikle kırpıştırıp gülümsedim.

"Aah ah. Peki"

"Vallamı? BABA YAAAA SENİ ÇOK SEVİYOROOOOOM!"

babamı öpüp anneme geçtim. Kapıyı kapatırken annem ismimi çağırınca salona gittim.

"İkna ettim! Yarın en lüks iPhone bende olcak!"

Babama 4S dedim ama tabikide 5S dururken onu mu alıcaktım? Acıtasyon yapmak gerek.

Elimdeki Nokia'ya bakıp odama çıktım. Yatağa fırlattım telefonu. Yarın cici İPhone geçecekti zaten elime. Ehehehehhe.

Çamaşır kasamı açıp iki çamaşır arasına sıkıştırdığım sigarayı elime aldım. Perdeyi çekip diğer taraftaki çakmağa uzandım. Sigarayı yaktıktan sonra derin bir nefes alıp verdim. İçmeyi seviyordum. Pencereden yansıyan görüntüme bakarken tekrar çektim sigaradan. Kahveye yakın tonlara boyadığım saçlarımı es geçersek fena değildim. Annem kahve rengi saçlarımı yakıştırsa da babam sarışınlığımı ondan aldığım için pek beğenmemişti. Herşey o mal içindi zaten. Boyadıktan sonra hiç görüşmemiştik ki. Gözlerimi biten sigaraya çevirdim. Küllüğe bırakıp içeri girince cebimin ekranı yanıyordu yine.

O arıyordu.

Açıp titrek bir nefes verdim.

"Efendim? "

"Nasılsın diye sormak istedim"

"Klasik"

"Peki. Görüşürüz"

Birşey demeden kapattım. Zaten bir kaç gündür aramızda sadece bu diyalog geçiyordu.
Nasılsın?
Klasik.
Peki,görüşürüz.