Tehlikeli Cazibe

6. Bölüm

Süpriiiz  :D bence şaşırdınız  :D ben bile şaşkınım :D herneyse çok konuşmadan yeni bölüme başlayalım ^^

(Multimedyada Çetin var)

Çetin'in Ağzından

Kesilen ve kan içinde olan ellerimi umursamadan evden hızla çıktım. O soruyu kim Alya'nın aklına soktuysa ebesini s*kecem!

O anıları unutalı çok olmadı. Çok olduysa bende hala yeni.

Onu ben öldürmedim. Karşıdan gelen araç sonumuzu getirdi. Ben yapmadım.

Bara gidip adımı bile unutana kadar içmek istiyorum. Onun kızıl saçları, mavi gözleri, hafif ağzını aralayan bana ait olan dudakları.. Alya'nın ikizi gibi. Sadece saç rengi farklı. Belkide bu kız beni bundan dolayı çekiyor kendine. Ve davranışları tıpatıp aynı.

Aklıma birden Alya geldi. Saçma sapan sorular sormasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı.  Galiba fazla üzerine gittim. Onu da ağlattım. Burcu gibi.

Telefonu kavrayınca ekranı kan oldu. Üstüme silip Alya'yı aradım, kapatıp duruyordu. Sonunda açtı.

"Ne var ne istiyorsun?"

"Alyeeaa affet -hıık - beniiğ çooğk pişmağnıım -hıık-"

"Yeni farkettin yani. İyi tamam kapatıyorum"

"Ha-hayır kapatma. Özür dileriğğm." kapatma Alya lütfen.

"Sen içtin mi? "

"Evet. Hayır. Bilmiyorum "

"Kapat Çetin "

"Ama Alyaeeğ"

"dııt-dııt"

Ona herşeyi anlatmalıyım. Alya'lara doğru yol aldım.

Alya'nın Ağzından

Eve geldiğimde annemi dergi okurken buldum.

"Alya? Sen misin?"

"Benim anne. "

"Noldu sana böyle? Ağladın mı sen! "

"Yok birşey anne."

"Çetin'le kavga mı ettin? "

"Gibi. Geçer anne sen takılma bana" zoraki güldüm.

"Konuşmak istermisin tatlım? "

"Yalnız kalsam daha iyi. Biraz bilgisayar telefon oyalar beni "

"Peki ben burdayım canım"

Başımı sallayıp odama gittim. Odamın kapısını kapatınca yatağa uzanıp düşündüm. Salak Alev yüzünden bana kızdı. Bana bana Alya'ya!

Sinirlenmek yok. Heleki ağlamak hiç yok.

Yarın pazar. Pazartesi okuldaki kıza sormam lazım. Saç boyaması neden önemli olsunki? Saçma.

Elime telefonu alıp çevirmeye başladım. Kendi kendime konuyu tartışırken telefonumun titremesiyle kendime geldim. Çetin arıyor. Yüzüne kapattım tabi ki. Yine arıyor. Arasın banane dingil herif. Bu sefer arayınca açmak zorunda kaldım.

"Ne var ne istiyorsun?"

"Alyeeaa affet -hıık - beniiğ çooğk pişmağnıım -hıık-"

"Yeni farkettin yani. İyi tamam kapatıyorum"

"Ha-hayır kapatma. Özür dileriğğm."

"Sen içtin mi? "

"Evet. Hayır. Bilmiyorum "

"Kapat Çetin "

O orda zırvalarken ben yüzüne kapattım.

Pijamalarımı giyip yorganın altına girdim ve uyumaya çalıştım.

Uyuyabilirsem tabi.

----

Esinti ile uyandım. Yatakta ters dönerken yanıma yatan soğuk bedenle irkildim. Hemde bana sarıldı. Çığlık mı atmalıyım yoksa tekme mi atayım. Bu sefer beden sarsılarak ağlamaya başladı. Arkamı dönüp yanımdaki kişiye baktım.

"Çetin? Ne oldu sana?! " yüzü elleri her tarafı kan içindeydi.

"Özür dilerim "

Yine ağlayınca bende ona sarıldım.

"Tamam geçti. Şşh."

Bende çocuk susturuyorum sanki.

Geri çekilip ona baktım. Gözlerini açmaya korkuyordu. O kadar sıkı kapatmıştı ki görmek istemediği şeyleri görecekmiş gibi. Elimle gözyaşlarını sildim. Yanağını okşadım acıyarak. Sonunda gözlerini açıp bana baktı.

"Ne oldu sana? Kim yaptı bak söyle gidip kungfu yapıcam. Seni bir tek ben bu hale getirebilirim duyuyormusun?" zoraki gülümsemeyle başını salladı.

"Sana gelirken oldu. İçmiştim heryeri ikili görüyordum bende serserilere çarpınca.."

"Salak. Onlar sana fena çakmışlar yalnız. Ellerine sağlık onların." kıkırdayınca bana baktı bi süre sonra başını öne eğip konuştu.

"Sende.. onu görüyorum."

"Kimi? "

"Bu-burcuyu. "

"O kim? "

Bunu sorarken ben uzanmıştım o da başını göğsüme yaslamıştı. Hafiften saçlarıyla oynarken bana daha çok sokulduğunu hissettim. Belime de sarılmış derin nefes alıp veriyordu. Tırsmıyorum değil.

"Ölen sevgilim"

"Ah."

"Sorunun cevabı bu"

"Ney? "

"Alev'in saçını boyama nedeni."

"Kız arkadaşın kızıl saçlımıydı yani? "

"Hıhı"

"Benimle ilgisi yok o zaman. Ben kızıl saçlı değilim"

"Davranışlarınız aynı"

"Anlamadım"

"Sinirlenince kendini kaybeden koyu mavi gözler, korkunca buzlaşan duruş, o masumluk.. "

"Anladım"

Onun saçlarını okşarken kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerindeki umut pırtılarıyla.

"Onu çok özledim"

"Belki bir gün görürsün. Öteki tarafta."

"Birşey isteyebilir miyim? Lütfen. Ama karşılığını almak istiyorum. Onu özlüyorum. Lütfen Alya. "

"Tamam yap"

Dudaklarıma öpücük kondurunca durakladım. Karşılık bekliyordu değilmi? Bende onu öpmeye başladım. Elleriyle yüzümü kavrayarak kendine daha çok çekmeye başladı. Nefessiz kalınca ellerinin üstüne ellerimi koydum ve geri çekildim. Son kez dudağıma öpücük kondururken fısıldadı.

"Teşekkür ederim."