8~🍁

1.7K 62 21
                                    

Yemekten sonra büyük geniş bir jeap e bindik.

Ben sağ cam kenarında oturuyordum. Pars solumda. Onun yanında da Aral Aras ikilisi. Karştı tarafta Atlas, Okyanus, Bora ve Polat oturuyordu.

Telefonumun çalmasıyla zaten üzerimde gezen bakışlar iyice üzerime kilitlendi.

Çay Demi Arıyor...

Açıp yavaşça kulağıma götürdüm.

"Aaalooo Asel'cimmm naptın bensiz bak akşam aramadın diye trip atmıyom değerimi bil!"

"Birazcık sessiz ol! Arabadayım!" Dedim fısıldayarak.

"Gizlimiz saklımız mı var ki Yamaç abiden! Ver telefonu ona da azcık onunla da konuşayım."

"Ben olayları sana okula gelince özetlerim. Ayrıca abimin arabasında değilim. Veremem ona. Çok konuşmak istiyosan ara." Diye fısıldadım.

"Ay o zaman kimin arabasındasın! Kaçırıldın mı yoksa! Yoksa sevgili yaptın da onunla mı geliyon!"

"Kankacım sana okula gelince özetlicem. Sen kendi kendine tahminlerde bulunmaya devam et." Deyip yüzüne kapattım.

Ardından bana bakan sert kaslılar topluluğuna bir bakış atıp telefonu çantama koydum.

Biraz daha ilerledikten sonra araba durdu.

"Atlas bey, etrafımız sarıldı önümüzü de kestiler." Dedi şoför edişeyle. Tabi bununla birlikte herkes endişelendi.

"Kaçış yolu yok mu? Asel ve Pars burada." Dedi Atlas endişeyle.

"Maalesef efendim. Her tarafımız sarıldı." Bense soğukkanlılıkla pencereden dışarıya baktım. Birsürü adam ve araba çevremizi sarmış durumda aboov.

Sırdımı dayadığım yer yukarı kalkınca hemen sırtımı oradan uzaklaştırdım. Vay anasını. Arabanın içinde silah fabrikası mı var aq!

Pars ve ben dışında herkes birer silah aldı.

"Aral. Sen ikiliye gözkulak ol. Biz inelim." Dedi meymenetsiz Atlas.

Benim üvey babam da mafya olduğu için bunlara alışıktım. Hatta silah kullanmayı bile biliyorum. Ama tabi bunlar bana kullandırtmayacağı için son kozumu kullanacağım. Hipnoz.

Haydee. Görsünler bizim gücümüzü!

Çantamdan hızlıca kalemliğimi çıkardım. Oradan da hipnoz için kullandığım kalemimi. Atlas lar inmişti ve dışarıda çatışıyorlardı. Camlar açıktı ve Aral diğer tarafa odaklıydı. Oraya ateş ediyordu. Eğer cama mermi gelirse ve cam patlarsa daha büyük sıkıntılar olacağı için açmıştık.

Pars bir süre ne yapacağımı anlamak için bana baktı. Anlayamayınca da Aral dan tarafa döndü. Bende iki tarafa da bakıyordum.

Bize doğru bir adam yaklaşıyordu. Ama Aral oraya odaklıydı ve odağını bozarsak sert kaslılardan birini vurabilirdi. Bu yüzden kendim ilgilendim.

Adam kapıyı açınca Aral'ın bakışı da buraya döndü. Adam başıma silah dayamıştı.

"Şimdi biz bu güzelliği alacağız siz de uslu uslu oturacaksınız." Dedi adam sinsice gülümserken. Ben de ona aynı gülümsemeden sundum.

Kalemin yavaş yavaş açma kapama tuşuna bastım. Ben bastıkça da tok bir ses arabayı inletti. Adam en son kıvama gelince sorularımı yönelttim.

"Emirin ne?"

"Asel Sargın'ı kaçırmak." Dedi adam tok ve boş sesiyle.

"Bu emri sana kim verdi?"

Üçüzlerim★~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin