18~🍁

1K 62 11
                                    

"Meriç?" Dedim tekrar aynı anları yaşarken. Farklı yerlerde farklı kişiler arasında sürekli bu sahneyi yaşıyorduk.

"Ben şaşırmadım bu sefer. Size geleceğimi biliyordum." Dedi gülerek. Bende şaşkınlığı bir yana bırakıp ona gülümsedim ve içeri davet ettim.

Bugün bunu fazla mı ne görmüştüm. Eskiden birbirimizle sohbet dahi etmiyorduk. Ne ara böyle olmuştuk biz?

Aslında halimden oldukça memnundum. Onda bir çekim hissediyordum. Aşık değildim. Ama hoşlanmıyor da değildim. Bilmiyorum.

Belki küçük, geçici bir hoşlantı belki de daha yoğun. Anlamak cidden zor.

Abiler topluluğu ile ben de içeri girdim ve bir yere oturdum.

"Sizle henüz kızımı tanıştırmadım. Bu Asel, Benim prensesim. Bunlar da Ardınç ve Gözde. Bizim liseden beri arkadaşlarımız." Dedi babam. Onlara gülümsedim.

"Memnun oldum." Dediğinde güldüler. Alaylı bir gülüşten uzak ve oldukça samimi bir gülüştü.

Abi banane adamın gülüşünden. Ana geri dön.

İyi be. Gıcık.

"Bizde memnun olduk Asel kızım." Dedi Ardınç amca.

Salonda biraz oturup sohbet ederken Sinem abla gelmiş ve yemeğin hazır olduğunu belirtmişti. Bizde hemen yemek odasına doluşup mükemmel yemekleri yemeye başladık.

Şuan en üst kattaki oyun odasında sessizce oturmuş birbirimizle bakışıyorduk.

Yemek bittikten sonra annem 'Hadi siz oyun odasına gidip birlikte vakit geçirin, biz burada büyükler olarak kendi aramızda sohbet edelim.' diyerek bizi nazikçe salondan kovmuştu.

Öğrendiğime göre oyun odasının biraz ilerisinde müzik odası da varmış. Pek birşeylerden anlamasam da abimin eskiden bir kemanı vardı ve bana da çalmayı öğretmişti.

Belki çalmaya devam etsem profesyonelleşirdim ama ben onu bırakmayı, onun yerine kendimi kitaplara adamayı seçtim.

"E böyle sessiz sedasız mı oturacağız? Pars koş bizim oyun konsollarını getiriver." Polat'ın bunu söylemesiyle herkes normal haline dönüp eğlenmeye başlamıştı.

1 saat sonra

Çok sıkıldım!

Bende ulan bende! Ne bu ya!

Herkes birşeylerle ilgileniyordu ama benimle birşey yapan hiç kimse yoktu. Bense yarım saattir beni duyup oyunlarına falan çağıracaklar diye oflayıp pufluyordum.

Keşke çay demim burda olsa! Onunla nasıl eğlenirdik ya!

Haklısın Şakir... Demir olmayınca şu hayat çekilmiyo ya!

Kız! Kalk bi müzik odasına git bakem belki sıkıntımız geçer?

Oha bu gün çok haklısın Şakir! Afferim lo!

Ne demek ne demek

Hemen götün kalkmasın.

Ayaklandığımda kimse bakışlarını bana çevirmemişti. Görmemişlerdi bile!

Yine oflayıp kedimi odadan çıkardım ve Pars'ın oyun odasına gelirken gösterdiği müzik odasına ilerledim.

Kapıyı açıp içeri baktığımda ağzım açık kaldı ama hemen kapatıp içeri girdim.

Üçüzlerim★~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin