TEKLİF

Bölüm14

Merhabalar uzun bir süre yoktum. Yeni bölüm atmak bana iyi hissettirdi. Böyle bir anda bölüm atmak iyi oluyor aslında. Okunma sayılarını görünce çok mutlu oluyorum şuan 6kyız hatta geçiyoruz sizlere çok teşekkür ediyorum. Desteğiniz beni mutlu ediyor iyiki varsınız.

Sizleri bölümle baş başa bırakıyorum. İyi okumalar...
*******************************

Bölüm sözü; Güven dediğimiz şey beş harften oluşan bir kelimeydi. Herkesin taşıyamadığı, taşıyamadığı gibide veremediği bir şeydi.
Bölüm; Barla'nın ağızından...

*******************************

Kaybettim

Güven dediğimiz şey beş harften oluşan bir kelimeydi. Herkesin taşıyamadığı, taşıyamadığı gibide veremediği bir şeydi. Yaşadıklarımız bizi sağlam tutsada bazen yıkılıyorduk olduğumuz yere. Hiç ummadığımız anda, hiç beklemediğimiz birinden.

O günün ardından tam bir ay geçmişti. Artık ağustos ayında devirmiştik. Esila ve ben bu bir ay boyunca iyi bir çabayla ehliyetlerimizi almış ve birer sürücü olmuştuk.

Berk artık yanımda daha çok kalıyordu. Annesi ve babası beni kabullensede bu olayı doğru bulamadıklarını söylemişlerdi. Berk bu nedenle zorla yaptığını benim bir suçumuz olmadığını söylemişti.

Anne ve babası onu gerekli uyarılardan geçirip bir daha bu tarz bir şeyle karşılaşırlarsa bizzat biz seni emniyete veririz demişlerdi.

Sabahın ilk ışıklarına gözlerimi böyle açmak istemesemde son iki iki aydır hep böyle uyanıyordum. Hayatımın iyiye gittiğini hissedemiyordum. Karnımı Berkin sanmasıyla irkilmiştim, beni kendisine iyice çekip uyumaya devam etmişti.

Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrenecektik. Ofladım ve yataktan kalkıp banyoya girdim. Kısa bir duş alıp bornozumla odaya döndüm. Giyeceğim kıyafetleri artık iki saat düşünür olmuştum. Çünkü karnım biraz daha büyümüştü. Beş aylık olması beni biraz zorlamaya başlamıştı.

Berkin alarmı çalınca uyanmış ve yatakta esnemişti.

"Günaydın, güzelim ve çocuğum."

Keyifle söylediği cümlesi yatakta direklerini desteklemiş çıplak üstüne gün ışığı vururken öyle karizmatik duruyorduki bir an cevap vermeyi unutmuştum.

"Günaydın yakışıklı babamız."

Berk erkeksi gülüşünü sergilerken ben ise dolabımdan bişeyler bakıyordum hala. Mavi mini gömlek elbisemi alıp ütüledim ve onu kenara bıraktım. Bu sırada dişlerimi fırçalayıp saçlarımı kuruttum. Makyajımı yaptım ve altıma kısa elbise rüzgardan açılabilir diye kısa şortlarımdan birini giydim.

Elbiseyi üzerime geçirip beyaz spor ayakkabılarımı yatağın kenarına koyup yatağa oturdum. Berkte belinde havlusuyla banyodan çıkmıştı. Ayakkabımı giymeye çalışırken karnıma baskı uyguladığım için acımıştı.

"Offf!
Ne oldu?
Giyemiyorum!
Neyi?
Ayakkabımı."

Berk bana dönerken saçlarını havluyla nemlendiriyordu. Benim halimi görünce gülmeye başladı.

"Gülme!
Sen göbüşlümü oldun, senin göbüşünü yerim kadın!
Dalga geçme Berk.
Tamam tamam."

Önümde eğilip ayakkabılarımı giydirdi. Kalkarken karnıma öpücük bırakmayı unutmamıştı. Yorulmuştum, yatağa uzanıp biraz dinlendim. Berk hazır olunca beni yataktan kaldırdı.