11: i watched you disappear

33 4 8
                                    


you're gonna wish you never had met me, she said.



Jongdae yatağından kalktığında, saat öğleyi çoktan geçmişti. Dün Lophenia'yla geçirdiği o müthiş geceden sonra belki de geç uyanması pek sorun değildi. Yatağının sol tarafında sevgilisini göremeyince salonda olabileceğini düşündü. Ayağa kalktı, yorgun adımlarla tuvalete girdi ve şöyle bir kendine baktı.

Aynadaki olgun yansımasını, gerçek dünyadaki genç yüzünden daha fazla beğeniyordu. 18 yaşındaki çocuksu ifadesi, tam olarak ruhunu yansıtmıyordu ki bu imreniş, epey içine yer etmişti Jongdae'nin. Ayrıca saçları uzamıştı. Hafif dalgalı, siyah saçları normalden daha koyuydu üstelik. Böyle çok daha iyi göründüğünü söyleyebilirdi..

Jongdae odasından çıkıp salona geçtiğinde, burnuna dolan güzel kokuların geldiği yere doğru ilerlemeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jongdae odasından çıkıp salona geçtiğinde, burnuna dolan güzel kokuların geldiği yere doğru ilerlemeye başladı. Kahve kokusu taze ekmeklerin sıcaklığıyla harmanlanmışken Lophenia'yı sırtının dönük olduğunu ve bir şeyler ile uğraştığını gördü Dae. İçindeki huzur tarif edilemezdi. Geldiğinden, kapının ucunda gülümseyerek izlendiğinden bir haber, tavadaki pankekleri büyük bir dikkatle çeviriyordu.

Lophentenia, beline sarılan zarif elleri ve sırtına değen sıcak bedeni fark ettiğinde şaşkınlıkla başını geriye çevirdi.

"Ah Jongdae! Beni korkuttun.." dedi tatlı bir sesle. Dae ise sevgilisinin beline sarılıp başını vanilya kokulu boynuna eğip öpücükler kondurmaya başlamıştı çoktan.

Jongdae uykulu sesiyle, "Ne o sürprizin bozulmuşa benziyor.." diyerek başını gömdüğü boyuna öpücükler bırakırken kıkırdadı. "Dün o kadar geç yattık ki saat birde uyanmama şaşmamalı, hm?"

Dae, Lophenia'yı belinden tutup kendine çevirirken onu yavaşça tezgaha yasladı. Dae'nin öpücükleri boynundan çenesine doğru büyük bir arzuyla ilerlerken ıslak tenine nefesleri çarpıyordu. Lophenia'nın dudakları belli belirsiz aralanıp onu kabul edeceği sırada Jongdae, baş parmağını dudaklarının üzerinde hafifçe gezdirdi ve bir nefes kadar yakınında olduğu kadının dudakların üzerine üfledi.

Daha fazlasını istediğini belli eden sinsi bir sırıtıştı bu. Oysa kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu Lophenia'ya dokunduğu her anda. Islak bir öpücük başlattı ve gözlerini sıkıca kapattı. Bu anı sonuna dek yaşamak istiyordu.

Öpüşmeleri hararetlendiği sırada Jongdae onun kalçalarından tutarak tezgaha yükseltti ve saçlarının arasına dolaşan ellerin sabırsızca diğerine bastırılmasını keyifle kabul etti. Tatlı ince inlemelerini bir ilahi gibi dinledi.

Lophenia'nın sarı saçlarını okşarken, ikisi derin bir nefes almak için dudaklarını araladı. İkisi de kahvaltıyı tamamen unutmuş gibiydi, soluk soluğa kalmışlardı. Jongdae, gözlerini Lophenia'ya çevirdiğinde, karşısında beklemediği bir değişiklik fark etti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 29, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dream: Under The Souls / Jongdae x ChenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin