Okulun önündeydim bahçeye doğru ilerledim. Etraf pek durgundu, sanki bişey olmuştu. Okulun içine girdim birkaç göz bana döndü, bu beni tedirgin ediyordu, bu sessizlik anormaldi.
Sınıfa gelmiştim, cam kenarı orta sırada oturuyordum. Sınıf boş gibiydi ama sınıf çok kalabalıktı, bu ölüm sessizliğini bir kız kesti o kız kim jisu'ydu, kodumun pick me si.
Kim jisu-Yan sınıftan shin senji, tarih hocasının oğlu minho'ya abuk subuk mesajlar yazmış, sabah minho'yu gördüm çok gergindi kim bilir bu gerginliğini kimden çıkartır.
Son cümlesinde o dahil herkes bana bakmıştı. Eğer böyle birşey varsa kesin alakalı alakasız günün sonunda ben dayak yicem. İkinci bir ses duyuldu jisu'nun yanındaki gevşek Lee kai.
Lee kai-Ne tür mesajlar atmışki minho'ya?
Kim jisu-Ne bileyim ben git kendin sor minho'ya, tabii götün yerse.
Sonra kendi aralarında boş şakalara daldılar. Jisung az önce anlatılan olayı düşünüyordu, o da merak etmişti minho ya ne yazıldığını. Buna odaklanamadan zil çalmıştı minho bizim sınıftaydı ama şuan sınıfta değildi. Ders tarihti tabii benimde babam hoca olsa bende gelmem derse, tabi bunu içimden geçirdiğim an minho kapıdan içeri girdi, cidden çok sinirli gözüküyordu.
Beni gördü anında üstüme yürürken hoca kapıdan içeri girdi, tabi birşey yapamadı burnundan soluyup yerine geçti. Hala bana öldürücek gibi bakıyordu ya yaprağım ben naptım ben mi yazdım sana deşik midir nedir.
Ders başlamıştı bile ben pek dersi dinlemiyordum zaten bu derste iyiydim pekte iplemiyordum. Deftere birşeyler karalıyordum uykumda vardı, evde bulunan varlıktan dolayı geceleri uyanık kalmaya çalışıyordum. Zil çaldı herkes sınıftan çıktı, ben ve minho hariç ben zaten arkadaşım yok diye çıkmıyordum ama minho?
Dövcek olsaydı şuan döverdi ama sırasında oturmuş bana mal mal bakıyordu. Kesin sikcek.
Lee minho-Sen mal mısın?
Ne alakaydı şimdi?
Han jisung-Ne?
Lee minho-Sen mal mısın diyorum.
Bende mi yoksa bu gevşektemi sıkıntı var?
Han jisung-Cidden anlamıyorum, ne alaka?
Lee minho-Shin senji denen o kıza neler zırvaladın sen?!
Bunu söylerken bağırarak ayağı kaltı. Ne bağrıyon dayı? Sıramın üstündeki defterleri yere fırlattı nedensizce. Ergen.
Lee minho-Gidip benim hakkımda "Minho sadece babasına güveniyo, yoksa ölmüş dedem bile tek atar buna" demişsin, lan oğlum sen yürekmi yedin gel bak işte karşı karşıyayız, gel vur hadi!!!
Yakama yapışmış beni sallandırıyodu, bir an boşluğuma denk gelip beni yere serdi kolumu arkamdan çekiştirmek başladı, kafaöı yere bastırıyordu. Canım çok kötü yanıyordu.
Zar zor ağzımdan çıkan kelimelerle:
Han jisung-Ben öyle birley demedim!!!
Gerçekten dememiştim hem desem o kızamı derim.
Lee minho-O zaman bu kız bana niye böyle aptal aptal şeyler söylüyo ha?!
Lan oğlum ben nerden bileyim git kıza sorsana.
Han jisung-Her denilene inanma o zaman! Git bi derdin varsa adam akıllı öğren derdini.
Biraz fazla yürek yemiş gibi davrandım ama biraz.
Lee minho-Yine başlamışsın cevap vermeye, geçen seneki halini uygulamalı olarak hatırlatmamı ister misin?!
Şuan sıçmış olabilirdim. Geçen seferki olay ise 2 ay komalık olmamdı evet tam tamına 2 ay. Sırf cevaplar verip dinlendim diye ölümüne dövmüştü resmen beni, ama o gün cidden çok sinirliydi önünde kim olsa öldürücek bi hali vardı, ve tabiki gün sonunda bana patladı. Bunun tekrar yaşanmasını istemiyorum çünkü hala iyileşemedim ve sol omzum yarı hissiz.
Han jisung-Ben cidden özür dilerim ağzımdan kaç-AH!!!
Tuttuğu kolumu ters çevirdi evet artık o omzumu hissede biliyordum hemde her zerresine kadar gözümden yaşlar gelmeye başlamıştı çünkü acısı çok kötüydü zaten sıkıntılı bir bölgeydi orası. Ayağa kalkıp yüzüme ve karnıma tekmeler atmaya başladı bir süre sonra bilincim kapanmaya başladı, tek hatırladığım şey bir erkek sesiydi minho'nun sesi değildi.
.
Gözlerimi araladığımda revirdeydim etrafa baktım bir çocuk vardı koltuğa oturmuş elleriyle oynuyordu benden biraz büyük duruyordu. Dışardan ses gelmiyordu ders başlamıştı sanırım.
Han jisung-Kaçıncı ders bu?
Çocuk beni fark edip hemen yanıma geldi.
? -Sonunda uyandın, daha yeni 2. Derse geçtik hocanın senden haberi var.
Çok bi vakit olmamıştı ve hala ders tarihti. Çocuk kendini tanıtmamıştı.
Han jisung-Bu arada ismin neydi?
C. bang chan-Christopher bang Chan lise 3. Sınıf öğrencisiyin tanımaman normal.
O nası isim nutuk gibi. E bu büyük sınıflardansa ve beni o buraya getirdiyse... Ne alaka aq.
Han jisung-Sen mi beni buraya getirdin.
C bang chan-Evet, kavga olduğunu duydum minho'nun arkadaşıyım hemen geldim yoksa iş ciddiye binicekti.
Demek minho'nun arkadaşı, ve o gelmeseydi iş ciddiye biniyordu...
Ellerimle oynamaya başladım düşünüyordum saadece, niye bu kadar eziliyorum diye düşünüyorum.
C bang chan-Bu derse katılma istersen, hem bana anlatman gerekenler var minho seni neden bu hale getirdi.
✮
LENNN fic sikim sonik ilerliyo AMA ossun günlük atığım için bölümler kısa olcak ama git gide uzar bölümler.
Okuyun len!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözünde yağmuru gördüm / Minsung
FanficHan jisung'un hayattaki tek eksiği hayattı, evet hayattı... Lee minho'nun hayattaki tek eksiği Han jisung'du, evet bu da hayattı... . !! SMUT, KÜFÜR/ARGO, TACİZ, TECAVÜZ vb. var!! . İyi okumalar dilerimm.