Gözünde yağmuru gördüm / Minsung

14-✮

Lavabonun kapısını açtı minho ve beni içeriye itti. HAYVAN HARBİ HAYVAN AYI DAĞ AYISI!

Han jisung-Mal mısın oğlum niye istıyon?

Minho içeriye girerken kapıyı kapadı ve kapının arkasında duran raftan anahtarı alıp kapıyı kitledi. Harbi saçmaladın.

Minho'ya doğru hamle ettim.

Han jisung-Kilitleme kapıyı.

Minho bana baktı.

Han jisung-Kaplumbağa deden. Kitleme işte, hoşuma gitmiyor.

Minho bi duraksadı sonra anahtarı delikten çıkarıp bana sok- Şaka. Aldığı rafa geri koydu. Olduğu yerde durup bana bakmaya başladı.

Han jisung-Harbi kafada gerilim falan var mı ya da kromozomlarda bi farklılık falan?

Minho dediklerime karşı kıkırdadı. Sabır...

Şimdi hoca da yok yazıcak, ders başladı çoktan.

Han jisung-Hoca yok yazıcak sınıfa gidelim.

Lee minho-Ders tarih babam yok yazmaz.

Han jisung-Seni yaz-

Lee minho-Seni de yok yazmaz.

Tane tane konuşarak söyledi. E napıcaktıkki? Boş boş tuvalette durup makyaj mı yapalım? Harbi gerilim var bu bebede.

Lee minho-Jisung...

Han jisung-Efendim?

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

Lee minho-Bu dedikodular... Seni çok rahatsız ediyor mu?

Ney? Yani o kadar rahatsıxlık vermiyorda saçma. Niye böyle birşey sorduki?

Han jisung-Yani saadece saçma geliyor... Bi rahatsızlığı yok.

Minho'nun gözü parladı. Çok değişik... Biraz fazla değişik.

Lee minho-Abinden haberin var mı?

Öff o konuyu açma işte ya.

Han jisung-Yok. Olmasında.

Lee minho-Benim biraz haberim var.

Müneccim kim bilir nerelerden öğreniyo. Ben kendi abimi adam akıllı tanımıyorum çocuk şu an ne yaptığını bile biliyo. Saadece babası öğretmen olan biri için biraz fazla gibi... 

Lee minho-Abin para yardımıyla işin içinden sıyrılmış.

Ne... Ne demek işinçinden sıyrılmış!? Gözlerim dolmaya, kaşlarım çatılmaya başlarken konuştum.

Han jisung-Minho saçmalama öyle birşey olsam az! Hem bir çok suçu aynı anda işledi. Nasıl sıyrılabilirki? Şaka yapıyorsun dimi, şaka?

Gözümdeki yaşlar yanaklarımdan akıp gitmeye başladı. Ağlıyordum. Minho'nun dedikleri gerçek olmamalıydı. Eğer gerçek ise abim beni bulucaktı, kesinlikle bulucaktı. Annemgil, hala onlardan ses yok- Onlar yaptı... Onlar rüşvet verdiler.

Yere çöktüm hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Benimle birlikte bir beden daha yere çöktü. Minho beni kolları arasına aldı. Sakinleştirmeye çalışıyordu ama bu beni daha çok ağlatıyordu.

Lee minho-Sakin ol jisung...

Kafama dank etti. Minho'nun da başı dertteydi artık. Abim yüzde yüz onun da peşini bırakmayacaktı.

Minho kafamı onun göğsüne koydu. Kalp atışları yavaştı...

Çok fazla duygu içerisindeydim. Abim yüzünden büyük bir korku, minho'ya birşey olabilme riskinden endişe ve mahcubiyet. Ailemin yanımda durmaması yüzünden de hayal kırıklığı.