Gözünde yağmuru gördüm / Minsung

15-✮

!!UYARI!!

BÖLÜMDE CİDDİ ANLAMDA RAHATSIZ EDİCİ AYİN VE SATANİZM İLE ALAKALI ŞEYLER VARDIR RAHATSIZ OLANLAR GEÇSİN!

.

Lee minho-Birşeyler yemek ister misin?

Yatağa oturmuş halde minho'ya baktım. Uyuyasım vardı ve pek yemek havamda değildim.

Han jisung-Biraz uyucam, belki sonra yerim.

Minho kafasını sallayıp yanıma yaklaştı, sırtımı sıvazlayıp gitti. Düşünceli bir insandı minho ama sevmediği yada hoşuna gitmediği şeyler olduğunda çok büyük kin kusardı. Yani ben öyle düşünüyorum.

Minho odanın kapısını kapayıp çıktı. Bende yatağa uzandım, rahattı, hemen uykuya daldım.

.

Yine aynı yerdeydim. Bir bodrum, 4 korkmuş küçük çocuk, 1 elinde pala olan psikopat adam.

Ama bu sefer farklıydı. Kişilerin yerleri değişmişti.

Ben sarı saçlı çocuğun yerindeydim. Yani ölücektim. Yanımdaki çocuk benim yerime geçmişti, siyah saçlı olan diğer büyük çocuk ise onun yerine, sarı saçlı çocukta büyük olan çocuğun yerine.

Aynı şeyler tekrarlanıyordu. Adam bana saldırıyordu büyük çocuk beni koruyordu.

Adam tekrardan çocuğu tuttu. Ama bu sefer farklı şeyler söyledi ve farklı bir şekilde.

? -Şimdi hangi şekilde öldürmemi istersiniz?

Bunu söylerken gülüyordu ama yüzü, bedenine ters şekilde baş aşağı dönüyordu. Boynu ve ağzı kanlar ile doluydu.

? -Sırf sizin gibi veletleri öldürdüm diye bende öldüm. Sırf sizin gibi kanı bozuklar öldü diye.

Adam çocuğu aldı ve yere attı. üstüne eğildi, elindeki palayı iki eliyle tuttu ve yukarı kaldırdı. Birşeyler fısıldadı.

? -Şeytan beni yinede çok seviyor...

Elindeki palayı hızla çocuğun tam karın ve alt gözdesi ayrılacak şekilde vurdu. Kanlar yine her taraftaydı benimde yüzüme sıçramıştı.

Adam çocuğun üst bedeninin kolundan tutup bodrumun tam ortasına bıraktı bu sırada içindeki organlar kanlar beraber dışarı çıkıyordu. Adam bir fırça aldı ve çocuğun bedenin içine soktu fırça kırmızı olana kadar batırdı. Fırçayı çıkarıp ayaklandı ve yere kocaman, çocuğun tam ortasında kalacağı bir pentagram çizdi.

Adam çizdiği üçgenin bir ucuna geçip ellerini birleştirdi ve göğsünde tutup yalvararak konuştu.

? -Ey yüce şeytan! Seni seven sana bütün sadakati ile hizmet eden ben... Sana bu çocuğu adıyorum! En içten hislerimle birlikte bu kanı bozuk varlığın kanını temizleyeceğine inanarak sana adıyorum!

Bodrumun içinde büyük bir sarsıntı oluştu. Yere kapandım. Fısıltılar odayı doldurdu, birçok fısıltı... Adama baktığımda mutlu yüzü kaskatı kesilmişti.

Bodrum da hayal bile edemeyeceğiniz türden çok şiddetli bir çığlık sesi geldi. Adam havaya yükseliyordu ve korkudan çığlık atıyordu.

? -Yanımıza gel çabuk!!!

Karşı çaprazımda yere kapanmış çocuklar söylemişti bunu yüzlerini şimdi çok net görebiliyordum. Biri zaten bendim diğeri ise... Minho...

Hemen yanlarına gittim.

Adam hala havalanıyordu ve gerilmeye başladı acı içinde bağırıp çığlıklar atıyordu. En sonunda bütün eklem yerlerinden kanlar fışkırmaya başladı. Bir süre böyle devam etti taki bodrum kapısı açılana kadar.