Lee Minho
Salona geçtiğim de herkes aynı şekildeydi, tek fark; şakalarla beraber gülüşüyorlardı. Bu şakaların içinde jisung ve benim ismim geçti. Söyleyen kişi soyeon'du.
Jeon soyeon-Aslında aramızdan bir çift çıksa, sevimli sevimli, tavşanla sincap misali, çok iyi olmaz mı? Hem bu kadar şeyin üzerinden bi pozitiflik katar falan.
Şişeleri ortadaki küçük masaya koyarken soyeon'a bakmadan konuştum.
Lee minho-Ben sana bi pozitiflik katarım şimdi...
Kıkırdamaya başlamışlardı. İçecekleri bırakıp koltuğa oturdum.
Chan sanki birini arıyormuş gibi bakındı.
Bang c. Chan-Jisung nerde?
Herkes chan'a bakarken seungmin konuştu.
Kim seungmin-Kim bilir minho çocuğa nasıl sik-
Seungmin'in konuşmasını yarıda bölen şey salonun kapısından içeri atılan bir cüzdan olmuştu. Herkes salonun kapısına bakıp kıpkırmızı kesilmiş, sinirle ve biraz da utançla duran jisung'u gördü, seungmin'e bakıyordu. Herkes kahkahalara boğuldu.
Seungmin ayağa kalkıp jisung'a gidecekken chan onu tuttu.
Kim seungmin-Lan ne dedim sanki! Hem cüzdanı dersen buldun amk!?
Jisung hızlı adınlarla seungmin'e yürüdüğü sırada kolundan tuttum.
Han jisung-Lan sakat ne saçma sapan konuşuyon sende!?
Biraz kısık sesle söylemişti ama çok rahat duymuştum sözünü. Seungmin olduğu yerde durdu ve sırıtarak konuştu.
Kim seungmin-Ee ben realist bir insanım-
Han jisung-Lan bak!
Jisung seungmin'in üstüne atılmaya çalışırken iki kolundan da tutup koltuğa oturtmaya çalıştım. Ayı kuvveti var amk, küçücük bişey gibi gözükür normalde ama bune!?
Miyeon ayağa kalkıp seungmin ve jisung'un kafasına vurdu.
Cho miyeon-Kudurmayın lan!
Herkes kahkaha üstüne kahkaha krizine girmişti. Bende gülmekten jisung'u tutamamaya başlamıştım.
.
Lee minho-Ya changbin kafanı sikiyim senin ya!
Şuan çoğu kişi sarhoştu ama hiçbiri Changbin'in yerini tutamazdı. Salak sohbete dalıp 1 şişe bitirmişti.
Şuan changbin banyonun bir köşesinde yere çökmüş oturuyordu, bir yandan da ağlıyordu...
Seo changbin-Ben bişey istimemki!
Dediklerinden hiçbir şey anlamaıyordum, arada bir anlaşılır kelimeler kuruyordu mesela "Dün banyodayken kafama şu geldi" "Bence senji trans" gibi. Tabi mantıklı kelimeler değildi, senji ile alakalı olan biraz mantıklı olabilir, ama en azından cümle kurabiliyordu.
Yanına çöktüm benimle beraber soyeon ve jay'de yere çöktü.
Jeon soyeon-Lan oğlum niye ağlıyon?
Jay park-Yine o fırlama mı?
Jay fırlama derken felix adlı bir şahısdan bahsediyordu. Felix changbin'in toxic sevgilisi ve aynı zaman da takıntılı kaldığı kişiydi. Evet, takıntılı kaldığı kişi. Felix çok iyi manipüle ediyordu changbin'i, hatta bir ara biz ikisinin ilişkisini onaylamadığımız için changbin'i bizden ayırmaya bile çalışmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözünde yağmuru gördüm / Minsung
FanficHan jisung'un hayattaki tek eksiği hayattı, evet hayattı... Lee minho'nun hayattaki tek eksiği Han jisung'du, evet bu da hayattı... . !! SMUT, KÜFÜR/ARGO, TACİZ, TECAVÜZ vb. var!! . İyi okumalar dilerimm.