İki sevgili o sabah birlikte uyanmışlardı.Minho Hyunjin'in saçını okşayıp göğsüne yaslarken,Hyunjin tüm bedenini Minho'ya sokmuştu.Bir süre sonra duyulan kapı sesiyle Minho arkasına baktı.
"Çifte kumrular uyanın artık."
İkili tatil hayallerine dalıp sohbet etmekten epey geç yatmıştı.
Minho uyanıp,Hyunjin'in saçını öptü.Tabii ki uyanmayan sevgilisini yatırıp,lavaboya ilerledi.Yüzünü yıkayıp içeri geçti ve salonda oturan Chan'ı gördü.
"Günaydın."
"Günaydın Minho,biraz konuşabilir miyiz?"
Minho,yeni uyandığı için sersem hâliyle mutfağa gitti ve kendine su koymak için bardak aldı.
"Dinliyorum."
Chan oturduğu koltuktan kalkıp ada mutfak şeklinde olan masaya ilerledi.
"Bak Minho,şuan Hyunjin ile ne kadar güzel anlaştığınızın ve çok mutlu olduğunuzun farkındayım.Fakat bilmeniz gereken şeyler var."
Sandalyeyi ters çevirip oturarak devam etti.
"Son videolardaki yakınlığınız fanların dikkatini çekmiş.Bir sürü videolar görüyorum sende farkındasındır.Bu durum o kadar büyümüşki şirket benimle konuşmak istedi."
Minho,Chan'ı rahatsız olduğunu belli eden bir mimikle incelerken devam etmesi için kafasını salladı.
"Bu yakınlığınız fazla olmuş diyorlar.Bak biz alışkınız çünkü ilişkinizi biliyoruz fakat onlar bilmiyorlar.Hem tatile gitmek istiyormuşsunuz.Paparazilerin her yerde olduğunu biliyorsun.Eğer şirket ilişkinizi öğrenirse neler olacağını düşün Minho.Kariyerlerinize bunu yapmayın.Size ayrılın demiyorum ama bu kadar yakın olmamalısınız.Gün gelir şirket fark ettiğinde sizi gruptan atarsa hayatınızın gidişatını düşün."
Minho elindeki bardağı sertçe masaya vurup konuşacakken merdivenlerden bir ses duyuldu.
"Minho nerdesin?"
Yeni uyanmış sersem hâliyle Minho'yu arıyordu,Hyunjin.Minho sesi duyar duymaz merdivenlere yöneldi.
"Burdayım birtanem."
"Günaydın."
"Günaydın."
Hyunjin,Minho'nun boynuna suratını gömmüş,bir süre orada dinlenmişti.
Chan ikiliye bakıp iç çekti ve odasına geçti.
Minho'nun içinde bir huzursuzluk oluşturmuştu,Chan'ın sözleri."Neden böyle bir şey olsun ki" diye düşünüyordu.
"Çok açım."
"Ne yapayım sevgilim?"
"Jajangmyeon!"
Minho gülüp sevgilisinin belinden elini çekti ve mutfağa yöneldi.Aklı hâlâ Chan'ın dediklerindeyken umursamamaya çalıştı.
Yemeklerini yiyip salona oturmuşlardı.Hyunjin,Minho'nun göğsünde yatıp elleriyle oynarken sohbete dalmıştı.Bugün ikisininde izin günüydü.Günlerini birbirlerine ayıracaklardı.
"Biz ne zaman gidiyoruz sevgilim?"
"2 gün sonra çıkacağız."
"Bavullarımızı hazırlayalım mı?"
Minho,Hyunjin'in aceleci tavrına gülmüş,saçını sevmişti.
"Çok erken değil mi bebeğim?"
"Ama bugün izin günümüz,ya zaman bulamazsak?"
"Peki,madem."
Hyunjin anında kalkıp odasına yönelmiş,sevgilisinin elinide bırakmamıştı.
***
İkili yeni aldıkları eşleşen kıyafetleride bavullarına koymuş,işlerini tamamlamışlardı.
"Çok güzel oldu!"
"Umarım tatilimizde bu kadar güzel olur."
Hyunjin,Minho'nun dediğine sevinip cevap vermek için dudağına küçük bir öpücük kondurmak istemişti.
Minho,Hyunjin'in dudaklarından ayrılmasına izin vermeden onu kendine çekti ve ikisini uzun bir öpüşmeye sürükledi.
Dudakları uyum içinde hareket ederken aşağıdan gelen zil sesiyle gülerek ayrıldılar.
Minho kapıya bakmak için aşağıya inerken Hyunjin de bavulu tamamen kapatıp yerine koymuştu.
Minho karşısında beklemediği bir bedenle karşılaştı.
"Han?"
"Selam,Napıyorsun?"
Han içeri geçerken,Minho kapıyı kapatıp arkasındaki duvara yaslandı.
"Bir sorun mu var?"
Açıkçası Minho,Han ile konuştuktan sonra aralarında soğuk rüzgarlar esmişti.Cidden kalbi kırılmıştı Minho'nun.Ayrıca Han'ın hiçbir şey yokmuş gibi davranması hiç hoşuna gitmemişti.
Han koltuğa kendini fırlatıp salaş bir şekilde oturduktan sonra Minho'ya döndü.
"Niye ayaktasın otursana."
"Neden buradasın?"
Han konuşacakken merdivende duyduğu ses ile sesi kesildi.
"Kimmiş bebeğim?"
Hyunjin aşağıya inip Minho ile konuşacakken koltuktaki Han'ı farketti.
"Oh,selam."
Sesi kısık çıkmıştı.Han,Hyunjin'e onu sevmediğini belirten bakışlar atıyordu.Üçüde farkındaydı,ama kimseden ses yoktu.
"Napıyorsunuz,ilişkiniz nasıl ilerliyor bakalım?"
Han'ın alaycı konuşması Minho'yu sinirlenmişti.Göğsünde bağladığı elleri çözüp yaslandığı yerden kalkarken Hyunjin'e doğru ilerledi.
Hyunjin belinde hissettiği el ile irkildi ve arkasına döndü.
"Çok güzel ilerliyor.İki güne tatile çıkıyoruz."
Minho,Hyunjin'e bakıp gülerek konuşmuştu ve bu tavrı Hyunjin'in hoşuna gitmişti.
Han ise karşısında aşk yaşayan iki sevgiliye sinirle bakıyordu.Daha fazla dayanamayıp ayağa kalkmasıyla ikilinin bakışması kesildi.
"Vaay,nereye bakalım?"
Han siniri bozulmamış gibi davranıyordu fakat Minho her şeyin farkındaydı.
"Seni ilgilendirmez."
Hyunjin,Minho'nun lafına şaşırmıştı.Bu kadar sert çıkması pek normal değildi ama umursamadı.Olanları biliyordu sonuçta.
Han gülerek mutfak masasına yaslandı ve ellerini teslim olur şekilde yukarı kaldırarak konuştu.
"Pekii,bir şey demedim."
"Demesen iyi olur zaten."
Minho,Han'ın konuşmasına izin vermeden sevgilisinin belindeki eliyle onu yönlendirerek yukarı çıkmıştı.
"İyi misin bebeğim,bir şey olmuş gibi."
Hyunjin,Minho ile yatağa oturmuş onun yanağını okşarken konuşmuştu.
Minho sevgilisinin yanağındaki elini tutup devam etti.
"Onu gördükçe rahatsız olmaya başladım,ama sen boşver nerede kalmıştık?"
Minho etkileyici bir bakışla Hyunjin'i kendisine çekip onu şaşırtmıştı.
Hyunjin de beklendiği gibi şaşırıp ellerini omzuna çıkardı.
"Devam diyosun yani."
Hyunjin de gülerek sevgilisinin boynuna atılmıştı.
İkiliyi uzun,sıcak ve samimi bir öpüşme bekliyordu.
Sınav haftası olduğu için yeni bölüm yükleyemiyorum kusura bakmayın🫡