Arkamı dönerek tepemde bana gülümseyen güzelliğe baktım.Bir omzuma elini koymuş kavga eden ikiliye bakıyordu.Bense sadece ona bakıyordum.
Bir süre sonra hareketlendi ve Seungmin'in kaydığını görüp yanıma oturdu.Jeongin marketten aldığı içeceklerden birini Hyunjin'e verdi.Daha sonra herkese tek tek dağıttı.
Ortamda koyu bir sohbet dönüyordu.Benim ise şuan ne konuştukları hakkında tek bir fikrim bile yoktu.Can sıkıntısından masayı incelerken Hyunjin'in içeceğinin bittiğini ve bittiği için üzülen suratını gördüm.Buruşturduğu teneke parçasını alıp benimkini önüne koydum.
Şaşırıp bana baktı.
"Sen iç zaten ben pek sevmedim."
"Ciddi misin ben bayılırım şeftalili gazoza.Teşekkür ederim."
Hafifçe tebessüm ettikten sonra önüme dönüp karşımda şüpheli bir şekilde bize bakan Changbin'i gördüm.Gözlerine uzun süre baktıktan sonra kafamı hafifçe yana eğip kaşlarımı kaldırdım.Changbin bunun ne demek olduğunu biliyordu ve bakışlarını üstümüzden çekmişti.
Çekim başlamak üzereydi.Chan ve Han'ın kavgası sona ermiş,etraf biraz daha sakinleşmişti.Kameralar hazırlanıyordu.
Bu çekimde herkese ayrı ayrı görevler verilecek aramızdan iki kişi casus,diyerleri ise masum olacaktı.Herkes ormanın belirli bölgelerinde saklanırken casuslar tek tek hepsini yakalayacaktı.Yakalanan masumlar ise ormanın ortasında ki masaya oturup bekleyecekti.Fakat bir masum,bir casusu görürse anında casus diye bağıracak o kişi gerşekten casus ise oyunu masumlar kazanacaktı.Eğer casuslar herkesi yakalarsa oyunu onlar kazanacaktı.
Kayıta başladığımızda önce selamımızı verip Chan'ın oyunu anlatmasını bekledik.Tabii Chan anlatırken gözlerim arada bir onu yokluyordu.İçimde son zamanlarda ne olduğunu bilmediğim bir his vardı Hyunjin'e karşı.O da bunun farkında olmalıydı.
Chan anlatmasını bitirdikten sonra herkese kağıtlar verildi.Casus olmayı büyük bir hevesle beklerken açtığım kağıtta masum yazıyordu.Pek sevinmedim fakat belli etmemiştim.
Herkes ormana dağıldı.Yanımda kimse yoktu ve etrafa bakındığımdada kimseyi göremedim.Bir süre boyunca o şekilde ormanda dolanırken bir yaprak hışırtısı duydum ve hızla yanımda ki ağacın arkasına saklandım.
Ayak sesleri yaklaştıkça geriliyordum.Eğlenceli bir gerginlikti bu.Beklemediğim bir anda kolumun çekilmesiyle öne doğru savruldum ve kafamı bir bedenin göğsünde buldum.Anında kafamı kaldırdım ve Hyunjin'in o derin gözleriyle karşılaştım.Tam konuşacakken ağzımı kapattı ve gözüyle bir yeri işaret etti.Eli ağzımı kapatırken işaret ettiği yere doğru baktım ve Chan'ı gördüm.Büyük bir hevesle birilerini yakalamaya çalıştığı belliydi.Casus olduğu heryerden belli oluyordu.
Chan uzaklaştıkça Hyunjin'in ağzımda ki elide uzaklaşıyordu.Bir süre sonra konuşmayı başlatan ben oldum.
"Neredeyse yakalanıyordum."
"Evet neden etrafına bakmıyorsun seni çekmesem gitmiştin."Hafif kıkırdadı.
"Dalmışım.Casus olduğu çok belli değil mi?" gülümsedim.
"Evet acaba haber versek mi?"
Haber verirse Hyunjin ile olan bu yakınlığım devam etmeyecekti fakat yakın olmak istiyordum.Yinede etmemiz gerektiğini söyledim.
"O zaman 3 diyince söylüyoruz.1...2...3!"
Elini tutarak Hyunjin ile öne çıktım ve aynanda "casus!casus!" diye bağırdık.O casusu bulmanın sevincini yaşayıp zıplarken ben onun elini tutmanın ve o güzelliğine bu kadar yakın olmanın sevincini yaşıyordum.
Bizden uzak olan alanda diğer casusun yakalandığından haberimiz olmamıştı,diğer casusta yakalanınca masumlar olarak biz kazanmış olduk.
*
Çekimler bitmişti ve herkes toparlanıyordu.Changbin ve Jeongin'i arabamla ben getirmiştim fakat diğerleri servis ile gelmişti.Chan,herkes servis ve arabaların önündeyken yanımda olan Hyunjin'e sordu:
"Kim ile gideceksin?"
Bu soruyu herkese sormuştu ve sıra ondaydı.Hyunjin'in vericeği cevabı beklerken arabamın arka kapısını açıp çantamı içeri koydum.Kapıyı kapattığımdaysa Hyunjin'in arabamın ön koltuğuna çantasını bırakıp yanıma gelmesini izledim.
"Minho hyung ile gitmek istiyorum."
Changbin ve Jeongin'i zorla arabama almıştım.Yolculuk yaparken yalnız olmayı seviyordum ve kimseyi yanımda istemiyordum.
O hariç.
"İzin verirse tabii."
"Tabikii izin vermez" dedi Chan kendinden emin olarak.
Evet o olmasa izin vermezdim.
"Sorun değil ama sadece Hyunjin'i kabul ederim ekstra birini istemiyorum."
Chan hayretle beni onayladı ve herkesi araçlara geçmesi için uyardı.
Direksiyona geçtim ve Hyunjin'in yanıma oturduğundan emin olarak yola çıkan ilk ben oldum.
Aslında buradan sonra topluca gitmemiz gereken bir yer vardı fakat beklenmedik bir yağmur ile programımız değişmişti.Yolda Hyunjin'in açtığı şarkı yağmur sesi ile tam uyarken ben aramızdaki sessizliği bozan oldum."Seni yurttan başka bırakmamı istediğin bir yer var mı?"
"Evet.Sen nereye ben oraya."
Hyunjin
Minho
Arkadaslae nasıl gidiyor ya ben biraz gerçekçi şekilde yazıyorum şuan ama ilerleyen bölümlerde neler olacağına inanamassınızzzz