3

164 16 18
                                    

Duyduğum cümle ile vücudumun titrediğini hissettim.

Etkilenmiştim.

Anlamayarak ona baktım.

"Evet seninle olmak istiyorum."

Kullandığı her sözcük midemi karıncalandırıyordu.

"Ben stüdyoya geçecektim."

"O zaman bende stüdyoya geçeceğim."

"Ama saat geç o-"

Müziğin sesinin daha fazla açılmasıyla sustum.

5 dakika boyunca ikimizde sustuk.Servisler benim arkamdaydı ve ben farklı yola girdikten sonra Chan'ın beni aramasıyla sessizlik bozuldu.

"Nereye gidiyorsunuz?"

"Stüdyoya geçeceğiz."

"Sadece ikiniz?"

Sorgularkenki ses tonundan bu sorgunun devam edeceğini hissettim ve uzatmadım.

"Kapatıyorum."

Telefonu kapatıp arabanın ortasındaki yere koydum.10 dakika sonra stüdyoya ulaşmış olacaktık.

Hyunjin telefonumu eline aldı ve şifreyi açmam için bana doğru tuttu.İlk olarak ne yaptığını anlamasam da sorgulamadan kilidi açtım.Ne yaptığını izledim.Kameraya bastı ve ikimizin fotoğrafını çekti.

Durup dururken fotoğraf çekmeyi çok severdi.Beni de çekmek istiyordu ama ben buna izin vermiyordum.

Daha sonra arama yerinde adını yazıp fotoğrafları kensine attı.Bunu yaparken suratında büyük bir gülümseme oluştu.

*
Arabadan çıkarken beni bekleyeceğini sanıyordum.Kapıları kapatıp bahçeden eve doğru yürüdüğümüzde sanki şifreyi biliyormuşcasına ilerliyordu.

"Ne o şifreyi biliyor musun?"

"Hayır.Sadece sabırsızım"

Güldüm."Neden?"

Bunu sorarken kapıyı çoktan açmıştım ve ayakkabılarımı çıkartıyordum.O benden önce davrandı ve daha önce kimseyi sokmadığım,kafamı ne zaman toplamam gerekirse geldiğim stüdyoya girdi.

Çantamı yere bırakıp ona doğru ilerledim.

"Beğendin mi?"

Bir duvarı tamamen ayna olan diğer duvarları siyah renkli bir koşesinde L koltuk olan ve led ışıklı sade bir stüdyoydu.

Sade ve temiz.Tam istediğim gibi.

"Çok güzel.Dans eder miyiz?"

Bana sorduğu bu soru bedenimin aşağıdan yukarıya doğru hafifçe dalgalanmasına sebep oldu.

"İstersen tabii.Ama önce üstümü değiştirmeliyim."

"Banada verir misin?"

Çoğu zaman stüdyoda kalıyordum,o yüzden yukarıda küçük bir odam vardı.Birlikte yukarıya çıkarken duvardaki küçüklük resimlerimi inceliyordu.Ben ise onu.

Dolabımdan iki t-shirt ve iki eşofman çıkarttım.Ben üstümü değiştirirken o kıyafetleri alıp aşağı indi.Bende inecekken duyduğum müzik sesi duraksamama sebep oldu.

O şarkı.

Hızlı adımlarla aşağı indim ve ona doğru baktım.O ise hoparlöre eğilmiş kulaklarımı cırmalayan şarkı sesiyle bana bakıyordu.

"Tanıdık geldi mi?"

Mimikleri çok farklıydı.

"Neden bu şarkı?"

opia//hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin