Selam
Bu bölümü yukarı koyduğum medya ile dinlemeniz daha iyi hissettirecektir.
İyi okumalar
***
Changbin elinden düşmez atıştırmalıklarla,yayıla yayıla otururken konuştu.
"Jeju'ya geliyor musun Hyunjin?"
Hyunjin kulaklığını çıkardı.
Anlamamıştı.
"Hm?"
"Jeju'ya geliyor musun diyorum."
Bir süre düşündü Hyunjin.Yarın Jeju Adası'na gideceklerdi ama Minho da olacaktı.Bu zorunlu bir etkinlikti,sağlık sorunun olmadıkça gitmek zorundaydı.
"Sanırım."
"Sanırım ne arkadaşım,ya evet ya hayır diyeceksin."
Changbin'in hiç bir şeyi bilmezmiş gibi rahatça konuşması Hyunjin'i sinirlendirmişti.
İç çekerek kulaklığını taktı ve kapşonunu kapatarak odadan çıktı.
Arkasından bakan iki çift göze aldırmadan.
***
Minho daha fazla dayanamazdı.Bu özleme,bu acıya dayanamazdı.En mantıklısının gidip onunla konuşup her şeyi çözmek olduğunu düşündü.
Bir anda ayağa kalktı.Herkes ona döndü.Bir süre ayakta öylece beklemiş ve düşünmüştü ama biliyordu,çok fazla düşünmesine izin verirse vazgeçecekti.Bu nedenle hızla ayaklarını kapıya yöneltti.
***
Hyunjin'den
Soğuk.
Karanlık.
Yağmurlu.
Sisli.Kötü bir hava vardı.İyi hissetmiyordum.İçimde bir şeyler kıpır kıpırdı.
Islak olmasını umursamadan oturduğum bankta düşüncelere dalmıştım.
Böyle olmasaydı,ne olurdu?
Biz olur muyduk,yoksa sen ve ben kalmaya devam mı ederdik?
Kim bizim aşkımızı öylece kenara fırlatabildi?
Bu sorulardan çıkmama yardımcı olan telefonumun çalması oldu.
***
Minho'dan
Bulmuştum onu.
Öylece bankta oturmuş gökyüzünü izliyordu.
Ama bir şeyler ters gidiyor gibiydi.Yüz ifadesi,el hareketleri,ayağını sallayışı,stresli olduğu anlamına geliyordu.
Koşarak yanına gittim.
Öylece önünde dikildim.
***
Hyunjin'den
Önümde bir beden hissetmemle kafamı indirmem bir oldu.
Onu gördüm.
Bir süre birbirimize bakmakla yetindik.
En sonunda pes ederek kafamı 'Bir sorun mu var?' dermişcesine yan yatırdım.
Bir süre düşündü.Kafasını yukarı kaldırdı.
Adem elması... Eşsizdi.
Biraz daha durdu öylece.Bense onu izledim.Her zerresini incelemeye çalıştım.
Ama beni durduran bir şey oldu.
***
Minho'dan
Uzun süre düşündüm.Yapmalı mıyım,yapmamalı mıyım?
Yaparsam hata mı olur,yapmazsam pişmanlık mı?Yaptım.
Onu öptüm.
Uzun zamandır içimde tutuyordum.Artık bu özlemi çekemezdim.Bu kadar işkence yeterdi ve ben,tüm cesaretimle beni itmeyeceğine inanarak onu öptüm.
***
Hyunjin'den
Beni öpmüştü.
Her ne kadar şaşırsam da onun bunu yapması deli gibi hoşuma gitmişti.
Gururundan vazgeçmişti,benim için.
İnsanların yargılarından vazgeçmişti,benim için.
Daha çok eğildi.Bir elini sağ yanağıma koydu,diğer elini sol yanağıma.
Ve ayrıldı dudaklarımdan.
Alnını alnıma yasladı,derin bir nefes verdi.
"Özlüyorum,anlasana"
Ne diyeceğimi bilemedim.Bende özlüyordum ve onun umursamadığını sanıyordum.
"İnan bende özlüyorum,ama yapamıyorum Minho,eskisi gibi olamıyorum ne kadar istesemde gereksiz,çünkü olmuyor,yapamıyorum."
Yanağımda küçük bir ıslaklık hissettim.
Hıçkırdı,ağlıyordu.
Ayağa kalktım ve ona sarıldım.
Ellerini belime dolayıp yetmezmiş gibi daha çok bastırdı.
Yüzünü boynuma gömdü.
"N'olur insanların fikirlerini umursamayıp aşkımızı yaşasak?"
"Olmaz."
"Ama nede-"
"Gidiyorum."
***
Jisung'dan
"Ne?"
Duyduğum cümleyle olduğum yerde kendi kendime fısıldamıştım.
Hyunjin,gidiyor muydu?
*
Evet merakıma yenik düşüp peşinden gitmiştim Minho'nun.Tabii ki kıskançlık krizlerim vardı ama ben son duyduğum cümleyle kalakalmıştım.Tamam Hyunjin'i Minho'ya yakınlığından dolayı çok sevmiyordum ama bir geçmişimiz vardı.Bizim arkadaşlığımız vardı.
Ama o gidiyordu.
Duyduğuma göre yüzü olduğu markadan büyük bir teklif gelmişti.Bu uzun bir süreçti.
3 ay.
Eğer Hyunjin'i tanıyorsam,3 ay orada kalmakla yetinmezdi.O geri dönmek istese bile marka buna izin vermezdi.Çünkü tüm bağlar Amerika'daydı.Tek bağları Kore'de ki Hyunjin'di ve onlar için büyük bir fırsattı bu.
Bu öğrendiğimle onları izlemeyi bırakmıştım.Bizimkilere söylemeli miydim,yoksa Hyunjin her şeyi açıklar mıydı?
Kafamda deli sorular.
***
Kısa bir bölümle geldimm
Noldu şok yaşadınız mııı?
Yeni bölüm için oy sınırı 10🤗