13

72 4 32
                                    

Han kaldığı otel odasının yan odasında dün gece olanlardan rahatsız olmuştu.Kimlerin kaldığını bilmiyordu fakat dün gece ateşli şeyler yaşadıklarını anlayabiliyordu.

(Evet,Han ikilinin tatile çıkacağını öğrenince sinirden kendini tutamadı ve onları takip etme kararı aldı.Onlarla aynı uçaktaydı.Kendini iyice saklamıştı ki kimse onu tanıyamazdı.Paparazilerden korkuyordu,ya onu yakalarlarsa,Hyunjin ve Minho'ya nasıl açıklama yapabilirdi ki? Bilmeden onlarla aynı otele,hatta yan yana odalarda kalmıştı.Planı büyük ve tehlikeliydi.)

Minho ve Hyunjin'in bugün ki hedefi yemeklerdi.Ünlü yemekleri yiyecekler,sahilde oturup birbirlerine çiçekten taç yapacaklardı.

İkiside hazırlanıp çıktılar otelden.İlk durakları deniz kenarında ki bir restoranttı.Minho,Hyunjin güzel fotoğraf çekebilsin diye terastan rezervasyon yaptırmıştı.

Geldikleri mekan pek kalabalık değildi.Bilinmiyordu ama yemeklerinin çok lezzetli olduğundan şüphe yoktu.Oturup menüyü incelerlerken aşağıdan bir düşme sesi duyuldu.Birisi düşmüş canı acıdığı için çok sesli oladan bağırmıştı.

Evet,bu kişi Han'dı.Fotoğraf makinesiyle fotoğraflarını çekeyim derken ayağı kaymış düşmüştü.

Hyunjin durumu farkedip balkondan aşağı baktı.

"Signore, sta bene?"
(Bayım,iyi misiniz?)

Han,Hyunjin'in İtalyanca bilmesine şaşırmıştı.Sonuçta hiç buraya gelmediğini,ilk gelişleri olduğunu biliyordu.

"SÌ"
(evet)

İtalyanca bildiği tek kelimeydi bu.Sesini değiştirip cevap vermişti ve oradan uzaklaşmıştı.

Hyunjin ise ne olduğunu anlamadan boşvermiş merakla bakan sevgilisine dönmüştü.Minho öyle şaşkın bakıyordu ki Hyunjin bu görüntüyü gördüğü gibi küçük bir kahkaha patlattı.

"Ne bu bakışlar ha?"

"Ne var be hemen gülüyordun sende"

Minho somurtuyordu,Hyunjin ise onun yanağını sıkıştırarak konuştu.

"Çok mu tatlısın sen bugün?"

Minho sinsice sırıtarak konuştu.

"Dün gece gördük kimin tatlı olduğunu."

Hyunjin bu laftan sonra susmuş yemeklerin gelmesini beklemişti.

Aşağıda acı çeken Han hâlâ oradaydı.Merakına yenik düştü ve orada kalmayı tercih etti fakat az önce duydukları...
Yan komşusunun onlar olduğunu,seviştiklerini düşünmüştü.Kıskançlık ona o kadar ağır geliyordu ki acıyan ayağının acısı dinmişti bile o gerginlikten.

O sırada ikilinin yemekleri gelmiş bir sürü fotoğraf çekerek yemişlerdi.

Fotoğraf çekilen tek şeyin manzara ve yemekler olduğunu sanarak yanılıyorlardı.Oysaki bir çok kez kendilerinin de fotoğrafları çekilmişti.

***

Yemekler bitti,gezilecek yerler gezildi.Han kendi hâlinde fotoğrafları bakıp paparazilere nasıl sunacağını düşünürken bir yandan da duvara kafasını dayamış onların sesini duymaya çalışıyordu.

İkisi yatakta oturmuş telefonla uğraşıyorlardı.Minho,telefona öyle odaklanmıştı ki Hyunjin'in seslenişlerini duymadı.

En sonunda Hyunjin telefonu elinden çekti.

"İlgi istiyorum beyefendi."

Minho,Hyunjin'e sırıtarak belini kavrayıp onu kendine çekti.Hyunjin crop tarzı kısa bir sweat giymişti.Bu nedenle Minho'nun elleri beline dolanmaktan başka bir işle ilgilenemezdi.

Hyunjin,Minho'nun kucağına oturdu.Minho onu gülerek izlerken dudaklarına yönelmişti fakat Hyunjin anında boynuna atlayıp sarıldı.

Hyunjin tam bir sarılma bağımlısıyken,Minho tam bir öpüşme bağımlısıydı.

Bir kaç dakika sarılmalarına rağmen Minho dayanamadı ve Hyunjin'in kafasını elleri arasına alıp dudaklarına yapıştı.

Hyunjin,Minho'nun omuzlarında ki ellerini boynuna dolayarak dudaklarının içine girecek duruma geldi.

İkisi dolu dolu öpüştüler.En sonunda Minho Hyunjin'i altına aldı ve ona bakarak sırıttı.

Hyunjin ise onu omuzlarından ittirip ellerini teslim olur gibi kaldırıp konuştu.

"Bir gece daha kaldıramam."

Minho düştüğü yataktan kalkıp Hyunjin'in yanına gidip ellerini yalvarırcasına tuttu.

"Bu sefer acımaz güzelim."

Hyunjin göz devirdi.

"Hayır."

Bunun üzerine Minho pes etti ve oflayarak yatağa attı kendini.

Hyunjin bir süre sonra sinsice güldü ve konuştu.

"Fakat bir şekilde eğlenebiliriz."

Bilgisayardan hazırladığı videoyu açtı ve Minho'nun tepki vermesini bekledi.

Bu ses tanıdıktı.

Play With Fire.

Evet,Hyunjin bu şarkıyı çok seviyordu.Minho ile düşündüğünde ise oluşan kombinasyona bayılırdı.Şarkı bsşladığı gibi dans etmeye başladı.Gözleri kapalıydı,kendisini şarkıya bırakmıştı.

Minho bu görüntüye dayanamamıştı.O kadar göz alıcıydı ki...

Anında onu duvara itip dudaklarına yapıştı.İkili şarkının verdiği gazla ateşli ateşli öpüşüyordu.

Tabii onları duyan birileri olduğunu farketmeden...

***

Been geldiiimm.

Çok uzun süre olmuş yb geldi koşun.

Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın sakııınnn!

Neler olsun sizce,fikirlerinizi de aktarın banaa🌷

opia//hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin