OKUL Bölüm 9

96 11 3
                                        

Okulun arka kapısının önündeydik ve kapı kapalı olduğundan duvardan atlamamız gerekiyordu. Kimseler yoktu. İki gün sonra okulumuz başlayacak ve ben bir şey bulma ümidiyle okula girmeye çalışıyordum. Polisler büyük ihtimalle delilleri bulmuşlardı. Okulda olan bir cinayeti çözmek ne kadar uzun sürebilirdi ki. Burak'a bakarken çoktan duvarın üstüne çıkmış okulun içine bakıyordu. Tamam, ben bu duvara biraz zor çıkacak gibiyim.
"Gelmiyor musun?"
"Nasıl gelmemi bekliyorsun, duvar çok yüksek"
"Şuraya bas ve çık " büyük bir kütüğü işaret ederek. Kütüğe çıkmıştım ve duvara hala yetişemiyordum.
"Senin kadar atletik değilim. Olmuyor işte" Elini bana uzatmış beni yukarı çekmeye çalışıyordu. Ne yazık ki olmuyordu.
"Tamam yeter olmuyor işte zorlamayalım. Okul açılınca zaten içeri gireceğim. " derken çıkamadığım için kızgın hissediyordum ve bir şey göremeyeceğim için de.
"Okul açılınca hiç bir şey bulamazsın. Aradığın eğer bir ipucuysa" bunu bende biliyordum okul açılınca hiçbir şey bulamayacağımı.
"Gençler ne yapıyorsunuz burada" sesin geldiği yere ani bir şekilde ikimizde dönerken. Korkumuzdan neye uğradığımızı şaşırmıştık.
"Dedektifçilik mi oynuyorsunuz yoksa" diyen Selime bakarken. Neyse ki bir başkası değildi. Güvenlik gibi.
"Senin burada ne işin var Selim?" Burak duvardan aşağı inmiş Selim'e doğru yürüyordu.
"Dün sizin bir şeyler çevirdiğinizi anlamıştım, bugün de sizi takip ettim. Belki yine zor durumda olursunuz diye, iyi yapmışım değil mi hehe" diyerek sırıttı Selim.
"Aferin Selim aferin" kızgın bir şekilde söylenen Burak'a bakıyordum. Neden kızgındı ki? Tamam habersiz gelip bizi korkutması yanlış ama bu kadar kızgınlık niye?
"Burak beni eve bırakır mısın?" Selim ağzını açmadan önce devreye girmem iyi olmuştu.
Eve varana kadar kimse bir şey konuşmamıştı. Ortam çok gergindi ve neden bu kadar gergin olduğunu bilmiyordum. Burak'a teşekkür edip arabadan indim.

2 GÜN SONRA

Okulun kapısının önünde hiç polis yoktu. iki gündür zorla girmeye çalıştığım okul şimdi kapılarını sonuna kadar açmıştı. Sınıfa gitmeden önce kantine uğramıştım. Kantin gayet kalabalıktı. Binaya doğru ilerlerken cinayet günü aklıma gelmişti. Koca binada tek başıma tuvalette bir olaya tanık olmuştum. O gün yeterince erken gelmemin cezasını çekmiş gibiydim.
Sınıfa girince içerisi kalabalıktı. "Günaydın" diyerek cam tarafında ki sıraya oturdum. Okulun ilk günleri olduğundan kimse birbiriyle konuşmuyordu. Birkaç dakika sonra hocamız gelmişti ve adının Emre Akay olduğunu söyleyip, kendini tanıtmaya başlamıştı. Her ders için farklı hoca geliyordu. Writing, reading, grammar vb. Gerçekten lisede gibi hissediyordum.

Tık Tık

"Sorry Teacher. We are late" Ses tanıdıktı ve herkes sesin geldiği yöne bakıyordu. Sınıfta bir uğultu olmaya başlamıştı.
"Come in and not teacher Mr.Akay " Hocamız içeri giren öğrenciye cevap verirken ben bu öğrencinin Burak olduğunu anlamıştım. Bu yüzden bakma gereği bile duymamıştım. Neden onunla aynı sınıftaydım ki. Burak ve kuyruğu kapı tarafında arka sıralara oturup hocayı dinlerken önümdeki kızlar hala Burak'ın grubuna bakıp aralarında konuşuyorlardı. Bense sadece önümdeki romanı okumaktaydım.

ilk ders bittiğinde sınıftaki kızların üçte biri bir anda yok olmuştu. Toplu halde nereye gidiyorlardı ki. Bende kalkıp bulunduğumuz binayı gezsem fena olmaz diye düşünüp sınıftan çıktım.ilk kızlar tuvaletine gittim. Eskisi gibi, sanki hiç bir kız öldürülmemiş gibi, kimse bir şey bilmiyor, duymamış gibi.Kızın yüzünü bile görememiştim, kim olduğunu bilmiyorum, hangi sınıfta olduğunu da, acaba kulak kabartıp insanları mı dinlesem? Belki birileri bir şey biliyordur kız hakkında. Katil de kızı tanıyor olmalı yoksa bir insan durduk yere birini öldürmez. En azından akıl sağlığı yerinde olan biri. Ya katil bizim okuldan bir öğrenci değil de sadece kız bu okulda diye buraya gelip öldürmüşse? Tamam öyle de olsa bu katil kameraya çıkmıştır. Eğer okula arka taraftan ormanlık alandan girmediyse.

YAĞMURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin