-Hayır ama ölmediğini biliyorum, dedi Betül.
-Bunu nasıl bilebilirsin?
-Gelin benimle, dedi ve kapıdan dışarı çıktı , bizde peşinden gidip takip ettik. Ormanda bir kaç ağacı geçtikten sonra durdu ve bize "Bakın" dedi.
Neye bakacağımızı anlamaya çalışırken bize ağacın üstüne kazılmış üç kelimeyi gösteriyordu. Burak Kelimeleri yüksek sesle okurken. "Ama bu nasıl olur" deyip duruyordu. Bense durumu kavramaya çalışıyordum... Ya bu bir tür oyunsa?
Ağacın üstüne kazılmış üç kelime "BETÜL YARDIM ET" bunu kim yazmış olabilirdi...
Ben Burak'a bakarken Burak ağaca odaklanmış şekilde Betül'e "Bunu ablanın yazdığında emin misin?" diye soruyordu.
Betül heyecanlanmış bir vaziyette "Evet evet o... Bunu o yazdı."
-Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
Betül'e inanmadığımı ima ederek sormuştum.
-Biliyorum işte bu o olmalı?
Ben Betülü daha da zorlayarak "Bu ya bir oyunsa, ya bunu katil yazdıysa ya da buraya kulübedeyken gelen o tanımadığımız çocuksa... Nereden bileceksin ablanın yazdığını?"
-Bunu ablam yazdı ve onu bulacağım
-Tek başına nasıl bulacaksın?
-Polise gitmeliyiz, bunu diyen Buraktı. Ben susup Burak'ın cümlesini sindirirken Betül bir anda
-HAYIR! Olmaz gidemeyiz. Eğer polise gidip burayı gösterirsek. Polisler ormanı inceler ve benim kulübemi bulurlar. Ben orada kalıyorum Eğer orada kaldığımı öğrenirlerse aileme bildirirler ve tekrar o ayyaş adamın evine gitmek zorunda kalırım ve kulübemin yerini de öğrenmiş olurlar. olmaz buna izin vermem. Bunu yapamazsınız!Betülün dediği mantıklı gibi geliyordu bunu kendimiz halletmeliyiz. Fakat Burak bizimle aynı fikirdeymiş gibi görünmüyordu.
-Polise gidersek üvey babanın size neler çektirdiğini de anlatırsın...
-Hayır olmaz...
Betül Burak'ın sözünü kesip :
-...Hayır olmaz o zaman annemle ben ne yaparım en azından üvey babam anneme bakıyor
-PEKİ YA SEN? Sen ne yapmayı düşünüyorsun? Hayatının geri kalanını burada kulubede beş parasız yaşayamazsın. Burası gerçek dünya hayatta kalman lazım bunu kafana sok.
Burak'ın Betüle bu kadar kızmasını bağırması hiç de doğru gelmiyordu. Bu kadar kızgın olmasına şaşırırken bir yandan da sakinleştirmek için "sakin ol" derken Betül
-POLİSE HABER VERMEYECEKSİNİZ VE SİZE ANLATTIKLARIMI DA UNUTUN BEN KENDİM HALLEDERİM, dedi ve arkasını dönüp hızlıca uzaklaştı. Sessiz sakin ve korkak bir kız nasıl bu hale geldi. Betül'ün arkasından seslenirken Burak:
-Bırak gitsin. Dedi. Betülün arkasından bakıp Burak'a
-Biraz fazla sert çıkıştın, derken o susup sadece düşünüyordu.
-Peşinden gitmeliyiz, dediğimde
-Hayır ona biraz zaman ver.
-Ormanda tek başına nasıl zaman tanımamı beklersin?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMUR
Novela Juvenil-İNATÇI,SERT,DUYGUSUZ, ERKEKLERDEN NEFRET EDEN BİR KIZ. -HAVALI,ZENGİN,YAKIŞIKLI, KIZLARI EĞLENCE OLARAK GÖREN BİR ERKEK. -VE BİR CİNAYET...