ARKADAŞLAR ÇOK GEÇ YAZDIĞIM İÇİN ÜZGÜNÜM. UZUN SÜREDİR NE YAZACAĞIMI BULAMADIM. DAHA DOĞRUSU NASIL DEVAM ETTİRECEĞİMİ. BU YÜZDEN SİZDEN RİCAM OKUDUKTAN SONRA YORUM ATIN . SİZCE NASIL OLSA DAHA İYİ OLURDU? FİKİRLERİNİZİ VE DÜŞÜNCELERİNİZİ SÖYLERSENİZ DAHA RAHAT YAZABİLECEĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM. HEPİNİZE KİTABIMI OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM VE İYİ OKUMALAR DİLİYORUM :)
zır zır
"Alo!"
...
"Beni rahat bırak."
...
"Hayır seninle bir yere gelmiyorum."
...
Telefonumu kapattıktan sonra içime bir korku doldu. Bu kadar fazla sert cevap vermemeliydim.
Zır Zır
Yine o. Açmak istemiyorum ama açmazsam da kim bilir neler yapardı. Korka korka telefonumu açtım ve sinirli boğuk bir ses. Her zaman ki ses tonuydu.
...
Sözleri bittikten sonra telefonu kapattım ve bu korkuyla daha ne kadar yaşayacağımı düşünüp durdum.
Okula vardığımda bir üniversitem olduğuna hala inanamıyordum. Bu yıl ikinci yılım hocalarla aram iyi olsa da hiç arkadaşım yoktu.
Dersin başlamasına epey vakit vardı. Her zamanki gibi çatı katına çıktım ve etrafta dolaşan öğrencileri seyrettim. Onların arasına giremesem de tepeden onların hayatını seyretmek benim için farklı bir hazdı. Bir kaç dakika sonra onu gördüm. Benim bulunduğum binaya doğru geliyordu. Gri beresinin altındaki o sarı kıvırcık saçlarını nereden görsem tanırdım. Bir zamanlar ne kadar da iyi eğlenirdik. Peki ya sonra, sonra ne olmuştu? Değişmişti ve beni korkutuyordu. Sürekli etrafında olmam için tehditler savurmaya başlamıştı ve şimdi ise beni almaya gelmişti. Korkuyorum, ne yapacağımı bilmiyorum. O beni görmeden, okuldan uzaklaşsam iyi olacaktı.
...
** YAĞMUR(GÜNÜMÜZ) **
-Alo! Betül, lütfen telefonunu açar açmaz beni ara!
Sürekli telesekretere mesaj bırakıyordum ve günlerdir Betülden haber alamıyordum. Betül'ün okuldan koşarak gittiği zamandan bu yana tam bir hafta geçmişti. Derslerimizde iyice ağırlaşmaya başladığından dolayı düşüncelerimi Betülden alıp Emre hocanın okuduğu ingilizce parçaya odaklanmaya çalışıyordum. Bazen kendime milletin derdi beni mi gerdi demeden duramıyorum. Ama bu dert de epey büyük ne yapabilirdim ki?
...
Öğle arasına girdiğimizde Burak'ın sabahtan beridir sınıfta olmadığı dikkatimi çekmedi değildi. Bir saat sonra sınavımız olacaktı ve Burak Bey okula gelmemişti. Acaba arasam mı? Yok artık banane bundan gelmezse kendisi bilirdi.
Sınıf yavaş yavaş boşalmaya başladığında bende çantamı alıp lavaboya oradan da yemekhaneye geçmeye karar verdim. Tuvalete girdiğimde karşımda hiç sevmediğim, ayna ile bütünleşmiş kıza yani Alara ve yanındaki çakma arkadaşını görmeyi hiç beklemiyordum. Beni gördüklerinden dolayı pek sevinmiş gibi sırıtıp duruyorlardı karşımda, neden sırıtıyorlardı ki? Onlara aldırmadan işimi görmeye gittim ve tuvaletten çıktığımda onların o boyalı yüzünü görmemek için dua ediyordum. Ellerimi yıkadıktan sonra kapıya doğru ilerledim. Kapı kolunu çevirdiğimde bir de ne olsun kapı açılmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMUR
Teen Fiction-İNATÇI,SERT,DUYGUSUZ, ERKEKLERDEN NEFRET EDEN BİR KIZ. -HAVALI,ZENGİN,YAKIŞIKLI, KIZLARI EĞLENCE OLARAK GÖREN BİR ERKEK. -VE BİR CİNAYET...