Oy dilenmek istemesem de, unuttuğunuz için hatırlatmak istiyorum.
Oy verebilir misiniz?
İyi okumalar ¡
|-|
Jeon Jungkook...
Hayat bazen sırtını dönerdi size. Şanssızlık getirirdi. Yaptığınız işler ters giderdi. Bu durumda insanlar... Genelde surat asıp hayata küserler.
Ben ise hayattan intikam alırdım.
Alırdım...
Şimdi ise öylece Taehyung'un karşısında, sınavdan kötü not almış çocuklar gibi sabahtan beri azarlanıyor, bağırılıyor ve kötü sözlere maruz kalıyordum. Bu sefer yapacak pek bir şeyim yok gibiydi. Planlarım suya düşmüştü. Her şey mahvolmuştu. Hâlbuki tıpkı bir seri katil gibi ayarlamıştım ben her şeyi.
Kendimi ihbar edemeyecektim. Bu durumda cezamı çekemeyecek ve içimde bir eksiklikle yaşamayı sürdürecektim. Boka sarmıştı. Kontrol elimden kaymıştı. Birdaha bulmam zor olurdu.
"Onu öldürecektin, değil mi? Sen kafayı yemişsin! Canavar oldun sen!"
Öldürecektim. Her şey yolundaydı. Nasıl da bir anda uyanmıştı ama. Tam gideceğim sırada nasıl ayağımdan tutmuştu, nasıl yalvarmıştı? Ölmemişti işte. Dikkatsizliğimden dolayı öldü sanmıştım. Lanet olası ölmemişti!
"Hayatımızı mahvedecektin! İkimizi de mahvedecektin seni aptal!"
Hayır. Hayatımızı kurtaracaktım.
"O ölseydi ve sen kendini ihbar etseydin... Seni asla affetmezdim."
Fısıltıyla konuşmuş ve koltuğa oturmuştu. Yoongi'nin söylediğine göre gerçekten çok korkmuştu. Uyanmaz sanmıştım. Yoksa asla korkutmazdım ki onu...
"Hâlâ o evde mi?"
Başımı salladım. Konuşacak cesaretim bile yoktu. Taehyung çok sinirliydi. Bebeğim, sinirlenince biraz korkunç oluyordu. Bende öyleydim. Ancak onun kadar kötü söz söylemiyordum ki! İstemeden de olsa alınıyordum o sözlere.
"Biliyordum böyle boklar çevireceğini. Aptal bir beyine sahip olduğun için bizi düşünmedin bile."
Dudaklarımı ıslattım ve yavaşça yaslandığım yerden çekildim. Ona doğru yürüdüm ve yanına oturdum. Bana bakmıyor, dizlerini titreterek yeri izliyordu. Başını eğmesi, onun çok sinirlendiğini ve bir anda patlayacağını gösteriyordu. Bir elimi çenesine götürdüm ve başını bana çevirmesini sağladım.
"Seni düşündüğüm kadar hiçbir şeyi düşünmedim ben."
Yutkundum ve sözlerime devam ettim.
"Taehyung, seni seviyorum-"
"Sevseydin beni terk etmezdin!"
Bir anda bağırması ve yerinden kalkması ile irkilmiştim. O cidden korkunç oluyordu. Gözüm boş koltukta gezerken bağırışını yine işittim.
"Sevseydin ikimizi düşünürdün! Beni bırakma planlarına girmezdin! Sen... Sen cidden hayatımda gördüğüm en aptal insansın!"
Başımı ona çevirdim. Gözlerimin kızardığına emindim.
"Tek üzülen sen misin?"
Ayağa kalktım ve önüne doğru yürüdüm.
"Tek acı çekecek olan sen misin?"
"Söylesene Taehyung, sen beni hiçbir zaman anlamadın. Şimdi mi anlayacaksın?"
Taehyung, dişlerini sıktı ve beni iki omzumdan itti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bon voyage | tk
FanfictionKim Taehyung, ona söylenilenleri kaldıramaz ve en yakını Jeon Jungkook'a mesajla veda ederek intihar eder. Yalnız bir sorun vardır, intihar ettikten sonra hiçbir şey normale dönemez...