Sayın mahalle sakinleri, yeni bölüme hoş geldiniz. Lütfen içeri girerken ayakkabılarınızı çıkarınız.
Medya: Çınar
İyi Okumalar!
***
Arabasını belki de en güzel yıllarının geçtiği apartmanın önünde durdurdu. 6 yıl olmuştu ama sanki daha dün ayrılmıştı bu mahalleden. Ailesini, en yakın arkadaşını ve ilk aşkını bu apartmanda bırakıp gitmişti. Buna gitmek denemez adeta sürülmüştü buradan. Gelmeye karar verdiği günden beriyse uyuyamıyordu. İyice kilo vermiş ve halsizleşmişti. İstanbul'da iyi kötü kurduğu düzeni arkasında bırakarak Ankara'ya geri dönmek onun için hiç kolay bir karar değildi ancak emin olduğu tek şey artık kaçmayacaktı.
Eski günleri hatırladığında buruk bir gülümseme yüzüne yerleşti. O zaman Çınar'a hak vermiş, git dediğinde tereddüt etmeden evini ve ailesini geride bırakıp İstanbul'a taşınmıştı. Şimdi olsa gitmez, Çınar'ı Hale'yi gerçekten sevdiğine ve ondan vazgeçmeyeceğine inandırırdı.
14 yaşında taşınmışlardı bu mahalleye. Alt komşuları çok cana yakın insanlardı ve birkaç gün içinde aile gibi olmuşlardı. Birkaç akrabasından daha yakınlardı bu insanlarla artık. Poyraz çok soğuk bir insan olmasına rağmen Çınar'la çok iyi anlaşmış, aralarında farklı bir bağ kurulmuştu. Onları tanıyan herkes arkadaşlıklarını bilir, kimse onlara bulaşmaya cesaret edemezdi. Poyraz bazen Beste mi gerçek kardeşi yoksa Çınar mı diye bile düşünürdü. Her sırrını Çınar bilir, her derdine Çınar koşardı. Bu üç yıl boyunca böyle olmuştu. Birbirlerinden aldıkları nefesi bile saklamamış; yedikleri yemeği, içtikleri suyu ayırmamışlardı. Ancak o yıl... Poyraz ve Çınar lise sondayken Hale de liseye başlamıştı. Hale, Poyraz için her zaman Çınar'ın kardeşi, Beste'nin arkadaşıydı. Daha önce sanki hiç Hale'ye bakmamış, baksa da görmemiş gibiydi. Hale nasıl bir insan, neyi sever, neyden nefret eder sorsalar hiçbirini bilmezdi.
O yıl Hale kendilerinin okuduğu liseyi kazanmıştı. Güzel bir kızdı, bunu kimse inkâr edemezdi. Okulun daha başlarında üst sınıflarda bile adı geçmeye başlamıştı. Bu durum Çınar'ı fazlasıyla rahatsız ediyor, Poyraz ve Çınar Hale'nin adını ağzına alan her erkeği Hale'yi gördüğüne pişman ediyorlardı. Ama Hale'nin korunmaya ihtiyacı yoktu. Apartmanda, aile ortamında bıcır bıcır etrafta dolaşan, Poyraz ile göz göze gelmeye bile çekinen o küçük kız çocuğu gitmiş, okulda adeta buzlar kraliçesi gibi gezen, sadece bakışlarıyla bile insanları kendinden uzaklaştıran bir kız gelmişti. İki ayrı Hale vardı; biri buz diğeri alev. Poyraz herkese buzdan duvar ören bu kızın kendisine alev alev yandığını işte o zaman fark etmişti. Artık Hale'ye sadece bakmıyor, Hale'yi görüyordu. Gülerken göz teması kuramayıp gözlerini kaçırdığını, düşünürken tırnaklarının yanındaki etlerle oynadığını, kahveyi de çok sevdiğini ama çay insanı olduğunu ve kendisini sevdiğini artık görüyordu. Neleri sevdiğini, nelerden nefret ettiğini ve hayallerini öğrenmişti.
Poyraz her gece uzak duracağına yemin ediyor, her doğan günde yine bu kıza çekiliyordu. Her gün onu görmek, onun sesini duymak istiyor, sürekli onunla ilgili yeni şeyler öğreniyordu. Pembeyi çok sevdiğini, evde pijamalarının neredeyse tamamının pembe olduğunu ama dışarıda insanlara gösterdiği soğuk kişiliğini yansıtan koyu renkleri tercih ettiğini, insanları geçiştirmek için nasıl güldüğünü ve içerisinde her an ağlamaya hazır küçük bir kız çocuğu olduğunu dahi öğrenmişti.
Bir yıl böyle geçmiş, sonunda Poyraz ve Çınar mezun olmuşlardı. Poyraz da artık hislerini bastırmaktan çok yorulmuş her gün Hale'nin karşısına geçip hislerini itiraf edeceği günü düşünüyor, planlar yapıyordu. Ama önce Çınar'la konuşması lazımdı. En yakın arkadaşının kız kardeşini sevmek doğru değildi bunu biliyordu. Çınar Poyraz'a güvenmiş, kardeşini diğer erkeklerden beraber korumuşlardı. Şimdi Çınar'ın karşısına geçip Hale'yi sevdiğini söylemek çok ağır geliyordu. Çınar'a ihanet etmiş gibi hissetmekten alıkoyamıyordu kendisini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle Arasında
Teen FictionYüzüme çarpan hava ile uykum da açılmış, yere ve oynayıp durduğu ellerine bakarak yürüyen Beste'nin ne söyleyeceğini merak etmeye başlamıştım. "Dökül bakalım esmer şekerim." diyerek ortamdaki gerginliği azaltmaya çalıştım. Beste gözlerini yerden kal...