on dokuz; ormanın derinlikleri

212 38 23
                                    

• daylight - david kushner •

• daylight - david kushner •

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

tanrısal bakış açısı;

bahar, yaklaşmaktaydı.

bütün ağaçlarda çiçekler açmaya başlamış, o soğuk güzden ufak tatlı bir esinti kalmıştı geriye. güneş bütün iç ısıtıcılığıyla parlıyor, en tepede duruyordu.

tabii, baharın getirisiyle sarayda bir telaş hâkimdi. herkes bahar temizliğine kendini vermişti çünkü bir hafta sonra krallıkların ağırlanacağı bir davet düzenleniyordu. hazırlıklar neredeyse bitmiş sayılırdı fakat koskoca saraydı işte. bir şekilde iş çıkıyordu.

bu sırada delta aksattığı işleri bitirmeye çalışıyor, halkın ihtiyaçları için bolca para ve ekin bağışı yapıyordu. başındaki dertler bittiğine göre, halkını daha fazla aksatamazdı.

neredeyse günün yirmi dört saati çalışır vaziyetteydi. bu kadar fazla çalışmasının sebebi biraz da işlerin çabucak bitmesi ve vita'sı ile daha çok vakit geçirebilmesi isteğinden kaynaklıydı.

güzeller güzeli karısını bir aydır neredeyse görmüyordu bile. sabah kalkıyor, huzurla kolları arasında uyuyan eşini güzelce öpüp koklayıp çalışmaya koyuluyordu. ve her akşam bu sefer erken dönüp lalisa ile vakit geçireceğim diye kendine söz verse dahi, işi hep uzuyor ve geri döndüğünde onu bekleyen eşinin orada burada uyuyakaldığını görüyordu.

lalisa uyumamak için çaba gösterse de bünyesi bunu kaldıramamakta ve baygın düşmekteydi.

ama jeongguk'u da anlamaya çalışıyor ve işi bittiğinde bol bol vakit geçireceklerini düşünerek kendini avutuyordu. hem ne kadar onu göremese bile hâlâ güçlü kollarına sığınabiliyordu.

yine jeongguk'un meşgul olduğu günlerden birindelerdi. lalisa, çiçek bahçesine inmiş, elinde ki bitki çayıyla beraber çiçeklerin arasında oturmaktaydı. çoğu zaman olduğu gibi yine beyaz bir elbise giymişti. çünkü beyazı çok seviyordu. tabii tek konu beyazı sevmesi değildi. kocasının ona beyazı çok yakıştırması da onu beyaz giymeye iten önemli bir etkendi.

jeongguk'un anne ve babası da hazırlıklarla ilgilendiğinden oldukça meşgullerdi. lalisa'nın ailesi de bu sıkışık dönemde onlara bolca destek çıkıyordu. herkesin onca uğraşı varken lalisa'nın hiçbir şey yapamaması çok sinir bozucuydu. yani, ona göre.

çünkü jeongguk bütün saraya lalisa'ya iş yıkmamaları yönünde bir uyarıda bulunduğundan dolayı, çiçek bile budayamıyordu eğlencesine.

her eline bir şey aldığında çalışanlar üzgün gözlerle ona bakıyor, lalisa'da onları zora sokmamak için mecburiyetten bırakıyordu. onlarda emir kuluydu sonuçta.

delta'ya bu konudan bahsetmek için gün kollasa da onu asla göremeyişi de işin cabasıydı. resmen öylece yatıp duruyordu ve bu çok sinirlerini bozmaya başlamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

autumn rains ➳ liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin