Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
tanrısal bakış açısı;
lalisa uykusunu almış bir şekilde gözlerini araladı. dünü çoktan unutmuş, mutlu bir sabaha uyanmıştı.
fakat mutluluğu çok uzun sürmedi. yeni yeni açılan gözlerini yatağa sabitlediğinde tek başına uyuduğunu gördü. jeongguk yoktu.
"jeongguk!" diye banyoya seslendi fakat tek bir ses gelmedi. jeongguk yoktu, yine.
kendisi yatağa taşındığına göre gece gelmiş olmalıydı fakat sabah erkenden onu uyandırmadan gitmiş miydi yani?
lalisa huzurunun iyice bozulduğunu hissederken yataktan kalktı. bu iş canını iyice sıkmaya başlamıştı.
•
uykulu hâlinden arınıp güzelce giyinmiş, aşağı inmek için hazırlanmıştı. ne yapıyorlardı cidden çok merak ediyordu ve 'bu merağın sonunda umarım sinirden kafayı yemem.' diye düşünmeden edemiyordu.
kapıyı aralayarak yavaşça aşağı adımladı. daha merdivendeyken gülüşme sesleri gelmeye başlamıştı.
yüzüne sahte bir gülümseme takınarak ana salonda sohbet edip kıkırdayan ikiliyi görünce gözünün seğirmesine engel olamadı. yuna denilen kız gülerken jeongguk'un koluna dokunuyordu ve bu lalisa'nın kurdunun da sinirlenmesine yol açtı.
eşler birbirini hissederdi değil mi? şu an jeongguk'un, lalisa'nın sinirli hissettiğini algılaması gerekirdi fakat geldiğini bile görmedi. diplerine girene kadar.
"sabahın köründe ne bu muhabbet?" dedi kendine engel olamayarak. jeongguk gülmesini durdurup, "çocukluk anılarımızdan bahsediyorduk aşkım, gelsene." dediğinde lalisa sinirden kahkahalara boğuldu.
yuna, jeongguk lalisa'ya aşkım dediğinde gözlerinde ki saf kıskançlıkla vita'ya bakmadan edemedi.
"yok, ben almayayım. çok önemli bir şey falan konuşuyorsunuzdur şimdi. iki gündür bitmedi çocukluk anılarınız malum." jeongguk lalisa'nın sinirlendiğini farkederek şaşkınca baktı.
bir şey söyleyemeden vita'nın geri dönüp gitmesi bir olmuştu. "ben lalisa'ya bakayım." diyerek yuna'nın yanından ayrılarak lalisa'nın peşinden gitti.
odaya giren vita'nın hemen arkasından girdiğinde sinirden salgıladığı feromonların kokusunu alabiliyordu.
"birtanem?" diyerek lalisa'nın arkasından ona sıkıca sarıldığında geri ittirilmesi bir olmuştu.
"dokunma bana."
"lalisa, ne oldu birdenbire tanrı aşkına?"
lalisa ona yöneltilen soruyla ciddi misin der gibi baktı jeongguk'a.
