kırık kadeh | texting

#yirmialtı

kitap en başından beri yetişkin içerik kategorisinde ama uyarı koymama gerek var mı bilemedim? yine de bölğm başından sonuna kadsr +18 içerik sayılabilir. rahatsız olanlar (inler cinler herhalde) hiçbir şey kaçırmayaklar. istemeyen bölümü geçsin yani💖

İyi okumalar!

***

Sırtıma değen kumaşla beraber kollarımı geri çekilmemesi için iyice Emir'in boynuna doladığımda dudaklarını aynı sertlikle emmeye devam ettim. Hareketlerim aceleci ve sertti.

Emir, bir elini göğsümün yanından yatağa yasladığında aynı şekilde bana karşılık veriyordu. Boynunda kollarımı çekip, yanaklarına tutunduğumda biraz daha çektim kendime. Dili, dudaklarımdan fırsat bulup ağzımın içine sızdığında dilimin etrafına dolanmış, ve kendi ağzına çekmişti. Dilimi sertçe emmesiyle inledim. Fakat, Emir'in ağzına doğru inlediğim için oldukça boğuk çıkmıştı sesim.

Buraya kadar nasıl gelmiştik, bilmiyordum. Sadece tek bir saniye daha Emir'den ayrı kalmaya tahammülüm yoktu onu biliyordum. Bu yüzden kalçamı havaya kaldırarak onu hissetmeye çalıştım ama bu çabam, Emir'in karnımdan baskı yapmasıyla başarısız olmuş, kalçam tekrar yatakla buluşmuştu. Belli belirsiz, tekrardan inlediğimde dudaklarımı serbest bıraktı. Islak dudakları çeneme öpücükler bırakarak boynuma doğru indiğinde, öpücüklerinin pekte nazik olduğunu söyleyemezdim. Boynumdaki ince deriyi dişlerinin arasına alarak çekiştirdiğinde acıyla inledim. Derim, dişlerinden kurtulduğunda önce emmiş, sonra da emdiği yerde dilini gezdirmişti. Elimi yanağından saçlarının arasına çıkartarak saçlarını çekiştirdim. Onu biraz daha boynuma bastırdığımda, "Emir," diye adını inlemiştim.

"Söyle, bebeğim." diye cevap verdi anlamsız nidalarıma. Verebileceğim bir cevabım olmadığı için anlamsızca mırıldanmaya devam etmiştim.

"Ah, lütfen." diye mırıldandım.

Bir elini bacak dekoltemden yararlanarak kalçama kadar çıkardığında sertçe avuçlamış ve, "Ne lütfen?" diye sormuştu boğuk, aynı zamanda da otoriter çıkan sesiyle. Dudakları boynumdan da aşağıya kayıp, elbisenin açık bıraktığı göğüslerime kaydığında hiç acıması yokmuş gibi dudaklarıyla beni çıldırtmaya devam etmişti. Yataktan destek almayı bırakarak, ağırlığının birazını üstüme verdiğnde kasıklarımda hissettiğim sertlikle hafifçe inlemiş ve Emir'in beni dağıtmasına izin vermiştim.

Şu an ne Mehmet'in içeceğime azdırıcı atmış olabileceği ihtimalinin ne de Emir ile aramızda olan sorunların önemi vardı. Şu an tek bir şeyin önemi vardı ki, o da Emir için sızlayan kadınlığımdı.

Boşa çıkardığı elini sol göğsüme attı ve sütyen giymemiş olmamdan faydalanarak büyük avucununn arasına aldı. Hafifçe sıktığında delirecek gibi hissediyordum.

Emir, ağzından sert bir nefes verdiğinde büyülenmiş gibi, "Büyümüşler." demişti. Neyden bahsettiğini anlamak pekte zor değildi...

Sessiz kalmayı tercih ettiğimde elbisenin üst kısmını karnıma doğru çekiştirdi. Göğüslerim serbest kaldığında hiç duraksamamış, direkt dudaklarını göğüs ucuma götürmüştü. Dişleriyle acı yerine zevk alacağım hafiflikte ezdi. Hemen ardından diliyle yalayıp, emmeye başladığında diğer göğsümü de eliyle kavramış, sıkıp okşamaya başlamıştı.

Yarınım yokmuşçasına inlediğim dakikaların sonunda Emir iki göğsümle de ilgilenmişti. Geri dudaklarıma çıkıp, sert bir öpücük bıraktığında, "Bakalım, benim için ne kadar ıslanmışsın?" diye sormuştu. Eli iç bacağımı okşayarak kadınlığıma çıktı. Oldukça büyük olan avcu kadınlığımı kavrayıp, sertçe avuçladığında ağlarcasına inlemiştim. Rahatlamak istiyordum artık. Canım ciddi mânâda çok acıyordu.