#otuzüç

1K 91 17
                                    

İyi okumalar!

***

[emir'den]

Sol elimde tuttuğum, yurtdışından gelmiş likörlü çikolata kutusunu sağ elime alarak, sol elimle zile bastım. Stresle kapının açılmasını beklerken çat kapı gelerek ayıp edip etmediğimi düşünüyordum. Fethi amcanın evinin önündeydim. Habersiz bir şekilde gelmiştim ve habersiz gelmemin mazur görülmesi için de babamın yurtdışı seyhatlerinden birinden getirdiği, Fethi amcanın favorisi olan çikolataları da alarak gelmiştim.

Umuyordum ki işe yarardı.

Zile basmamın üstünden kısa bir süre geçmesiyke beraber kırmızının canlı tonlarındaki kapı aralanmış ve evin çalışanı beni karşılaşmıştı. "Hoş geldiniz." Lafına karşın ufak bir baş sallaması verdiğimde, "Fethi amca evde mi?" diye sormuştum. Evde olduğunu biliyordum çünkü bugün Almira'da buraya gelecekti ve bundan da haberi vardı. Almira'yı karşılamadan hayatta evden çıkmazdı. Yine de sormuştum işte.

Kadın, "Kendileri arka bahçedeler, efendim." diyerek beni onayladığında gülümsemiş ve elimdeki çikolata paketini ona uzatarak aralık kapıdan içeriye girmiştim. Kadın kapıyı kapatmak için arkamda kaldığında adımlarım önce yolunu ezbere bildiğim salona gitmiş, sonrasında da salonun arka bahçeye açılan cam kapısından çıkarak çiçeklerin toprağını çapalayan Fethi amcayı fark etmiştim. Sırtı bana dönük olduğu için henüz o beni fark etmemişken yanına kadar ilerledim. Gözlerim dikili olan menekşelerde dolanırken, "Kolay gelsin." diye konuşmuştum Fethi amcaya hitaben.

İrkilerek kafasını kaldırdı ve bana baktı. Beni fark ettiğinde gülümsemiş ve, "Oo," diyerek ayağa kalkmıştı. Elindeki iş eldivenlerini çıkarmaya başladığında gülümsemesiyle beraber üzerimden büyük bir yük kalktığını fark etmiştim. Rahat bir soluk alarak bana sarılmak için açtığı kollarının arasına girdim. "Hayırsız, sen buraya gelir miydin?" ve benzeri sitemlere de bir güzel göğüs gerdikten sonra nihayet bahçedeki bambu oturma grubunun yanına gelerek oturmuştuk.

Tam karşımda, tekli koltukta oturan Fethi amca dirseklerini koltuğun kol koyma kısmına dayayarak, "Ee," dedi. Sesi ilgili çıkmıştı. "Neler yapıyorsun, Emirhan? Hayat nasıl geçiyor?" Mahçupça gülümseyerek ensemi kaşıdım. Almira ile ayrı olduğumuzu düşünmesine rağmen bana karşı bu kadar ılımlı davranması, beni mahçup etmişti. Sonuçta bir yerde istemeden de olsa torununu üzmüştüm...

"Hayat yorucu." dedim elimi ensemden çekip avucumu dizime bastırmadan önce. İç çekmeme mani olamamıştım.

Anlayışla başını sallayıp, dudaklarına anlayışlı bir gülümseme yerleştirdi. Dudaklarından, "Okul nasıl gidiyor? İnşaat mühendisliği okuyordun değil mi?" sözleri çıktığında, az önceki kadına nispeten uzun yıllardır burada çalışan Cemile Teyze kahve getirmişti. Önce Fethi Amcanın kahvesini önüne bıraktı. Benim kahvemi önüme koymasına izin vermeden elinden aldığımda, "Hoş geldiniz Emir Bey." demişti. Gülümsedim. "Hoş buldum Cemile Teyze. Nasılsın?" Cemile Teyze gülümseyerek iyi olduğunu söyleyip, "afiyet olsun" diyerek yanımızdan gittiğinde Fethi amcaya da bir cevap verebilmiştim. "Evet, İnşaat mühendisliği okuyorum. Bu sene son senem zaten. Şükür bitti." Bunalmış çıkan sesime şen bir kahkaha attı. Kırışmış olan göz kenarları biraz daha kırıştığında ben de gülümsüyordum. "Okuldan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?"

Sorusuyla beraber yerimde dikleştim. Esasen bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum. Bir tarafım Ankara'da kalmaya devam etmek isterken diğer tarafım İstanbul'a dönüp, kafamdaki projeleri hayata geçirmek istiyordu.

"İnanın hiç bilmiyorum." dedim kafamdaki kararsızlığı ona da yansıtarak. "Babam kentsel dönüşüm projesi almak istiyor. Malum, deprem bölgesindeyiz ve geçen sene yaşananları herkes biliyor, binlerce can hiçbir suçu yokken hayattan koparıldı. Bu yüzden işe benim de dahil olmamı istiyor." Fethi amca sözümü keserek, "Baban müteahhitti değil mi?" diye sordu. Bir baş sallamasıyla onayladım onu. "Evet, öyle ama kentsel dönüşüm projeleri biraz daha farklı oluyor. Genelde kurumlar binaların sadece riskli olup olmamasıyla ilgileniyor ama bir inşaat mühendisiyle çalışırsanız o çürüğün nerede olduğunu söyleyebilir. Böylece bazen binayı yeniden yapmaya gerek kalmadan en ufağından zemin sağlamalaştırılarak gereksiz para harcamalarından kurtulunabiliyor. Ayrıca bir inşaat mühendisiyle çalışmak böyle önemli bir konuda her şekilde daha iyidir." diyerek babamın müteahhit olmasına rağmen neden benimle çalışmak istediğini açıkladım.

kırık kadeh | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin