14

2.6K 375 130
                                    

"Evet, çok güzel."

Gözlerimin içine bakarak söylediği şeyler karşısında kalbimin tekledi. Yüzüne vuran turuncu ışığın altında esmer teni parlıyor, rüzgar saçlarını dağıtıyor, dudağındaki gülümseme silinmiyordu. Midemde garip şeyler hissediyordum. Tüylerim diken diken oldu. Algımı çoktan yitirmiştim. Ben ona bakarken elimdeki ateş böceğinin aramızdan uçup gittiğini gördüm ama umursayamıyordum. Onun gözleri de benim üzerimde, kalın dudakları iki yanındaki çukuları gösterecek şekilde gerilmişti. Ağır ağır adımlamaya başladı ve zaten aramızda az olan mesefeyi daha da azalttı. Kıpırdayamıyordum. Gözbebeklerim yaptığı her hareketi izlerken derin derin soluklanıyordum. Her bir adımında daha da heyecan doluyordu içim. Yutkunsam da geçmeyen bir düğüm kendini var etti boğazımda.

Gözlerimi açmış ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. Yaklaştıkça ağır ağır ezdi yere düşen gölgemi. Gözlerini üzerimden çekmiyor yavaşça yaklaşıyordu. Kalın tabanlı botlarının kurumuş yaprakları ezme sesi uğuldayan kulaklarımda tek sesti. En sonunda tam karşımda durduğunda kafamı kaldırmak zorunda kaldım. Görüş alanıma giren siyah perçemlerinin arasında kalmış gözlerinin, içi parlıyordu. Gülümsediğinden belirginleşen elmacık kemiklerinin üzerine uzun kirpiklerinin gölgesi düşüyordu. O an beynimde aynı cümle tekrar tekrar kendini zikretti.

Kim Taehyung'un gülüşü insana diz çöktürecek cinstendi.

Gözlerimi gerginleşen dudağından çekemiyordum. Gülümsemek ona çok yakışıyordu. Gözleri kısılıyor, zayıf yüzünde elmacık kemikleri belli ediyordu kendini. Her mimiğini ezberlemek ister gibi incelediğim dakikalarda ellerini kaldırıp yüzümü sıcak avuçları arasına aldı. Hareleri yüzümün her bir yerinde dolanıyor, en çok gözlerimde oyalanıyordu. Kalbimin atışı bu hareketiyle bozguna uğradı. Bütün vücudumu saniyelik bir titreme sardı. Beğendiğim o büyük ellerinin hissiyatı bambaşka hissettiriyordu. Sıcacıklardı. Gözlerime tutunmuş gözleri yoğun bakıyordu. Ben onu aşağıdan kocaman açmış gözlerimde gizlemeye çalıştığım heyecanımla izlerken, o yavaşça eğilip şekilli dudaklarını anlıma bastırdı.

Yutkunamadım.

Kalbim güm güm atıyordu. Midemde kelebekler uçuşuyor, içimde bir his depar atıyordu. Gözlerim istemsiz kapandı. Bütün odağım o olmuştu. Elleri gibi dudakları da sıcacıktı. Yanağımdaki ellerini saçlarıma daldırıp dudaklarını çekti anlımdan. Gözlerimi zorla açıp bana yukarıdan gülümseyerek bakan harelere döndüm. Boşluğa düşmüşüm gibi hissediyordum. Her ne kadar saçlarımın ayasında hissettiğim yumuşak dokunuşlar huzurlu hissettirse de anlımdaki sıcaklık hâlâ orada yerini koruyordu. Boy farkından dolayı biraz daha eğilip yüzyüze gelmemizi sağladı. Saçları, saçlarımı varla yok arasında yokluyordu. Nefeslerim ciddi manada tek tek boğazıma dizildi.

"Üşümüşsün."

Tek bir kelimeyle bedenim baştan aşağı titredi. Elleri yüzümdeyken tam karşımda derin sesiyle konuşması içimde yeni duygular uyandırıyordu. Kalbim ağzımda atıyordu. Cevap bile veremeyecek kadar şaşırmıştım kendimi. Ne dediğini duymuştum ama beynim algılamayı reddediyordu. O benden cevap bekler gibi bakarken, ben onu izlemekle meşguldüm.


Kafamda yerini koruyan sıcak elleri beni terk edip kabanını buldu. Siyah, bol kabanı çıkarıp omuzlarımdan aşağı bıraktı. Zarif ellerinin bana her dokunuşunda içime bir sancı yerleşiyordu. Omuzlarımda hissettiğim yükle birlikte bir sıcaklık sardı bedenimi. Taehyung geriye çekilmiş beni izliyordu.

"Böyle daha iyi."

Kim Taehyung dengelerimi bozuyordu. Karşımda pantolonunun içine soktuğu kazağından belli olan kol kasları, pantolonun sardığı sert uylukları, çok da ince sayılmayacak beliyle dengelerimle oynuyordu. Topuklarından, göz kapaklarına kadar inceleme ihtiyacı hissediyordum. Toparlanmam gerekiyordu.

♡ Bianco e Nero ♡ // Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin