8.Bölüm : "ANSIZ FELAKET"

2.6K 107 48
                                    

"Kime nasıl anlatayım , yanımdayken bir o kadar uzak olduğunu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kime nasıl anlatayım , yanımdayken bir o kadar uzak olduğunu."
Cemal Süreya

Şarkılar:
Gökhan Türkmen, Büyük İnsan
Melike Şahin , Deli Kan
Orange Sector , Farben

Bir saniye sornasını bilmediği bir yolda ne kadar süre taşlara takılmadan yüreyebilirdi insan? Hayatımız bilinmezliğin üzerine inşa edilen bir bina gibiydi. Ne zaman ne olacağını bilmediğimiz için o binanın mezarımız olabileceğini düşünemezdik. Ev, yuva diye bağrımıza basardık ama o evin başımıza yıkalacağından da haberdar olamazdık.

Bu ev bazen bir kişi de olabilirdi.
Yıkardı o evi başımıza ve bize düşen tek şey bakakalmak olurdu. Hüsran dolu.

Kimseyi ev yerine bağrınıza basmamalısınız. Öylece o enkaz altında ölmek için yalvarırsınız ama kimseye duyuramazsınız kendinizi.

Kendime binlerce kez sormuştum.

Niye affedemiyorsun?

Neden? Sana neden veda edemediğini açıkladı açık açık , niye yeterli gelmedi kalbine?

Göğüs kafesimin altındaki ritimsiz atan yüreğim ikna olsa bu sefer aklım kabul etmiyordu. Diyordu ki, Ya bir daha bırakıp giderse?

Hayır diyerek karşılık veriyordu yüreğim. Gitmeyecek... Bir çıkmazın içindeyken hangisinin ağır bastığını anlayamıyorum.

Artık kulaklarımı tıkamam bile yetmiyordu aklımın dediklerini duymamak için. Bazı ânlar hariç. Onun yanındayken bir ân olsa bile aklımın kalbimi bastırmak için söylediği sözleri duymuyordum. Ânın büyüsünde hapis kalıyordum. Kulaklarım sağır yüreğim sersem oluyordu.

Şimdi de her ikisini de dinleyemiyordum. Ezgi'nin merdivenlerden gelen sesi ile içimin her köşesi korku ile dolarken endişeli bakışlarla Çakır'a yönelttim gözlerimi.

"Ne yapacağız, Ezgi geliyor." dedim sesimi fazlaca kısarak. Şaşkınlığım bir gram eksilmezken Çakır anormal derecede sakindi. Sakinliği sinirimi bozmuştu, her zamanki gibi.

"Ezgi geliyor diyorum, bizi böyle görmemeli." diye devam ettim bir çırpıda.

"Ne varmış halimizde Firuze?" diye sordu yüzü ile eş değer sesiyle. Bazen çok akılsız cümleler kuruyordu.

"Kime ne anlatıyorsam , banyoya geçiyorum ben. Sakın yerimi ifşa edeyim deme!" dedim işaret parmağım ile tehdit ederek.

Girmiş olduğum hâl onun için fazla aşırı olabilirdi. Çakır ve benim banyodan çıkmış olmamıza Ezgi'nin tepksi ne olurdu düşünmek bile istemiyordum.

Hızla banyonun kapısana yöneldim ve araladığım yerden içeri girip sırtımı kapıya yasladım. Derin bir nefes çektim ciğerlerime çünkü Ezgi odaya girdiğinde nefes dahi alamayacaktım.

AŞKINA DİVANE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin