Keyifli okumalar!Soner Avcu, Bize Kalsa
LOWS, Shadow
༄
Yaklaşık bir saattir salondaki büyük yemek masasında ailecek oturmuş çay eşliğinde doğum günüm için alınan pastayı ve tatlıları yiyorduk.
Eve girer girmez başımdan aşağıya düşen konfetilerden sonra annemlerin önüme getirmiş olduğu mumlarla kaplı pastayı üflemiştim. Uykulu ve yorgun olduğumdan ilk başta şaşkın bir şekilde kalakalmıştım. Ama sonra hızla toparlanıp herkesle sarılmış kucaklaşmıştım. Şimdi ise büyük yemek masasında toplam yedi kişi oturmuştuk. Büyükler yani annem, anneannem ve teyzem kendi aralarında aşırı derecede sıkıcı aile sohbetleri ediyorlardı. Biz ise kuzenler olarak öylece oturmuş onların sohbetlerini dinliyorduk.
Annemler kim bilir hangi aile üyesinin dedikodusuna geçiş yapmışlardı bilmiyordum ama benim zihnim çok farklı şeylerde dolanıp duruyordu.
Mesela Talu'ya ulaşmak gibi.
Bugünden beri ona ulaşamamış olmanın verdiği gerginlikten doğum günüm olması umursadığım en son şeydi. Şu an sadece onu aramak veya mesaj atmak istiyordum. İyi olup olmadığını bilmek istiyordum. Ama sağ tarafımda oturan Barlas, sol tarafımda oturan Poyraz abimle bu pek mümkün görünmüyordu. Telefonu cebimden çıkarttığım an kuş bakışı olarak her yaptığım şeye bakacaklarına emindim.
Özel hayata olan tutumları göz yaşartıcıydı gerçekten...
Gerginlikle sandalyemde otururken masanın karşısındaki Mina'nın oflayarak elindeki telefonu masaya bırakması ona bakmamıza neden olmuştu. "Cidden Apo ve Alev ikilisinden daha katlanılamaz bir şey varsa o da bu masa olmalı!"
Böyle bir şey söylemesini hiç beklemediğim için yüzümde hafif bir gülümseme oluşmuştu.
"Onlar kim anasını satayım? Türkçe konuş," Barlas'ın yandan homurtusunu duymuştum. Mina'nın Apo ve Alev ikilisi demesi aşırı komikti! Başka bir zaman olsa baya gülebilirdim bu söylediğine.
Bakışlarımı Mina'ya çevirdiğimde Barlas'a bakarak göz devirdiğini görmüştüm. Şu dünyada Barlas abime sinir olan tek kişi ben değildim demek ki.
"Sen düzgünce sormayı öğren ilk önce," dedi Mina sinirle.
"Gece gece uğraşamam sizinle," dedi Barlas abim kolunu benim sandalyeme atarken. "Ne yapıyorsanız yapın."
Barlas yanımda hareketlendiğinde bakışlarımı ona çevirdim. Telefonu çaldığından sandalyesini geri ittirerek ayağa kalkmıştı. Bahçeye çıkmak için salondaki cam kapıya ilerliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSPANYOL PRENSİ | TEXTİNG
Storie d'amoreKarşı tarafın yanıt verebileceğini hesaba katmayan Alçin Kor, bir gün araba seyahatinde yine canı sıkıldığı için sosyal medyadan birisine mesajlar atmaya başlar. Karşı taraf, Talu Korel'in yanıt vermeye başlamasıyla ikilinin arasında sohbet başlar...