0.13

11.6K 613 123
                                    



Bölüme başlamadan yeni kurgum olan Rüya Tesadüfü | Texting profilimde yayımda! Gidip okuyabilirsiniz ehehe

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalıım^^

Bu bölüm Talu anlatıyor:')

Keyifli okumlar!


-Talu'dan-

İlk gün

Son attığım mesajdan sonra Alçin bir şey yazmamıştı. Sadece mesajı görüp çevrimdışı olmuştu. Belki düşünmek istiyordur diye belki de çok ani söylediğim için utanmış olabileceğini düşünerek başka mesaj atmamıştım. 

Çünkü Adal'a Alçin'i sorduğumda utangaç ama belli etmemeye çalışıyor demişti. Hiç görmemiştim o halini. Mesajlarda benden utanmıyor veya gerilmiyordu. Benimle kendini rahat hissediyordu sanırım. Bu hoşuma gitmişti ilk duyduğumda. Başkalarına karşı utanıp bana karşı çok rahat olması aşırı tatlıydı. Çocuk gibiydi.

Ama şimdi neden yazmadığını bilmiyordum ama utanıyorsa bile bunu istemiyordum. Son yazmamın üzerinden neredeyse iki saat geçecekti. Ve Alçin hala yoktu. 

Daha fazla dayanamayarak sohbetimizi açtım.

Talu: Alçin bir sorun mu var?

Talu: İki saat oldu. Yoksun

Talu: İyi misin? (15.48)

Son görülmesine baktığımda 13.40 gözüküyordu. Anlamlandıramadığım bir huzursuzlukla telefonu masaya koydum. İki saat yazmaması neden bu kadar endişelendirmişti beni bilmiyordum. Belkide sürekli yazmasına alışmıştım ve şu an birkaç saat yazmaması normal olabilirdi. 

Palaz paketinden sigara çıkartıp banada verdiğinde reddetmedim. Sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirip uzattığı zippoyla ateşledikten sonra zehrini derince içime çektim. Ve bir süre zehirli dumanı ciğerlerimde hapsettim...

🥲

19.57

Yedi saat. Neredeyse yedi saattir ulaşamıyordum Alçin'e. Telefonu açıktı. Mesajlarım iletiliyordu ama bakmıyordu. Öğlen attığım mesajların üstüne dayanamayıp tekrar mesaj atmıştım. Onlarda iletilmişti. Ama cevap yoktu.

Talu: Alçin sorun ne bilmiyorum ama yedi saattir yoksun 

Talu: İnan neler düşündüğümü tahmin edemezsin 

Talu: İyiyim yazsan bile yeterli

Talu: Abinler sıkıntı yaratmasın diye aramıyorum ama biraz daha bakmazsan aramak zorunda kalacağım 

Mesajları yazdıktan sonra telefonu tezgaha koydum. Sorun neydi neden yazmıyordu çözemiyordum. Aniden gitmesi kesinlikle sadece bir utanmaktan ve düşünmekten olamazdı. Az çok tanıdıysam öyle birisi değildi. 

"Hadi hazırlan mekana gidiyoruz kafa dağıtırız," Palaz omzuma vurarak yanımdan geçtiğinde tezgahın üzerine koyduğum telefonu alıp cebime koydum.

"Gidin, bu gece yokum." 

"Kardeşim bir buçuk haftalık kız mı seni bu hale getirdi," arkamdan bağırıyordu. "Hemde sadece yedi saat yazmadı diye. Senin devreler yanmış." 

İSPANYOL PRENSİ | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin