"5. Bölüm"

55 4 0
                                    

Hayatım zaten yeterince sallantıda değilmiş gibi birde kafa darbesi yemiştim. O yüzden dünyam şuan daha çok dönüyordu, gözlerimi yavaşça araladım. Başımda inanılmaz bir ağrı mevcuttu.

Gözlerimi açmamla yanımda oturan Akın'ı görmem bir olmuştu. Odada aynı zamanda Aysima ve Çınar vardı, elimi acıyan alnıma götürdüm. "Aden" Akın'ın sesindeki merak içimde bir şeylerin kıpırdamasına neden oldu. "İyimisin" elimi yatağın yanına koyarak yatakta doğruldum.

Odadaki herkesi süzdüm. Hain Aysima gülmemek için kendini zor tutuyordu, gözlerimi sinirle ona diktim "Gülebilirsin köpek" dediğim anda kahkahayı patlattı. "Ay sabahtan beri zor tutuyorum kendimi" elini karnına koyup gülmeye devam etti. Komik değildi zira götümde dahil her yerim ağrıyordu.

"Çok komik salak" kollarını iki yana açarak yanıma gelip bana sarıldı ve yatağa oturdu. "Az uzaklaş kardeş sen" diyerek Akın'ın sandalyesinin altına tekme atmayı ihmal etmemişti. "Benim aptal arkadaşım nasıl becerdin" o anki aptallığımı hatırlamak bile kafamı tekrar bir yerlere vurma isteğimi uyandırıyordu.

Büyük ihtimal ile Akın şuan daha düz yolda yürüyemeyen bir kızın, onun nasıl maçlara hazırlıycağını düşünüyordu. Bu konuda gayet haklıydı. Daha ilk günden bütün sakarlıklarımı sergilemiştim.

"Anneme bir şey dedinmi" havalı bir hava takındı, saçlarını geriye doğru savurdu ve bacak bacak üstüne attı. "Bu gece bende kalıyorsun bebeğim" diyerek yanağımdan makas aldı. "Bir tanesin sen" hemen kollarımı boynuna doladım. O sırada aklıma odadaki iri iki tane insan gelince tekrardan kendime çeki düzen verdim.

Akın ile Çınar gülerek bize bakıyorlardı.

Revirin kapısı tıklatıldığında Çınar kapıyı açtı. İçeri aşırı tanıdık bir sima girdi, Eşref.

"Abla" sesindeki telaş yüzümde tatlı bir tebessüm oluşturdu. "Ablam nerde" küçücük revirde beni göremeyen bir mal olsada, kardeşimdi işte. "Burdayım gel" Akın ile Çınar'a kendince korkutucu olduğunu düşündüğü bakışlar atmayı ihmal etmemişti. "İyimisin" beni göğsüne çektiğinde gerçekten telaş yaptığını anlamıştım.

"İyiyim" hayvan gibi boyu olduğu için ben otururken aynı boyda bile değildik. "Sakar seni" saçlarımı karıştırınca dizine tekme attım, bu darbenin geliceğini bildiği için geriye doğru kaçmıştı. "Ay daraldım bu göt kadar revirde, üç tane godaman gibi herifle çıkalım şuradan" Aysima'nın haklı isyanına bende katılmıştım.Bu yüzden kendimi yataktan yavaşça aşağı indirdim ve ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.

"Abla yürü eve" maço erkeğe dönüp sen hayırdır bakışları yolladım. "Aysima'da kalıcam ben bugün hadi ablam eve sen" bakışlarımda 'yürü Eşref yoksa senin ağzını torba gibi büzerim' sözleri vardı. Eşref ne demek istediğimi tabi ki anlamıştı. "Tamam bir şey olursa haber ver, annemler bilmiyor bu arada yarın gelir kendin söylersin" baş parmağımı kaldırıp yes işareti yaparak onu onayladım. Başımın üzerinden öpüp çıkışa doğru ilerledi.

"Ben Çınar ile gidicem onlarda bize geliyorlar, sende şu çocukla gel" kollarımı göğsümde birleştirdim. "Aysima kurban olduğum ne bu samimiyet iki günde" umursamazca telefonundan benimle dalga geçmek için bir fotoğraf çekti. "Bana bak muşmula surat, kırk yılda bir çıkar karşıma böyle uzun boylu, kaslı, yakışıklı, benim için adam döven çocuk" sanki gerçek kriterleri bunlarmış gibi davranmasına gülmeden edemedim.

Aysima asla öyle şeylerde gözü olan biri değildi. O ailesinden sevgi görmediği için sadece ona aile olabilecek birisini istiyordu. Şefkat, sevgi. Aslında Aysima birazda buna muhtaçtı. Dışarıya gösterdiği, şen şakrak mutlu kızın arkasında sahte aile fotoğraflarına bakarak ağlıyan kızı ben biliyordum.

HAYALİ FORVETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin