Kaza

233 11 8
                                    


Multimedia : Tolga var.

Emir'in Ağzından

Dün maçtan sonra o it Selim , Güneş'e laf attı. Benim sinirlerimi tepeme çıkardı. Bende dayanamadım o pise daldım. Zaten önceden beri bu pislik herifle uğraşıyorum bi de gelmiş Güneş'e bulaşıyor. Bu it herif önceden Miray'a da takıktı. Hatta Miray'ın ölümünden beni sorumlu tuttu. Miray'ın ölümünü kabullenemedi şimdi gelmiş aklı sıra benim Miray'ı öldürdüğümü zannettiği için benden intikam alıcakmış. Benim de Güneş'e aşık olduğumu zannediyor ve Güneş'e zarar verecekmiş. Pislik herif ,laf atınca dayanamadım ağız burun girdim . Sonra araya Savaş girdi. Aslında Selim ve Savaş çok yakın arkadaşlardı. Selim'in Güneş hakkında dedikleri onu da çıldırttığı için Selim'i bir de o dövdü. Bende Selim'in Miray hakkında dedikleri yüzünden sinirlendim ve sinirilmi Güneş'den çıkardım. Gidip kolunu sıktım eminimki kolu mosmor olmuştur. Çünkü o itin Miray'ın adını ağzına alması sinirimi tepeme çıkardı. Bİrden Savaş geldi beni Güneş'den ayırdı ve yumruk attı. O bana yumruk atmasına rağmen ben karşılık vermedim çünkü ona vursam sadece fiziksel acı çekicek ama onun en sevdiği ve canı olan kişiyi elinden alırsam daha beter acı çekicek. Savaş'ı o kadar çaresiz bırakıcam ki kendi ölmenin yollarını arayacak. Semih geldi de Savaş'ı üstümden çekti. Kızlarıda alıp gittiler. Bu olaydan sonra Güneş'i aramadım çünkü bütün gün bardan başka bir yere gitmedim. Bütün gün Savaş'a neler yapabileceğimi, Güneş'i nasıl tuzağa düşüreceğimi düşündüm. Gerçi hep içtim o kafayla ne kadar doğru düşünebilirsem o yani. Akşamda bara gittim. Ama herzamanki yere değil. Birazda başka yerlerde kafa dağıtmak istedim. Orda da bayağı içtim. Yanıma Tolga da geldi. Konuşup içerken Tolga'nın gözü bir yere takıldı. Tolga'nın baktığı yere Kafamı çevirip baktığımda Güneş'de bara gelmişti. Yanında Melis ve Elisa'da vardı. Aslında intikam planlarımın işleyebilmesi için Güneşle yeniden eskisi gibi olmam gerek sırf bunun için Güneş'in yanına konuşmaya gitmek için kalktım ama içtiğim için arada sendeleyerek yürüyordum. Güneşlerin yanına gittiğimde tamda bardağına içkiyi dolduracakken bileğini tuttum. Beni gördüğünde şaşırdı.

Güneş'in Ağzından

Bileğimden tutan kişiye baktım ve bileğimi Emir tutuyordu. Ayakta durmakta zorlanıyordu ve leş gibi içki kokuyordu. Birden bileğimden tuttuğu gibi kaldırdı. Birbirimize çok yakındık ve konuşmaya başladı.




"Güneş benimle geliyorsun. Konuşacağız"



net ve itiraz istemeyen bir ses tonuyla ama o konuştukça nefesini bana doğru üflüyordu ve içki kokuyordu. Kızlarda şaşkın bir şekilde bize bakıyorlardı. Tamam bende Emirle konuşmak istiyorum ama birden gelip kolumu çekerek konuşmasını istemiyorum. Bağırarak




"Hayır seninle hiçbir yere gelmiyorum! Hem sen sarhoş olmuşsun Ne konuşacağız seninle!"





diye Emir'e çıkıştım. Emir sabır diler gibi iki elini açtı



"Sana gelip gelmeyeceğini sormadım zaten . "



dedi ve bileğimden çekerek beni bardan çıkardı. Bende peşinde sürüklendim dışarı doğru. Emir ellerini pantolonun cebine attı ve birşey aradı. Ama aradığını bulamamıştı galiba.


"Allah kahretsin anahtarlarım içerde kaldı. Seninle içeri de gidemem"




diye sinirlendi Emir. Bende çantamdan benim arabanın anahtarlarını çıkardım ve Emir'e uzattım. Şaşkınlıkla



"Bu ne şimdi?"


Gözlerimi devirerek Emir'in saçma sorusuna cevap verdim.


GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin