Beni Bırakma

183 11 2
                                    

Multimedia : var

    Güneş'in    Ağzından  

Sabah kalkmak bana işkence geldi. Çünkü bugün okul var. Alarmımı kurmuştum ama çaldığında geri kapattım. Zaten alarmı kapatmamın üzerinden beş dakika geçmeden odama annem geldi. Anlayacağınız

bana uyku yine haram oldu. Annem Kapıyı açıp odaya girdi bunu fark ettim ama yinede uyumaya çalıştım. Annem devamlı bana çağırıyordu ama  ben duymamazlıktan geliyordum.

"Güneş hadi kalk kızım"

Bende inat edip yorganı kafama kadar çektim. Annemde inadına başımda dikilmeye devam ediyordu. Bende mızmızlanıp naz yapmaya başlamıştım.

"Yaaa anne biraz daha yaaa"

Annem bıkkın bir şekilde nefesini dışarı üfleyerek yorganı kafamdan çekip yere attı. Ama benim bu yataktan kolay kolay kalkmaya ,niyetim yoktu.

"Offft,t5, anne Biraz daha uyuyacağım dedim ya"

Annem  oflayarak başımdan uzaklaştı. Bende zafer sırıtmamı yüzüme takmış ve yarım kalan uykuma geri dönmeyi düşünüyordum. Tam uyuyacaktım ki biri beni dürttü. Bir anda sinirlendim. Çünkü uykuya dalacağım zaman rahatsız edilmeyi hiç sevmem.

"Ne var ne! Bi rahat uyutmadınız gitti ya"

Arkamı sinirli bir şekilde döndüm. Ve annem elinde bir sürahi soğuk suyla başımda duruyordu. Hemen  yatağımda oturur pozisyona geldim

ve anneme yağ yakmaya başladım

"Anneciğim canım annem annelerin bir tanesi o elindekiyle düşündüğüm şeyi yapmayacaksın umarım"

Elindeki bir sürahi soğuk suyu göstererek söylemiştim bunu. Eğer o soğuk suyu ben kalkmazssam kafamdan aşağı dökecekti ama benim sabah sabah soğuk suyla güne   başlamaya niyetim Yoktu. Zaten hava dışarıda  buz gibiydi. Annem ise sırıtarak

"Eğer biraz daha kalkmamaya inat edersen tamda düşündüğün şeyi yapacağıma inanabilirsin Güneş"

Hemen yataktan fırladım tabi ben yataktan fırlayınca sakarlık yapmadan olur mu? Tabi ki Hayır.

Annemin  biraz önce yere attığı yorgana takılıp düştüm ve yerle bütünleştim. Annem benim halime kahkahalarla gülüyordu. Zaten  bir bu eksikti. Yerden kendimi toparlayarak kalktım. Annem kahkaha ata ata odadan çıktı. Bende banyoya girip elimi yüzümü yıkadım ve odama geri dönüp dolabımdan giymeye birşeyler aradım. Altıma siyah dar paça pantolon üstümede  beyaz bir kazak giydim. Dışarıda hava buz gibiydi ve benim hasta olmaya niyetim hiç yoktu. Zaten hasta olduğum zaman kolay kolay iyileşemiyorum. Saclarımıda saldım ve aşağı indim. Herkes oturmuş kahvaltı yapıyordu. Bende herkese " Günaydın " diyerek

yerime oturdum.

Babam  " Ne bu surat Güneş Hanım sabah sabah?"

diye bana sordu. Birden babamla dün geceki yaptığımız konuşma aklıma geldi. Bu düşünceyi kafamda bir kenara bırakıp babamın sorusuna cevap verdim.

"Babacığım sabah sabah seninde başında bir sürahi soğuk suyla bekleyen olsa ve kalkmadığın takdirde o suyun kafandan aşağı döküleceğini söyleyen bir annen olsa seninde surat garanti böyle olurdu yani"

Masadakilere baktığımda herkes dediğim şeye gülüyordu sadece Savaş efendi anıra anıra gülüyordu.  Bunun neresi komik şimdi? Savaş'a en kızgın bakışlarımla baktım, birden sustu ve teslim olur gibi ellerini havaya kaldırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 10, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin