8.Bölüm

14 7 0
                                    

Nasıl, neden, niye?? Daha sorama'dığım o kadar soru vardı'ki neden gelmişti mesela, yada Esat niye yanın da getirmişti? Belki bir bildiği vardır. Boşuna gelecek hâli yok ya adamın.

Esat, "içeriye geçelim'mi?" Ahh doğru ya o kadar çok odaklan'mıştım ki içeriye buyur etmeyi bile unuttum.

"Tabi buyurun," hepsi tek tek ablamın yönlendirmesi ile içeriye geçerken tek Esat ve ben kalmıştık.

"Niye geldi?"

Esat, "Senin ile konuşmak için gelmiş."

"Bunu buraya gelmeden de yapabilirdi. Annem gil burada şuan,"

Esat, "Biliyorum Aylin ayrıca olanları annen gil de biliyor."

Derin bir nefes çektikten sonra bize içeriye geçtik. Doğruyu söylüyordu, annem gil biliyor gerçi bilmeseler  bile nereye kadar saklayacağım'ki elbette öğrenecekler. Salona girince ben de ablamın yanına oturdum.

"Hoşgeldiniz." Hepsi tek tek "hoşbulduk" dedi kısaca Polat bey konuşmuyor hepimizi inceliyordu en çokta evimi.

Polat, "Habersiz geldim kusura bakmayın." En sonun da konuşmaya karar vermiş olacak ki konuşmuştu.

Polat, "Aylin, öncelikle geçmiş olsun. Başına gelenleri biliyoruz, soruşturma hâlâ devam ediyoruz elimizde'ki kanıtlar seni göstermiyor. Ama gene de göz altındasın. Mesleğine şuanlık geri dönemezsin."

"Tamam sağolun,"  sadece bunu dedim. Zaten başka da bir şey diyemezdim. Ne dene bilirdi'ki Polat beyi geçirdikten sonra yemek masasına geçtik. Servis bitince bende yerime geçip oturdum.

Yemeğimiz yarı sessiz, yarı eğlenceli ve mutlu geçmişti. Şuan da salonda oturmuş çay içiyorduk. Ve benim benim o mükemmel mi mükemmel yaptığım tatlıyı yiyorduk.

Annem gil Esat gil'i soru yağmuruna tutmuşlardı, ben olsam şuan da "İMDAT" diye bağırıp kaçardım. Annem diye demiyorum ama ahiret sorusu gibi soru soruyor kadın mübarek.

Barış, "Kolun nasıl Aylin?"  Barışın bana soru sorması ile annem gil de soru sormayı bırakmıştı.

"Yani bazen ağrısı ile ben burdayım diye kendini hatırlatıyor ama idare etmeye çalışıyorum."

Esat, "Hadi hazırlan gel de pansuman yaptırmaya gidelim."

Hayır desem beni dinlemeyeceğini bildiğim için evet anlamında kafamı sallayıp odama geçtim, üzerimi değiştirmeye hiç niyetim olmadığı için saçımı düzeltip, montunu giydim. Ablam'dan öğrendiğim kadarıyla Esat arabaya geçmisti arkadaşları ise eve gitmişler. Esat'ı daha fazla bekletmemek adına evden çıkıp arabaya bindim.

"Gerek yoktu, ben yapardım."  Arabaya biner binmez de söylenmeye başladım.

Esat,  "uzatma Aylin." Bunu daha çok "Kes sesini" der gibi dediği için konuşmasam daha iyi olurdu. Çünkü onun arabasında, tek başımayım. Şimdi bu manyak sağı solu belli olmaz.

........................

Hastahane'den çıkmıştık. Pansuman yapılmıştı Esat beni eve bırakacaktı. Arabaya bindiğimiz' den beri ikimiz de konuşmamıştık. Ben kafamı cama yaslamış gözümü kapatmamaya çalışıyordum. Ama çok fazla beceremedim gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Kokusundan anladığım kadarı ile Esat çeketini üzerime örttü.
En son duyduğum şey ise Esat'ın "İyi geceler," demesiydi sonra bir şeyler daha dedi ama ben onu duymadan çoktan uykuya dalmıştım...

Bu uykudan bir daha uyanmak istemiyorum.

Uyanacaksam her şey bittiğinde uyansam olmaz'mı?

Mesleğime geri döne bilsem.

Bunları hiç yaşamamış olsam.

Esat ile hiç karşılaşmamız olsam.

Belki her şey daha güzel olabilirdi...

.........

Merhaba efendim ben geldim elimden geldiğince bölüm atmaya çalışıyorum. Önceden daha çok geçikiyordu şimdi biraz daha düzelttim ama derslerime daha fazla yoğunlaşmam lazım ben geçikeceği zaman size haber ederim.

Bu arada  okuyup vote atmayan var rica etsem yıldıza basarmısınız. Ve yorum da yaparsanız çok sevinirim.
Şimdi bir iki soru sormak istiyorum size;

Size kitap nasıl ilerliyor?

Esat sonda Aylin'e ne dedi?

İlerleyen bölümlerde ne olacak acaba?

Siz nasılsınız?

navlarınız bitti'mi? Ve bittiyse nasıl geçti?

Diğer bölüme kadar kendinize iyi bakın görüşmek üzere:))

KATLİAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin