22. Bölüm

1.8K 152 53
                                    

Donmuştu sanki zaman Mehmet'in çatık kaşları arasında. Nefes alamadığımı hissettim. İlk defa Mehmet'in gözlerinde bir öfke görüyordum bana karşı.

"Ya Rabbi şükür! Aklım çıktı! " Kapıda görünen annem yanıma gelerek kucağımdan Yavuz'u aldı. "Top istiyor deminden beri, çocuklarda top görünce çıktı demek ki. Sana kurban olurum ben, Emin gitsin kuzuma top alsın he benim paşam!" Gözüm ileride top oynayan çocuklara kaydı istemsizce.

Kemal, Mehmet'in yanından geçip içeri gitti. Yumruklarını sıkan Mehmet'in onu orda öldürene kadar döveceğini zannettim çünkü gözlerinde o vardı. Kemal içeri girene kadar nefesimi tuttum. Bir sorun çıkmaması nefes almamı sağladı. Yavuz'la içeri giden annemin gözden kaybolmasını bekledim.

Yanına gittiğim Mehmet'in sıktığı yumruğunu avuçlarıma aldım.

"Bir daha o adamla konuşmanı istemiyorum, teşekkür etmek için bile olsa! " Sıktığı dişlerinin hâlâ kırılmamış olması mucizeydi.

"Sen sakinleşince konuşalım mı bunu, sana söylemek istediğim şeyler var canım. " O sert bakışları yüzüme tırmanırken tüm öfkesine rağmen gözlerindeki aşktan bir zerre dahi eksik değildi. "Lütfen! " Israr ediyorum, çünkü ne yapıp edip Kemal ile konuşmam lazım.

"Yemin ederim o herifi öldürürüm! " Israrım işi tırmandıracak gibi görünüyor en doğrusu Mehmet sakinleşince konuşmak.

"Tamam! Lütfen sakin ol, rica ediyorum." Öfkeyle yumduğu gözleriyle sert bir şekilde burnundan nefesini üfledi. Elini ellerimin arasından çekip sırtını döndü.

"Ben biraz hava alsam iyi olacak! " Yürümeye başladı hızlı adımlarla, arkasından baktım usulca verdiğim nefesle.

İçeri döndüğümde Fatıma yüzüme bakıp hafif kaşlarını çattı.

"Abla, ne oldu? " Hiçbir şey onun gözünden kaçmaz, asla!

"Yavuz'un dışarı çıktığını farkedip gitmesine izin vermemiş Kemal, bende onula konuşurken Mehmet gördü. Haliyle delirdi tabi. "

"Kavga mı ettiniz? "

"Kavga etsek belki öfkesi bir parça yatışırdı, hava almak bahanesiyle ortamdan uzaklaştı. Kalsa kavga kaçınılmaz çünkü. "

"Enişteme bak sen! Hiç bu kadar kıskanç biri olduğunu sanmamıştım. "

"Bende ama kapıda bir an için Kemal'i orda öldürecek sandım, yemin ederim nefes alamadım. "

"Ah ah! Ben ne zaman bu kadar kıskanacak kadar çok sevecek birini bulacağım? "

"Aman Fatıma benim derdime bak birde şu söylediklerine bak! "

"Ne ama abla çok romantik değil mi? "

"He ya ne demezsin, romantizimden kalp krizi geçiriyordum az daha. " İkimiz gülerken içeri, elinde kucağına zor sığan kocaman bir buket çiçekle biri girdi.

"Kuzen, tebrik ederim senide kaybetmişiz. Aslında çelenk getirecektim ama bu da iş görür diye düşündüm. " Ceren gülerek çiçek buketini alıp ona sarıldı.

"Demir! Hoş geldin. "

"Hoş buldum. Bu beyefendi de seni kandıran enişte oluyor sanırım. " Meraklı gözlerle baktığımız gence Ceren gülümseyerek başını salladı. Ceren, Ali Abi ile kuzenini tanıştırırken Fatıma konuştu.

"Bu kim? " Fatıma'ya dönüp cevap verdim.

"Dayısının oğlu bu sanırım, gelecek demişti Ceren. Yurtdışında yaşıyor, Ceren'i zamanında onların yanına göndermiş Mehmet saklamak için. "

MERYEM "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin