24. Bölüm

1.7K 144 43
                                    

Şaşkınlıkla baktım karşımdaki manzaraya. Demir'in yüzü gözü kan içinde, Ali Abi öfkeyle ellerini temizliyor, Ceren endişeyle Demir'in yaralarına bakarken, Mehmet sinirle söyleniyordu. Sinir demek az kalır ya!

"El deliye hasret ben akıllıya! Ulan birinizde de tavuk kadar akıl olsun be! " Mehmet neye sinirlenmişti ki bu kadar? Aklımdan geçenler doğru değildir inşaallah!

"Şu eve sırtımı dönemiyorum yine neler oluyor burda? " Beni gören Mehmet sinirle gülerken başını hafifçe salladı.

"Gel, gel! Gelde gör akıllıları! " Mehmet adeta baruttu. Yanına gidip kolundan tuttum.

"Sakin ol biraz, bir şey olacak bir yerine! "

"Daha ne olabilir? Az daha abin katil oluyordu! On saniye geç kalsam Demir'i öldürmüştü nasıl sakin olayım? Ali'nin aklıyla övünüyoruz ama beyefendi hamile karısı umurunda değil karısının kuzenini kız kardeşine aşık olduğu için öldürmeye kalkıyor! Demir Bey burayı Roma zannediyor aşkını yere, göğe yazdırıyor, duymayan kalmıyor! Son anda sevdiği kızın abisi tarafından öldürülmesine engel olabiliyorum ve sakin olayım öyle mi? "

Yok artık daha neler!

"Abi ben sadece -" demişti ki Demir, Mehmet öfkeyle susturdu onu.

"Kes sesini yemin ederim kırılmadık kemiğini bırakmam! " Demir başını önüne eğip susarken, Ali Abi aynı sinirle ellerindeki kanı ıslak mendille silmeye çalışıyordu. Ceren, Demir'in yaralarını temizlemeye çalışırken aklıma yeni dank eden şey Mehmet'in, Ceren için hamile diyişiydi. Şu olanlara bak birde.

"Tamam, kötü şeyler olmuş ama çok şükür kötü sonuçlanmamış. Bunların hepsini tek tek konuşacağız ama lütfen sakin ol biraz. Gel otur şöyle, hadi! " Israrımla Mehmet öfkeyle geçip koltuğa oturdu. Yanına gittiğim Ceren'in kolundan tutup çömeldiği yerden ayağa kaldırdım. Önüne çömeldiği Demir'in yaralarını temizliyordu.

"Bana bırak ben hallederim, geç otur biraz, hamile halinle daha fazla durma böyle. " Ceren üzgünce başını sallayıp geçip oturdu. Ağzını bıçak açmıyordu. Mehmet yanına oturan kardeşini kolunun altına alarak sarıldı.

"Kardeşim anne olacak bunun sevincini yaşamam lazımken bunların akılsızlıklarıyla uğraşıyorum! " Ceren sessizce başını abisinin göğsüne yaslayıp gözlerini yumdu. Çok etkilendiği bariz belliydi.

Elime aldığım pamukla Demir'in dağılmış yüzünü toparlamaya çalıştım. Ama sağlam dayak yemiş!

Yaralarını temizleyip açık yaraları da bantladıltan sonra kolundan tuttum.

"Hadi kalk, geç şöyle otur. "

"Yenge ben gitsem daha iyi olacak. "

"Kimse bir yere gitmiyor, geç otur konuşacağız. Bir daha böyle şeyler yaşanmasın diye bugün konuşmak zorundayız. "

"Bir posta daha dayak yiyecek halim kalmadı. Ali sorun değilde Mehmet Abi döve döve öldürür beni, elide çok ağırdır biliyor musun? " Bu haline rağmen şapşal gibi şaka yapıyor hâlâ.

"Benim olduğum yerde dayak yemezsin merak etme. Hadi geç. "

Demir'in de geçip oturmasıyla bende oturdum.

"Olanlar hoş olmasada konuşmamız lazım. "

"Neyi konuşalım, Ali'nin gözünü kırpmadan karısını, daha doğmamış çocuğunu nasıl yarım bırakacağını mı yoksa Demir'in buranın ne kadar küçük bir yer olduğunu umursamadan aşkını ilan edişini mi konuşalım? "

MERYEM "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin