Yeniden ben geldim!! ROMANTİK çerezlik bir kitap, bu yüzden tamamen kafa dağıtmak için yazıyorum. Bu benim için ihtiyaçtı. Bizim için bu kitap dinlenme molası olsun, arayı açmadan devam edeceğiz 🤍
İyi okumalar. Oy verip düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın. Instagram hesabım/ seariverithel
3. KAHVERENGİNDE BOĞULMAK
Deniz ve Deniz gibiler.
Kaybettikleri şey, sadece ona başkası sahip olduğunda akıllarına gelir.
Neyse ki hiçbir zaman bana sahip olmadı.
Yüzündeki öfkeyi görebiliyordum, aramızdaki mesafeyi kapattığında iyice üşümeye başlamıştım ama içimde hissettiğim öfke yavaş yavaş beni patlama noktasına götürüyordu. Merhaba, ben Sare. Genelde sabırlı biri değilimdir.
"Sare!"
Kollarımı kendime sardım ve arkamda duran Göktürk'e baktım omuzumun üzerinden, "Hemen geliyorum." dedim ve göz kırptım. O ise bana bakmadı, adımlarını hızlandıran Deniz'e kitlenmişti.
"Ne oluyor burada?"
Önüme döndüğümde tekrar onu gördüm, keşke bir rüyanın içinde olsaydık da kabus deyip geçiştirebilseydik bu çocuğu. Kendimi sorguluyordum, ben bundan nasıl etkilenmiştim?
Dudaklarımı yaladım, alt dudağımı üst dişlerimin arasına aldığımda gözlerimi onun mavi gözlerinden ayırmadım. Gözleri bir bana, bir Göktürk'ün üzerine gidip geliyordu ve Barış ile İsmail'in dikkatini bile çekmişti bu aptal davranışlarıyla. Yaptıkları beni utandırmaktan başka bir işe yaramıyordu. Onu kıskandırmaya çalıştığımı falan mı sanıyordu?
"Geldi yine sarı pipi." dedim gerçek yüzümü göstererek. Göktürk'ün hakkımdaki düşüncelerinin değişip değişmemesi umurumda değildi, ben karşımdaki bu yaratığa insan gibi davranamazdım. Deniz hemen karşımda durdu, gözleri tekrar arkamdaki Göktürk'e kaydığında "Ne oluyor dedim." diye tekrarladı kendini.
Dudaklarımı aralamıştım ki arkamdan beklemediğim bir tepki geldi. "Bir sorun mu var?" diyen kalın sesi aramıza girdiğinde beni belimden kavradı, bir kez daha. Beni rahatlıkla arkasına çektiğinde şaşkınlıkla onu izliyordum. Kendini tanımadığı bir kız için bilmediği bir durumun içine mi sokacaktı?
Göktürk.
Beni gerçekten nasıl etkilemen gerektiğini iyi biliyorsun.
Yine de buna izin vermedim, sonuçta bu aptal ile yeni tanıştığım birinin muhatap olmasını istemiyordum. Deniz saygısızdı, saygısızca konuşacaktı ve kavga istemiyordum. Ayrıca, kimsenin korumasına da ihtiyacım yoktu. Kendim her şeyi halledebilirdim.
Göktürk'ün kolunu yakaladım. "Sorun yok." dedim gözlerimi Denizin gözlerinden ayırmadan. Göktürk kafasını eğdi ve tuttuğum koluna baktı. Deniz de öyle.
Deniz kaşlarını alayla havaya kaldırdı, dudaklarını vay be anlamında büzdüğünde "Geleli sadece iki gün oldu." dedi ve Göktürk'e baktı. "Takıldığın çocuk, bir kaç dakika önce girdiğin kıskançlık krizini de biliyor mu bari?"
