2

8.8K 1.2K 271
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Seninle kavga etmeyeceğim." diyerek yanından geçip gittiğimde, "Dişime göre değilsin. İstesen de benimle kavga edemezsin, küçük çaylak omega." dedi derin sesi.

Boynumu iki yana eğerek kıtlatıp ona cevap verme ihtiyacı duymaksızın koridorda yürümeye kaldığım yerden devam ettim.

Dekanın odasının kapısını çalarak içeriye girdiğimde, göğsünün hizasında havada tuttuğu kitabın sayfalarını dokunmadan çeviren Yoongi ile karşı karşıya kaldım. "Şu an odanda olman gerekiyordu. Jungkook'tu değil mi?"

"Evet Bay Min. Bir problemim vardı, Namjoonsshi beni sol kanatta kalan en üst kattaki odaya yönlendirdi, lakin o odada Kim Taehyung kalıyor."

"Taehyung kalıyorsa ne olmuş tam olarak? Herkese özel tek bir oda veremiyoruz. Bazı odalar iki, bazı odalar üç kişilik."

"O tekti ama." diye mırıldandığımda bakışlarını bana çevirdi. Geriye doğru taranmış siyah saçlarını kaşıyarak, "Artık değil çünkü oda arkadaşı olarak sen geldin?" diye huysuzca homurdandı.

"Ama beni istemiyor gibi, hem çok gıcık biri, bana bulaşıp duruyor." O an onu ispitliyormuş gibi hissettim. Önündeki havada asılıkalmış bir şekilde duran kitap müthiş bir hızla yanımdan teğet geçtiğinde başımı çevirdim.

Kitap, arkamda kalan raflardan birine yerleşmişti. Aklıma kütüphanedeki o kitap geldiğinde seslice yutkundum. "Alışırsınız birbirinize, odana geri dön."

"Başka oda ayar-"

"Başka oda mümkün değil. Okulu birileri bırakmadığı müddetçe tabii." dediğinde dudaklarımı şişirerek ofladım. "Odana." diye ekledi gözlerini kısarak.

"Ama Taehyung'ta beni istemiyor ki..." dediğimde parmağını şıklattı. Bununla birlikte onun odasının içinden, bir anda Taehyung'un odasının olduğu koridora geldik. Woah, Namjoon'da karakol koridorundan okula ışınlamıştı bizi. Aynı numarayı Bay Min'de yapmıştı şimdi.

Kapıyı açmaksızın kapıdan geçerek içeriye girdiğinde ağzım kocaman açıldı. Aynısını ben de yapmıştım ama Namjoon bana oda arkadaşım olduğundan bahsetmemişti. Tek kişi olacağımı zannettiğim için de haliyle odaya direkt dalmıştım. Saniyeler sonrasında aralık kapı ardına kadar açıldı. "İçeriye girmek için davetiye mi bekliyorsun?" Bay Min'in sesiyle birlikte yutkundum.

Başımı sallayıp aralık kapıdan içeriye geçtiğimde yatağına uzanmış Taehyung ile bakışlarımız çarpıştı. "Oda arkadaşına karşı nazik ol Taehyung ve sorun çıkartma. İstesen de istemesen de bu odada birlikte kalacaksınız, iyi anlaşmaya baksanız iyi olur." dedi ve kapıyı çarparak çıktı. Ne yani, bu kadar mıydı? 

"Tilkinin dönüp dolaşacağı yer yine kürkçü dükkanıdır." diye hoşnutsuzca söylendiğinde karşısındaki yatağa geçerek oturup gözlerimi kısarak ona baktım. "Tilki değil, kurdum ben."

"Bir omeganın nasıl olurda gücü olur diyeceğim, ama gücün de yok." diye homurdandığında kaşlarım çatık bir vaziyet aldı. Sanırım onunla vakit geçirdiğim müddetçe kaşlarımı çatmadan duramayacaktım. "Merdivenlerden aşağıya attım seni. Ayrıca o üç kişiye ne yaptığımı da biliyorsun." dedim gergin bir şekilde. "Nasıl hemen öğrendiysen." diye kendi kendime konuşur gibi söylendim.

"Hı-hım, bu okulda her şey hızlı yayılır. Ayrıca, üzülmeni istemem ama beni merdivenlerden atmadın. Ben geri çekildim ve düşüyor gibi yaparak arkana ışınlanırcasına geçtim. Yani bu durumda beni aşağıya atmış sayılmıyorsun."

STUCK WITH U • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin